Bursa Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şubesi, bu yıl 10 Mayıs’a denk gelen Anneler Günü’nü unutmadı. Başkan Acar anneliğin; tüm canlılar için şefkatin, merhametin, fedakârlığın, karşılıksız vermenin, esirgemenin en somut ifadesi olduğunu belirterek, annelik duygusunun ne kadar köklü ve güçlü olduğuna değindi.
Annelerin, sevginin en saf hâliyle, merhamet kuşanmış yürekleriyle, sabır dolu gönülleriyle, umut yüklü dualarıyla varlığımızın vazgeçilmez değeri olduklarının altını çizen Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, “Dilimiz ile aklımız arasındaki köprüyü, duygumuzla yüreğimiz arasındaki bağı, ruhumuzla bedenimiz arasındaki uyumu bize öğreten ve hissettiren onlardır. Manevi değerlerimizi içimizde tomurcuklandıran, ruhumuzu terbiye eden, fikrimize yön veren, ahlaken olgunlaşmamızı sağlayan, örnek nesiller yetiştirilmesinde, insanın en meşakkatli döneminde büyük sorumluluklar üstlenen annelerimiz toplumsal mürebbiyelerimizdir. Hele de günümüzde onlar bir taraftan kendi çocuklarını yetiştirirken, diğer taraftan kamusal alanda varlık gösteren, üreten, her işe yetişme ustalığını sergileyendir. Onların yetiştirdikleri çocuklar yarınımızın geleceği, gelecek de annelerimizin emeğidir” dedi.
“En faydalı çalışma hayatı anneyi koruyandır”
Güçlü aile bağlarını inşa eden, dillerinden düşürmedikleri dualarla evlatlarına misyon yükleyen, milletin varoluş temellerini ilmek ilmek dokuyan annelerin, toplumsal mayayı çalan, varlıklarıyla toplumu ayakta tutan taşıyıcı sütunlar olduğunu ifade eden Acar, “Annelik olgusunun ve duygusunun zayıfladığı, anne olmanın neredeyse bir risk olarak algılandığı modern toplumlarda annesizlik bir duygu yitimi, en saf duyguları taşıyan insanların eksikliği toplumsal bir öksüzlük hâlidir. Kapitalist düzenin kadınlarımızı nesneleştirmesi, sömürmesi, rol çatışmasına sürüklemesi, kariyer ve annelik arasında ikilemde bırakması birçok bakımdan toplumsal hayata zarar vermektedir. Annelik ile çalışmak arasında kalmadan bihakkın annelik vazifesini de yerine getirecek, onu çalışma hayatının merkezinde tutacak esnek çalışma modeli herkes için doğru olandır. Yoksa bir meslek sahibi olmanın bedelini başta çocuklar olmak üzere, ailenin ve toplumun ödediği bir çalışma hayatı uzun vadede hepimizin zararınadır” diye konuştu.
Bugün yoksulluğun da, katliamın da, savaşın da, mülteci durumuna düşmenin de, ülkeyi sığınmacı olarak terk etmenin de en büyük acısını annelerin çektiğini dile getiren Acar, “İşte bugün çocuk hasreti ve umut yüklü yürekleriyle Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan analarımız en müşahhas örnektir. Diyarbakır’da acısını nöbete dönüştüren, gözyaşlarına bütün milletin ortak olduğu analarımızın duasına ‘âmin’ diyor, beklentilerinin hepimizin umudu olduğunu ifade ediyor, onlara selam ve dualarımızı gönderiyoruz” dedi.
“Yoksunluğa ve yoksulluğa son vermeliyiz”
Annelerin hatırına savaşları durdurmak, hiçbirinin evlat hasretine düşmesine sebep olmamak, yüreklerindeki eksiklik duygusunu ortadan kaldıracak, yoksunluğa ve yoksulluğa son verecek adımları atmak, terör belasını yeryüzünden silmek ve bağımsızlık girdaplarında çocukların kayıp gitmelerini önlemek, çocuk işçiliğini bitirmek herkesin ödevi ve görevi olmalıdır uyarısında bulunan başkan Acar sözlerini, “Eğitim-Bir-Sen olarak, insanlığa müjde olacak yeni bir medeniyet idealinin, annelerimizin duaları, bize aşıladıkları duyguları, geleceğe hazırlayan maharetli elleriyle inşa edilebileceğine inanıyor; bize şefkatiyle yön, desteğiyle güç veren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, şükranlarımızı sunuyoruz” diyerek sonlandırdı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz