Başkan Bekçi'den teşekkür

Tokat Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı Mehmet Bekçi 22 - 25 Eylül tarihleri arasında Ankara Atatürk Merkezinde gerçekleşen Tokat tanıtım günlerinde TESOB adına stant açan esnafın bu platformdan nasıl etkilendiğini anlattı.

Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür eden Bekçi, " Açılışta oradaydık. Yaklaşık 30 esnaf ve sanatkârımız yanlarında bulunan 60 kişi ile beraber otelde konakladık. Giderlerini karşılamaya çalıştık. Esnafımızın yöremize ait ürünlerin satışını gerçekleştirdiği stantların belirlenmesinde genel sekreterliğimiz, odalar birliğimizin elemanlarınca bu işler organize edildi. Yan tarafta bulunan Sakarya Tanıtım Günleri stantlarına da gittik. Bizim organizasyonumuz onlarınkine göre daha başarılı, daha etkileyici, daha girişimci ve daha kalabalıktı. Bu organizasyonlar yapıldıkça tecrübe kazanıyoruz ve daha iyi sonuçlar alıyoruz. bunun İstanbul, İzmir, Antalya ayağı olması gerekiyor. Tokat’ımızın belediyelerini STK'larını, yöresel ürünlerini, yani Tokat'a özgü her ne varsa tanıtma imkanı bulduk. Ama gördüğümüz eksiklikler de vardı. Bu organizasyon çok daha geniş kitlelere hitap edebilirdi. Tokat'ı merak eden Tokat'a özgü ürünlerin arayışı içerisinde olan insanlara daha etkin bir şekilde duyurma imkanı olabilirdi. Esnafımızın masrafları ile ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadık. Mali giderini Odamız olarak karşıladık. Dolayısıyla bu eksiklerin Esnaf odaları birliği ile bir alakası olamadı. Tabi bunlarda cüzi aksaklıklar. Hele hele Sakarya'yı gördükten sonra bizim organizasyonumuzun muhteşeme yakın bir organizasyon olduğunu söylemek mümkün. Bu organizasyon diğerleri için bir tecrübe niteliğinde oldu. Ben bu anlamda bir şeyden bahsetmek istiyorum. Özellikle organizasyon tertip komitesinin eksikleri şahsi eksiklikleri değil. Bu organizasyona katılabilecek Esnaf odalarıdır, ticaret odasıdır, belediyelerdir, stklardır, bu organizasyon komitesinde bu örgütlerin temsilcileri olması gerekiyor. Yani kim neyi nasıl yapıyor bununla ilgili bilgi olmadı. Bu organizasyonla ilgilide sağ olsun Vali yardımcımız Sedat Bey sayesinde Esnaf odaları birlik başkanı olmamıza rağmen 3 gün önce haberdar olduk. Daha iyi hazırlanabilir ve esnafımız için daha iyi şartlar oluşturabilirdik. Edindiğim bilgilere göre esnaf ve sanatkârımız yerini biraz yadırgamış. Esnaf ve sanatkârımız her şeyin daha güzeline layıktır düşüncesiyle hareket ediyoruz. Keşke daha önceden bir ay önceden haberdar olsaydık. Daha zengin bir tanıtımla insanların karşısına çıkabilirdik” dedi.

Teröre Tepki

Son günlerde artan terör olaylarını değerlendiren Tokat Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı Mehmet Bekçi, “Şahsi olarak terörle mücadele etmenin yolunun şu olduğunu düşünüyorum. Yaralı olarak yakalanan teröristlerin sıkacaksın kurşunu başına, ortadan kaldıracaksın” dedi.

Bekçi açıklamasında “terör bu ülkenin en büyük belalarından bir tanesi olduğunu belirterek Teröre gerek can gerek mal anlamındaki, bir canın karşılığında dünyaları verseniz o annenin yüreğindeki acıyı kesinlikle dindirmeniz mümkün değil. Akan kanlar dursun analar ağlamasın, babalar gözyaşı dökmesin. Aileler perişan olmasın. Devletimiz, hükümetimiz tarafından da bir takım önlemlerin alınması gerektiğine inanıyorum. Terörü dağda aramak son derece yanlış. Artık her gün PKK'nın bayrağını çaputunu almış, devletin kurumlarına esnafların dükkânlarına saldıranları tv kanallarında görüyoruz. Teröristi niye dağda arıyorsunuz terörist bizim içimizde. Sokak aralarında eylem yapan insanları biz Avrupa’ya uyum sağlayacağız diye onların yasalarıyla onları cezalandırmak son derece yanlış. Terör cezalarının çok ağırlaştırılması gerekiyor. Çünkü bu terör olaylarının arkasında Türkiye’nin üniter yapısını bozmaya yönelik faaliyetlerin olduğu herkes tarafından biliniyor. Amerika’dan Avrupa'dan bir heyet geliyor sanki Türkiye’nin başka bir bölgesi yokmuş gibi doğru Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu bölgesine... Orada nifak tohumunu ekmeye çalışıyorlar. Bunlara müsaade etmemek lazım. Şahsi olarak terörle mücadele etmenin yolunun şu olduğunu düşünüyorum. Yaralı olarak yakalanan teröristlerin sıkacaksın kurşunu başına, ortadan kaldıracaksın. Onun yaşama hakkı vardı, askerimizin polisimizin, memurumuzun yaşama hakkı yok mu? Yakalanmadığı ve ceza almadığı zaman o terörist eylemlerine eylem katmak suretiyle faaliyetlerine devam ediyor. Kesin çözüm yolu ağır bir şekilde cezalandırma ve bulunduğu yerde imha etmektir. Diğer ülkeler bunu çağdışı olarak lanse edebilir ama onları da görüyoruz. İran'da hala idam cezası kalkmadı. Onlar kendilerine tehdit oluşturabilecek teröristlere en ağır cezaları verirken bizde bölünme adına insanlık dersi vermeye çalışıyorlar. İnsanlık dersini kendilerine saklasınlar ve Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve bütünlüğüne yönelik terörist faaliyetlere en ağır ceza verilmesini engelleyecek bir ortamın içerisinde bulunmasınlar” dedi.