Başbakan Davutoğlu'dan Hdp'ye; 'bizim Diyanetimizden Ne Istiyorsun?' (3)

BAŞBAKAN: BÜTÜN ŞEHİRLERİMİZ VAHŞİCE KÜLTÜRLERİNİ KAYBETTİ Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın Konya'daki rayli sistem projeleri tanıtıp toplantısında şehirlerin kültürlerini kaybettiğine dikkat çekti. Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Bu topraklar asırlarca birçok kültüre beşiklik etti. Biz kadim derken, kastettiğimiz şey başlangıç noktası bilinemeyecek kadar eski kültürel zenginliktir. Anadolu topraklarında irfan o derece nüfuz etmiştir ki, büyükşehirler, büyük kültürler her etnik ve mezhebi kökenden unsurların bir arada yaşadığı barış içinde topraklar olmuştur. Bununda en önemli dayandığı temel şehir kültürüdür. Şimdi biran gözünüzü kapatın 13'üncü yüzyıla Mevlana'nın dönemine ve Konya'yı tahayyül edin. Orta Asya'dan Semerkant'tan gelen kervanların durak yeri olan Konya'yı, devam ederek Akdeniz'e ve batıya giden kervanları, bütün dünyadan akan kültürel unsurları, tasavvufun, en derin irfanın buluştuğu bilim meclislerinin bulunduğu Konya, payitaht olarak Konya. O zaman dünyanın en şehirleri arasında bizim yönetimimize girmiş Konya. Aynı şey daha sonra İstanbul için Osmanlı payitahtı içinde geçerli olacaktır. Şimdi bizim bütün meselemiz Konya'da 13'üncü yüzyılda inşaa edilen o değerleri, o manevi değerleri ve şehir kültürünü bugün küreselleşen dünyaya da en iyi yaşatılmasını sağlayacak altyapıyı kurmaktır. Özü muhafaza etmek, formu değiştirmek ama kesinlikle şehre nüfuz eden şehir ruhunu hiçbir zaman tahrip etmemek. Maalesef son 100-150 yıl içinde özellikle son 60-70 yıl içinde bütün bu kadim şehirlerimiz çok plansız şekilde, bazen de vahşice kültürlerini kaybettiler. Bir tahribata uğradılar. Dismani cisim olarak büyümekle, deruni olarak daralma arasında bir gerilim yaşadık." APARTMANLARA GEÇİŞ, ŞEHİR KÜLTÜRÜNÜN SARSILMASINA YOL AÇTI Başbakan Ahmet Davutoğlu, geleneksel evlerden apartmanlara geçişin şehir kültürünün sarsılmasına yol açtığını belirtip, "Şehir kültürü, Konya'da dahi birçok yerde sarsılmasına yol açtı. Birincisi plansız genişleme ve modern hayat olarak düşünülen unsurların cazibesiyle ev kültürünün, bina kültürünün yavaş yavaş tahrip olması, geleneksel evlerimizden apartmanlara geçişin modernleşme olarak görüldüğü bir kültür değişimi. İkincisi şehirleşme ile birlikte gelen göç. Hemen hemen bütün şehirlerimizde sanayileşme ve bununla birlikte köyden kente, öylesine yoğun bir göç yaşandı ki, bu göçle birlikte mahalle kültürü kendi içinde değişti. Yeni bir sentez oluşamadan, mahallerimizin yapısal değişikler içine girdi" dedi. ARAÇ TRAFİĞİNİN YOĞUNLAŞMASI ŞEHRİN DOĞASINI DEĞİŞTİRDİ Başbakan Davutoğlu, şehir kültürünü yok eden üçüncü unsurunda araç trafiğinin yoğunlaşması olduğunu ifade etti. Davutoğlu, şunları söyledi: "Üçüncüsü de taşıtların, araçların, daha önce olmadığı kadar, doğal bir şekilde, bunların hiçbirisini doğal olmayan olarak görmüyorum. Ama iyi planlansaydı, çok doğru bir eksende yürüyebilirdi. Bundan hiç bir şüphe yok. Ama planlama eksikliği 1950'lerden itibaren artan şehirleşmenin ve araç trafiğine yoğunlaşmanın getirdiği bir takım sıkıntılar şehirlerimizin doğasını değiştirdi. Hareket aksını değiştirdi. Önemli görülen manevi merkezler bazen şehirlerin dışına itildi. İstanbul'da Süleymaniye Camii'nin o yeni akslarla, şehrin bir nebze dışında kalmış olması gibi Konya'da da bunlar yaşandı. Ak Parti iktidarları döneminde daha önce 1980''lerden itibaren daha önce ilk raylı sistemin devreye girişiyle bu anlamda takdire şayan bir adımdı. Bizim dönemde bir çok şeyi aynı anda yapmaya başladık. Şehrin dokusunu tekrar keşfedilip, bu dokuyu tekrar inşaa edelim, muhafaza edelim. O tarihi dokuyu muhafaza edelim. Sonra şehrin gelişmesine ihtiyaç hissedilen bölgelerde yaşanabilir alanlar oluşturalım. Şehrin trafiğine akışını yeniden tanzim edelim." Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaşanabilir mekanlar oluşturmak gerektiğini ifade edip, "Şehir kültürünü yeniden inşaa edecek şekilde kentsel dönüşümü gerçekleştirmemiz lazım. Bir taraftan şehrin dokusunu korurken, diğer taraftan kentsel dönüşümle, yeni şehir alanlarını eski kültürel dokuyla bütünleşik bir şekilde geliştirirken, üçüncü olarak yapmamız olarak gereken de ulaştırmayı mümkün olduğu kadarıyla şehir dokusuna zarar vermeyecek şekilde yeni bir stratejik zemine oturtmak. Egzoz dumanlarıyla tarihi doku zarar görmeyecek" diye konuştu.