Bu sezona başlarken büyük bir değişim vardı Galatasaray'da ve değişim olması gerekiyordu. Sezon başı planlamasında bu değişikliği yapmamız gerektiğini düşündük. Hatta bu geç kalnımış bir değişiklikti, Galatasaray'ın tüm yapısı için değişikliğe ihtiyaç vardı. Yaklaşık 8-9 hatta 10 yeni transfer geldi. Bu sayıda da oyuncu gönderildi. Sezona bir Östersunds yenilgisiyle başlandı, elendik Avrupa Kupası'ndan. Daha sonra yeni arkadşlarımızın gelişi ve takımın birlikte oynama alışkanlığı ile sezonun ortasına kadar fena bir performans sergilenmedi diye düşünüyorum. Dediğim gibi geç kalnımış bir operasyondu. Yeni gelen oyuncularla yeni bir çehreye büründü Galatasaray ve şu anda da ligi lider olarak devam ettiriyor.
"FENERBAHÇE MAÇI ÖNCESİ TUDOR'LA TARTIŞTIK"
Galatasaray şu anda iç saha performansı olarak istatistiklerde de liderdir diye düşünüyorum. Derbi konusuna hak veriyorum, geçen sezon ve bu sezon derbi maçlarda başarısız olan bir Galatasaray oldu. Fenerbahçe maçında bir sistem değişikliğini gidildi, hocanın öyle bir inancı vardı, üçlü savunma oynama isteği vardı. O maç için gerekli miydi, gereksiz miydi hep tartıştık hocayla. Benim çok kabullenmediğim bir olaydı. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Onunla zaman zaman tartışmalarımız oluyordu. Sonuçta derbi performansında kötü olundu.
Fenerbahçe derbisinde üçlü sisteme geçilmesi, biraz daha defansif bir oyunun tercih edilmesi, belki 1 puanın da bize yaraması; hocanın o anlamda öyle bir düşüncesi vardı. Ben Galatasaray ve camiasını yakından tanıyan biri olarak daha ofansif bir oyun tercih edilmesi gerektiğini söylemiştim. Sonuçta saygı duymanız gerekiyor, başınızda olan hoca o. Yardımcı hoca olarak fikirlerinizi, düşüncelerinizi söylüyorsunuz, ısrar da ediyorsunuz ama sonuçta başınızda hoca var ve sahaya takımı o çıkarıyor.
"GALATASARAY'IN SNEIJDER KARARI DOĞRUYDU"
Wesley Sneijder'in de ayrılma gibi bir düşüncesi vardı daha öncesinde. Yapılan işin doğru olup olmadığını daha iyi değerlendirebiliriz. Wesley'nin şimdiki performansı, Nice'teki performansı ve halihazırda oynadığı kulüp verilen kararın doğru olduğunu gösteriyor. Wesley'nin Galatasaray'a verdiklerini de yadsımamak lazım ama her oyuncunun belli bir süresi, belirli bir zamanı var. Wesley gibi bir oyuncuyu her hoca, her teknik adam kullanmak ister ama bu ayrılıkların da zamanı geldiğinde olması gerekiyor. Zamanı gelmişti aslında. Ben Galatasaray'ın yardımcı hocası olarak çoğu şeyde, her şeyde fikirlerimi her platformda Galatasaray'ın menfaatleri için savundum. Hocayla aynı fikirde olmadığımız konularda da birbirimizi ağır bir şekilde eleştirmişizdir.
"FENERBAHÇE MAÇINDA SELÇUK İLE..."
Selçuk İnan ile ben hem futbolculuk döneminde birlikte oynadım, hem de ondan sonraki dönemimizde konuşuruz. Selçuk benim kardeşim gibi. Zaman zaman bu gibi tartışmalar; soyunma odasında, maç esnasında, antrenmanda olabiliyor. Kulüplerde zaman zaman anlaşamadığınız, tartıştığınız ve hatta biraz daha ileri gidebiliriz, kavga aşamasına geldiğiniz dönemler olabilir. Bunlar antrenmanda olabilir, maçlarda olabilir, soyunma odalarında olabilir. Bunu futboldan gelen herkes kabul eder ve bunu yaşamıştır.
Evet, Fenerbahçe maçında böyle bir konu yaşandı. Anlaşamadığımız ve birbirimizle tartıştığımız konular gündeme geldi ama bu çok doğaldır. Her şey Galatasaray'ın menfaati içindir. Ben de konumum gereği, Galatasaray'ın yardımcı antrenörü olarak, konumumun gerektirdiği ve izin verdiği şekilde Galatasaray'ın yardımcı hocasının yapması gereken tavrı yapmışımdır. Bu da Galatasaray'ın menfaatleri ve başarısı içindir. Bu, kişisel bir kapris, kişisel bir kavga değildir. Ben hala Selçuk ile çok iyiyimdir, o da beni sever; ben de onu kardeşim gibi severim. Böyle şeyler Galatasaray'da veya her kulüpte yaşanır, o yüzden bunu büyütmeye gerek yok. O dönem itibari ile yaşandı ve bitti. Konu kapandı. Dediğim gibi her şey Galatasaray'ın menfaati için" (Ajansspor)