Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Melih Çekinmez, bel fıtığında ‘Cauda Equina Sendromu’na rastlanıldığında ilaç ya da fizik tedavinin yetersiz kalabileceğini belirterek, etkisiz tedavi girişimiyle kaybedilecek zamanın, cerrahiden alınacak sonucu da olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Hastaya uygun tedavi yönteminin seçilmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Çekinmez, bel fıtığının ileri formu olarak öne çıkan; ‘Cauda Equina Sendromu’nun, fıtığın omurilikten çıkan sinirleri tamamen sıkıştırmasına bağlı olarak hastayı felç edebileceğini vurguladı. Çekinmez, bu süreçte hastada sadece kuvvet ve duyu kaybı değil, eş zamanlı olarak cinsel fonksiyon bozuklukları, idrar ve gaita kaçırma gibi sorunların da ortaya çıkabileceğini anlattı.
Bu durumda ameliyat yapılması gerektiğini vurgulayan Çekinmez, fizik tedavi ya da ilaç tedavisi ile kaybedilecek zamanın, cerrahiden alınacak sonucu da olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu. Çekinmez, “Hasta, mümkün olan en kısa sürede ameliyata alınıp, var olan sinir basısı ortadan kaldırılmalı. Böylelikle sinirin kendisini toparlaması ve buna bağlı olarak semptomların gerilemesi daha hızlı ve net bir şekilde sağlanmalı” dedi.
‘Cauda Equina Sendromu’ hastalarında cerrahi müdahalede bulunulsa dahi hastalığın bazı durumlarda tam bir iyileşme göstermediğini kaydeden Çekinmez, uygun zamanda ve doğru bir ameliyat süreci geçirmesine rağmen, idrar kaçırma, kuvvet ve duyu kaybı gibi sorunların kalıcı olabileceğini ifade etti. Çekinmez, burada cerrahi zamanlamaya karar verilirken dikkat edilmesi gerekenin; hastanın kalan yaşantısında yaşayabileceği en kaliteli ve uzun zamanı sağlayabilmek olduğunu belirtti. Çekinmez, “Bel fıtığında en fazla yapılan hatanın, hastanın filmlerinin negatoskopa koyup; ‘fıtık var ameliyata ihtiyaç var’ veya ‘fıtık var ama ameliyata gerek yok’ şeklinde karar verilmesi. Bu çok yanlış. Öncelikle iyi bir öykü alınmalı, nörolojik muayene ile radyolojik görüntüler birlikte değerlendirilmeli. Öncelikle hastanın şikayeti iyi dinlenmeli, buna göre nörolojik muayene yapılıp, gerekli tetkikler ile çözüm için en iyi yöntem seçilmeli” dedi.
Hastanın belirgin bir kuvvet ve duyu kaybının olup olmadığı, aynı şekilde refleks kaybının olup olmadığının titizlikle değerlendirilip, çekilen veya çekilecek olan bir lomber MR ile birlikte genel bir gözlem yapılması gerektiğini anlatan Çekinmez, sonrasında da cerrahinin hastaya sağlayabileceği fayda ve bu süreçteki risklerin en iyi şekilde belirtilerek, olayın çözümlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz