Başına Isabet Eden Kurşunla Kızı Ölen Babadan Devlete Tazminat Davası

Bülent DİKTEPE/KARABÜK, Edanur Avcı, Çiftlik Mahallesi Kurttepe Mevkii'ndeki evlerinin önündeki traktör römorkunda oynarken başına kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Kurşunun, köye 1.5 kiometre uzaklıktaki 125'inci Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda yapılan eğitim atışı sırasında askerlerin silahından çıktığı iddia edildi. Safranbolu Savcılığı'nca yürütülen soruşturmada askeri alanda toplanan 230 silah Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderildi. İncelemede, 7.62 çapındaki merminin gönderilen silahlardan çıkmadığı belirlendi. Görevsizlik kararı veren savcılık, dosyayı Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdi.
Askeri savcılık da alaydaki tüm silahları toplatarak Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderdi. Ancak gelen kriminal raporda merminin hangi silahtan çıktığının saptanamadığı belirtildi. Soruşturma devam ederken, ceza davası hala açılamadı.
'ŞEHİDİMİZ' DEDİLER, ODA YAPTILAR
Erkek kuaförü Yusuf Avcı, 4 yılı aşkın süredir devam eden soruşturmalarda kızının ölümüne neden olan silahın sahibinin bulunamamasına tepki gösterdi. Olayın kapatılmaya çalışıldığını ileri süren Yusuf Avcı, avukatı aracılığıyla kızının ölümünden sorumlu tuttuğu devlete karşı 150 bin liralık tazminat davası açtı. Kızının mezarı başında dua eden Yusuf Avcı, şöyle konuştu:
"Askeriye o zaman, 'Bu kızımız bizim şehidimiz' dedi ve askeriyede bir odayı kızım anısına düzenleyip fotoğrafını koydular. O zaman olayı kabullendiler. Ama yaklaşık 1.5 yıl sonra o odayı kaldırdılar. Şu anda da hiçbir ilgi ve alakaları yok. Hiç kimse arayıp sormuyor ve bizim olayımızın ne olduğu ve ne olacağı belirsiz durumda. Olay sivil savcılıktan askeri savcılığa geçti. Askeri savcılıkta da avukatımıza doğru dürüst bilgi verilmiyor, bilgi edinemiyoruz. Şu anda çıkmaza girmiş durumdayız."
Avukatına, kızının ölümüyle ilgili bir özür yazısı geldiğini ifade eden Yusuf Avcı, "Kriminal raporlarından hiçbir sonuç çıkmadığından özür dilemişler. Böyle bir yazı gelmiş. Bu olay sadece bir özür ise bilmiyorum. Bunun böyle olmaması gerekiyor. 4 yılı geçti ve 5 yıla az bir süre kaldı. Olayın zaman aşımına uğramasından korkuyoruz. İnşallah zaman aşımına uğramadan yetkililer derdimize derman olurlar. Az da olsa teselli olarak bir sonuca varırız. Dosyaları tekrar tekrar hakimlerin önüne götüreceğiz. Daha da olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız. Gücümüz nereye kadar yetiyorsa bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.