Başbakan’dan Kılıçdaroğlu’na katsayı eleştirisi: Sen bostan korkuluğu musun?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katsayı adaletsizliğini önleyen düzenlemeyi Danıştay’a götüren CHP’lileri engellemeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır eleştirilerde bulundu. Erdoğan, “Peki sen nesin orada ya bostan korkuluğu musun? diye sordu.

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan, 23 Kasım 2011’deki toplantıda, tarihte yaşanan acı bir hadiseyi Dersim faciasını Türkiye’nin gündemine taşıdığını dile getirdi. Belgeleriyle, acı hatıralarıyla üzeri örtülmüş hadiseyi, CHP eserini kamuoyunun dikkatlerine sunduğunu ifade eden Erdoğan, “Dersim meselesi, Türkiye genelinde etraflıca tartışıldı, konuşuldu. Genelkurmay Başkanlığı da Dersim arşivini açmak için hazırlıklarını yapıyor. Bundan sonrası siyasetçilerden ziyade tarihçilerin, akademisyenlerin konusudur. Umarım, bu mesele bütün boyutlarıyla aydınlatılacaktır.” şeklinde konuştu.

"HASIR ALTI YAPTIKLARINI ŞİMDİ DE TOPRAK ALTI YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Dersim belgelerinin açıklamasının ardından, asıl önemli noktanın ıskalandığını söyleyen Erdoğan, ‘Başbakan bugüne neden gelmiyor, tarihi olayların üzerine gidiyor’ diye eleştiriler yapıldığını belirtti. Geçmiş bilinmediğinde bugünün bilinemeyeceğini vurgulayan Başbakan, “Dersim faciasını gündeme taşırken, acının küllerini kaldırmayı değil, bir zihniyeti, bir anlayışı, bir yaklaşımı deşifre etmek istedik. Biz Dersim’den, onun çok daha öncesinden başlayan bugünde varlığını sürdüren jakoben, seçkinci elitist zihniyete dikkatlere çektik. Bugün bu zihniyet yine var. Bunları iyi tanıyalım diyoruz. Dersim, 1939’da üzeri kapatılmış bir faciadır. Dersim'de katliam gerçekleştiren zihniyet bugüne kadar hiç değişmemiş. MHP, Dersim konusunun açılmasından en az CHP kadar rahatsızlık duyuyor. MHP sadece Dersim değil, Diyarbakır’da İçkale'de toprağın altından çıkan kemiklerden bile rahatsızlık duyuyor. Bahsettiğim zihniyetin tezahürü budur. Haktan hukuktan bahsediyorsun. Bunlar tabiî ki ortaya çıkacak. Bunlar dün her şeyi hasıraltı ediyorlardı. Şimdi de işte o zihniyet, kemiklerin çıkmasından rahatsız oluyor. Hasır altı yaptıkları gibi şimdi de toprak altı yapmanın mücadelesini veriyorlar.” diye konuştu.

"ATAM İZİNDEYİZ DEYİP, SABAH AKŞAM İZİN YAPTILAR"

Dersim’deki zihniyetin devam ettiğini göstermek isteyen o torunların, dedelerine ve dedelerinin yaptıklarına sahip çıktıklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Bize, Dersim tartışmalarının ardından, yakışmadığımız eleştiriler yaptılar. Cumhuriyetle hesaplaşmak, Atatürk düşmanlığı dediler. Hiç kimse kusura bakmasın, kimin Cumhuriyete sahip çıktığı, kimin Cumhuriyeti tahrip ettiği son 9 yılda tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya çıkmıştır. Artık kirli çamaşırlar ortaya çıkıyor. Kimin Atatürk’ün ideallerine sahip çıktığı, kimin o ideallerin sadece istismarını yaptığı AK Parti iktidarıyla ortaya çıkmıştır. Ne CHP, ne MHP bizim vatan sevgimizi, memleket özlemini ölçecek kalibrede değil. Bunlar, 'izindeyiz atam' deyip sabah, akşam izin yaptılar. Yan gelip yattılar. Biz ise Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için gece gündüz, dağ dere tepe demeden gayretle özveriyle koşturuyoruz.”

"DERSİM, 27 MAYIS, 12 EYLÜL, 28 ŞUBAT İTTİHAT TERAKKİ ZİHNİYETİNİN ÜRÜNÜ"

İttihat ve Terakki zihniyetine, Mustafa Kemal’in de şiddetle karşı çıktığı ve bizzat mücadele ettiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu zihniyet, Osmanlı devletinin çok hızlı şekilde dağılmasını sağlamış, Cumhuriyet'i çürütmek için yoğun mücadele vermiştir. Mustafa Kemal’in müsamaha göstermediği bu zihniyet, Türkiye'ye ağır faturalar ödetmeye devam etmiştir. Dersim, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, bu zihniyetin eseridir. Kürt meselesinden, faili meçhullere, edilgen dış politikaya, derin yapılardan, mafyatik örgütlere kadar bu köhne çarpık zihniyet yatmaktadır. Bazıları, Türkiye’nin meselelerinin çözümü konusunda son derece sabırsızlar. Her reform anında yapılsın istiyorlar. Beyler biz burada 150 yıllık köhne bir zihniyetle mücadele ediyoruz. İliklerimize kadar işlemiş devletin bütün kılcal damarlarına kadar işlemiş zihniyetle mücadele ediyoruz. İttihat Terakki izindeki CHP ve MHP, Doğu ve Güneydoğu'nun ittihat ve terakkisi olmaya özenen BDP’ye rağmen bu işleri yürütüyoruz. 'Toprak altını karıştırma, kemiklerin üzerini ört' diyen bir zihniyet var. Karşımızda, 'terör meselesini çözme' diyen zihniyet var. Oradan nemalanıyorlar çünkü. Dersimli olmasına rağmen Dersim'i ağzına alamayan zihniyet var.”

Arif Nihat Asya’nın, ‘İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, Kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz’ dizelerini okuyan Erdoğan, “Eğer tarihle bugün arasındaki o köprüyü kuramazsak bugünden yarına geçemeyiz. Tarihteki acı hadiselerle yüzleşemezsek geleceği şekillendiremeyiz.” dedi.

Erdoğan, Dersim konusunda AK Parti’ye teşekkür eden Diyarbakır CHP il yönetimini görevden alan Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Dersim konusunda partisinde sıkı yönetim ilan eden Kılıçdaroğlu’nun katsayı konusunda ‘Danıştay’a CHP başvurmadı, arkadaşlarımızın münferit başvurusu’ açıklaması yaptığını hatırlatan Erdoğan, “Peki sen nesin orada ya, bostan korkuluğu musun? Dersim ile ilgili parti içinde sıkı yönetim ilan ediyorsun, buna gücen yetiyor da Danıştay’a katsayı başvurusunu engelleyemiyor musun? Danıştay’a imam hatiplerin önünü kapatmak isteyenlerin arkasında neden duramıyorsun. Arkalarında da duramazsın engel de olamazsın. Seni oraya genel başkan olarak çıkaran zihniyet, Dersim faciasının mimarı olan zihniyettir. Sen o zihniyetle seni oraya çıkaran zihniyetle çatışmaya giremezsin.” diye konuştu.