YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bakan Çavuşoğlu’ndan Almanya’ya Cevap

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Savunma Bakanlığı Sözcüsünün İncirlik Üssü ziyaretine izin verilmediği yönündeki açıklamalarına...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Savunma Bakanlığı Sözcüsünün İncirlik Üssü ziyaretine izin verilmediği yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Şu aşamada askeri olmayan heyetlerin ve özellikle de siyasetçilerin İncirlik Üssü’ne ziyaretleri uygun görülmemektedir. Olayın özü budur. Eğer askeri teknik ekip Almanya’dan da gelmek isterse burada da zaten konuşlu uçak ve askerleri var, gelebilirler. Onun dışındaki kişilerin gelmesini uygun görmüyoruz. Son derece net” dedi.Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Malta Dışişleri Bakanı George Vella ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, toplantıda gazetecilerin sorularını da cevapladı. Almanya Savunma Bakanlığı Sözcüsünün İncirlik Üssü’nü bir Savunma Bakanlığı yetkilisinin ziyaret etmek istediği ama Türkiye’nin buna izin vermediği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Çavuşoğlu, “DAEŞ’e karşı koalisyonun aktif bir üyesiyiz. Türkiye olarak diğer terör örgütleriyle olduğu gibi DAEŞ ile de mücadele ediyoruz. Ayrıca DAEŞ ile mücadele etmek için Türkiye İncirlik Üssü’nde asker bulundurmak isteyen ve uçaklarını getirmek isteyen koalisyon üyesi ülkelere de her türlü teknik desteği verdik. Bugüne kadar Almanya, ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan silahlı kuvvetlerinden unsurlar İncirlik’te konuşludur. Bu üsse gelmek isteyen askeri teknik heyetlerin hepsi gelebilir. Fakat şu aşamada askeri olmayan heyetlerin ve özellikle de siyasetçilerin İncirlik Üssü’ne ziyaretleri uygun görülmemektedir. Olayın özü budur. Eğer askeri teknik ekip Almanya’dan da gelmek isterse burada da zaten konuşlu uçak ve askerleri var, gelebilirler. Onun dışındaki kişilerin gelmesini uygun görmüyoruz. Son derece net” değerlendirmesinde bulundu.“BUGÜNÜN ŞARTLARINDA TERÖRLE İLGİLİ KANUNLARDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YAPAMAYIZ”Vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasıyla ilgili soru üzerine ise Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:“Vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının uygulanması için bugüne kadar biz yapıcı yaklaşımımızı devam ettirdik. Maalesef AB’den bazı negatif açıklamalar geldi. Bunun da sebebini biliyoruz. Avrupa’da artan İslamofobia, İslam karşıtlığı ve Türkiye karşıtlığının bir yansımasıdır. Siyasetçiler bu sebeple popülizmi, ucuz yolu seçiyorlar. Zaten bu terminolojiyi kullanan, bu yollara tevessül eden aşırı sağ partiler var. Merkezdeki siyasetçilerin ve partilerin de bu yollara tevessül etmesi Avrupa’nın geleceği için çok endişe vericidir. Ama biz sağduyulu bir şekilde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra ne yapacağız gerekli cevabı veriyoruz. Ama ondan sonra da hangi adımları atabiliriz. Bizim de AB’den beklentimiz bu. 72 kriterden 69 ya da 67 kriteri yerine getiren bir ülkeye böyle muamele yapılamaz. Bu haksızlığı söyledikten sonra beklentimiz şu; gelin oturalım bundan sonra hangi adımları atabiliriz. Çok açık bir şekilde hangi adımları atmayacağımızı, hangi adımları atabileceğimizi AB’deki muhataplarımıza söylüyoruz. Bugünün şartlarında terörle ilgili kanunlarda herhangi bir değişiklik yapamayız. Diğer konularda adım atarız. Türkiye olarak Avrupa Konseyi ile gayri resmi bir çalışma grubumuz vardı. Bu çalışma grubunu tekrar harekete geçirdik. Hem Avrupa Konseyi nezdinde hem de AB nezdinde diyaloglarımız devam ediyor. Bu uzmanların görüşmesinden sonra 30 Haziran’da Brüksel’de bir araya geleceğiz. O gün 33’üncü faslı açacağız. Bu etkinliğin dışında ayrıca Timmermans ile bir araya geleceğiz.”Gürcistan tüm kriterleri yerine getirdiği halde Gürcistan vatandaşlarına da vize serbestisinin verilmemesinin ayrı bir haksızlık, çifte standart olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “AB verdiği sözlerde durmalı. Küresel bir aktör olmak istiyorsa sözünde durmalı ve bu konuda kararlı olmalıdır” dedi.“BİZİM BÖYLE BİR REJİMLE İŞBİRLİĞİ YAPMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”Türkiye’nin PYD endişesiyle Esed rejimiyle işbirliği yapabileceği, Cezayir’in de ara bulucu olduğu yönündeki iddiaların sorulması üzerine Çavuşoğlu, “Bu iddialar doğru değil. Bizim böyle bir rejimle işbirliği yapmamız mümkün değil. 500 bin masum insanın ölümüne sebep olan, halen sivil insanlara, hastanelere, okullara, evlere saldıran ve bugüne kadar kimyasal silah, florin gazını kullanan bir rejimle işbirliği yapmamız bizim söz konusu değildir. DAEŞ ile de mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’yi hedef alan YPG terör örgütüyle, PKK ile de mücadelemizi sürdüreceğiz” yanıtını verdi.“GAZZELİLERİ VE FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ YALNIZ BIRAKMAYIZ”Normalleşme sürecinde Türkiye’nin Gazze ablukası ısrarından vazgeçtiği yönündeki haberlerin sorulması üzerine Bakan Çavuşoğlu, “İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi için yapılan görüşmeler devam ediyor. Görüşme olduktan sonra açıklamaları yaparız. Türkiye’nin geri kalan iki şarttan birisi olan toplamda üç şarttan birisi olan Gazze’den, Gazze’ye yönelik ambargoların ve blokajların kalkması şartından vazgeçtiğini söylemek milletin alkışla alay etmek değildir. Zulüm altında olan Gazzelileri ve Filistinli kardeşlerimizi yalnız bırakmayız. Bu şartımızdan kesinlikle vazgeçmeyiz. Ne Hamas’ı müzakere konusu yaparız bu şartların yerine getirilmesi sürecinde ne de Gazze’ye yönelik ambargoların kalkmasından vazgeçeriz. Bu bizim için çok önemlidir. İki şartın da yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartlar nasıl yerine getirilecek, Gazze’de ve Filistin’de zulüm altında yaşayan insanlara yardımlarımızı, altyapı desteklerimizi nasıl ulaştırırız, engelleri nasıl kaldırırız bunu İsrail ile görüşüyoruz. Ama kesinlikle bu şartımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyiz. Bu ay içinde görüşme olması büyük ihtimal. Görüşme olduğu zaman hangi aşamaya gelindiğini paylaşacağız” açıklamasında bulundu.“BÖYLE BİR OLAYIN OLMASI SİSTEMLE İLGİLİ BİR SÜRÜ RAHATSIZLIĞI BERABERİNDE GETİRECEKTİR”İngiltere’de Brexit oylaması olduğu hatırlatılarak bu oylamanın İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışının referanduma sunulduğu ve AB’nin geleceğinden endişe duyup duymadığının sorulması üzerine Malta Dışişleri Bakanı Vella, şunları kaydetti:“Kalsalar da gitseler de endişemiz var. Çünkü bir dizi başka olayı da beraberinde getirecektir. Önümüzdeki 4-5 yıl bu çıkış süreciyle geçecektir. Sonuçta 2 yıl daha müzakereler olacak. Sonra nasıl olacağını aslında kimse de bilmiyor. Ama nihayetinde böyle bir olayın olması sistemle ilgili bir sürü rahatsızlığı beraberinde getirecektir. Dolayısıyla hiçbir şekilde İngilizler’in kendi verecekleri bağımsız kararla ilgili bir şey söyleyemeyiz. Ama sonuçta Birleşik Krallık ve AB bu kararı verecek. Ama sonuçta karar ne olursa olsun bu bir düşünce sürecini başlatacaktır. Ne olursa olsun eskisi gibi ilişkilere geri dönülmeyecek. Bir takım olasılıklar belki de değerlendirilecektir. Belki de AB’den ayrılacak başka bir dizi ülke olasılığını da beraberinde getirecektir. Avrupa’ya karşı bir tutum, bir his var şuanda. Nihayetinde bu bir tartışma ortamını tetikleyecektir AB’nin geleceğiyle ilgili olarak. David Cameron bu referandumu başlatmadan önce bir takım imtiyazlar aldı. Bunlar halen daha tartışılması gereken imtiyazlardır. Daha sonra bunlar uygulanacaktır. Belki de bu tür imtiyazları almak isteyen başka ülkeler olabilir. Bu tür fırsatları değerlendirmek isteyen başka ülkeler olabilir. Bir Pandora’nın kutusu açılmışcasına bir süreç başlatılabilinir. Endişe bu yöndedir.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler