İstanbul Bilgi Üniversitesi ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin düzenlediği ‘Yeni Anayasa Yolunda’ isimli konferansta, yeni anayasa yapan Avrupa ülkelerindeki anayasa süreçleri gündeme geldi. Almanya ve İspanya’dan anayasa profesörlerinin katıldığı konferansta katılımcılar, "Yeni anayasada geniş kapsamlı katılım sağlanmalı." görüşünde birleşti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde düzenlenen konferansa Almanya’dan Prof. Dr. Hans Peter Schneider, İspanya’dan Prof. Carles Viver Pi-Suner ve Türkiye’den Prof. Dr. Mithat Sancar katıldı. Konferansta, anayasa hukukçuları kendi ülkelerindeki anayasa deneyimlerini paylaştı.
Uzmanlar, kendi ülkelerinde uygulanan anayasaların bugünün Avrupa’sına yetersiz geldiğini belirtti. O günün Almanya’sında halkın bütünü kapsayan bir anayasa oluşturmanın zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hans Peter Schneider, bugün Türkiye’de bunun sağlanabileceğini aktardı. Prof. Carles Viver Pi-Suner ise kendi ülkesi İspanya’da, bu yıl bir anayasa madde üzerindeki değişiklikte bile mecliste uzlaşma sağlanamadığını aktardı. Konferansta konuşan Prof. Dr. Mithat Sancar da tartışılan noktada bir kıyaslama yapmanın doğru olmayacağını, ancak ders çıkarılması gerektiğini dile getirdi.
PROF. DR. SCHNEİDER: ANAYASA FARKLI GRUPLARI BİLEŞTİRMELİ
Türkiye’de yapılacak olası anayasanın demokratik koşullar altında tartışılan ve yapılan ilk demokratik anayasa olacağını vurgulayan Almanya Aşağı Saksonya Eyaleti Anayasa Mahkemesi eski üyesi Prof. Dr. Hans-Peter Schneider, anayasaların bütün hak ve hürriyetleri güvence altına almasının hayati önem taşıdığını dile getirdi. Hakların denetimini sağlayacak olan anayasa mahkemesinin olmasının bir ülke için önemine vurgu yapan Prof. Schneider, “Günümüzde anayasaların en önemli işlevlerinden birisi de anayasaların entegrasyonudur. Yapılacak anayasa ülkedeki tüm farklı gruplar için birleştirici olmalıdır. Entegrasyon başarılı olması, demokrasi içinde uygulanabilir olması ülkenin geleceği için çok önemlidir. O günün Almanya’sında halkın bütünü kapsayan bir anayasa oluşturmak zordu. Bu sebeple anayasa sürecinde tüm siyasi kanatlar entegre edilmeli, anayasalar mümkün olan en geniş katılım ve uzlaşmayla yapılmalıdır. Tüm partilerin eşit şartlarda sürece katılması çok önemlidir. Biz Almanya’da bunu yapmak için azami çaba sarf ettik. Ayrıca anayasaların 3’te iki çoğunluğa göre yapılması da anayasanın başarı şansını arttırır. Nitekim Avrupa standardı da böyledir.” diye konuştu.
‘SİVİL TOPLUMUN SÜRECE KATILIMI HAYATİ ÖNEME SAHİP’
İspanya’da anayasa sürecinde mümkün olan en geniş mutabakatı aradıklarını ancak o günün şartlarında bunda başarılı olamadıklarını ifade eden İspanyol Anayasa Uzmanı Prof. Dr. Carles Viver Pi-Suñer de, Türkiye’de yapılacak yeni anayasanın mümkün olan en geniş mutabakatla yapılması gerektiğini vurguladı.
Kendi ülkesi İspanya’da bu yıl bir anayasa maddesi üzerindeki değişiklikte bile mecliste uzlaşma sağlanamadığını aktaran Prof. Carles, İspanya’da anayasa sürecinde bir taslak üzerinde yaklaşık 14 ay durulduğunu belirtti. Carles, şöyle konuştu: “Bu çok uzun bir süre gibi görünebilir fakat adım adım gidilmesi gerekiyordu. Çünkü yeni anayasa için çok iyi çalışılmış bir taslak şarttı. Hukukun üstünlüğü ilkesi bir ülkede uygulanacaksa bunun önemli sonucu Anayasaların mümkün olan en geniş katılımla yapılması olmalı. Biz bunda pek başarılı olamadık ama bu olmayacağı anlamına gelmemeli. Yeni anayasa sürecinde sivil toplumun katılımı hayati öneme sahip. İspanya’da bu siyasi partiler üzerinden sağlandı. Mecliste çok farklı siyasi görüşlerin olması anayasanın sağlıklı yapılmasını da doğrudan etkiler. Biz yeni anayasa yaparken askeriyenin yeni sürece, sivil kurallara adapte olması için önlemler aldık. Askerleri eğitimden geçirildi ve böylece asker sürece katılmaya çalışıldı.”
‘KÜRT SİYASİLERE ANAYASA SÜRECİNDE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI’
Prof. Dr. Mithat Sancar ise, Türkiye’de anayasa yolunda yol temizliği gerekirken yeni engeller konulduğunu belirterek demokratik bir anayasa için demokratik bir ortamın şart olduğunu ifade etti. Prof. Sancar, antidemokratik şartlarda yapılacak anayasanın ileride sıkıntı yaşatacağını belirtti. İspanya'nın anayasa yapma sürecinde yol temizliğini iyi yapmasına rağmen bazı sorunları halledemediğini söyleyen Sancar, “Geldiğimiz süreç çok önemli. Ama özellikle Kürt siyasilere karşı KCK adı altında yapılan operasyonların BDP’yi artık doğrudan hedef aldığı çok açık olan, daha da geniş çevrelere yayılmaya yönelik uygulamaların bulunduğu bir durum var. Bu Anayasa sürecini zehirler. Yeni anayasa yapmaya bizi zorlayan en önemli sorun Kürt sorunudur. Diğer tartışmaların da Kürt sorunu ile bağlantısı vardır. Ama burada yol alamama halinde diğer sorunları çözme konusunda fazla da bir şansımız olmayacağı açıktır. Özellikle katılım konusunda Kürtlerin siyasi temsilcilerinin anayasa sürecine pozitif ayrımcılık dahil her türlü yöntemle katılımını sağlamak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz