Büyük Birlik Partisi (BBP) Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Hüseyin Döngel, Çanakkale’nin; mübarek topraklarda yaşayan herkesin, Türkün, Kürdün, Alevinin, Sünninin, al bayrak altında bir ve beraber yaşama iradesinin tarihe düşen canlı bir kaydı olduğunu açıkladı.
Hüseyin Döngel, partisinin MKYK üyeleri Abdullah Apaydın, Ali Saraçoğlu ve Ali Aydoğmuş ile birlikte Kayseri’de düzenlediği basın toplantısında, Çanakkale Savaşı'nın Türk tarihi kadar, dünya tarihi ve siyaseti üzerinde de derin etkileri olan ve Türk tarihinin yeniden yazıldığı önemli bir tarihi zafer olduğunu söyledi.
Döngel, Çanakkale'de kaybedenlerin emperyalistler olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Çanakkale, sadece Türk tarihinin bir şeref levhası değildir. Doğulusuyla, batılısıyla, Kürdü-Türkmeniyle, Lazı-Çerkeziyle ortaya konulan birlikte yaşama iradesinin ve ruhunun adıdır. Çanakkale, bu mübarek topraklarda yaşayan herkesin, Türkün, Kürdün, Alevinin, Sünninin al bayrak altında bir ve beraber yaşama iradesinin tarihe düşen canlı bir kaydıdır. Evet, o ruha bugünden ihtiyacımız vardır. Ama ne yazık ki son zamanlarda bu ruhun sulandırıldığını görüyoruz. Bu ruh sulandırılmadan tarihi gerçeklik zemininde algılanmalıdır. Türk-İslam tarihinde Türk milletinin küresel emperyalistlere karşı ortaya koyduğu bu ruhun özünde, buram buram vatan sevgisi, hür yaşama iradesi ve iman aşkı kokar.”
Hüseyin Döngel, Çanakkale destanının edebi halini, en güzel şekilde milli şair, büyük ve mücadele adamı, İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif'in dizelerinde yerini bulduğunu aktararak, “Türk milleti, tarih boyunca bağrından, milli ve manevi alanda kahramanlar çıkarmıştır. Merhum Akif, her iki alanın kahramanı olarak Türk milletinin devletsiz, hürriyetsiz, vatansız, ezansız ve mabetsin yaşayamayacağını, milletimizin ruh derinliğini, gönül zenginliğini ve emperyalistlere karşı başkaldırışını İstiklal Marşımızın dizelerine nakşetmiştir. O mücadele adamı, Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'yu karış karış dolaşarak, Nasrullah Camii'nde verdiği vaazlarıyla, Sebilürreşat ve Sırat-ı Müstakim dergilerinde yazdığı yazılarıyla milli bilincin uyanmasında, halkın teşkilatlandırılmasında ciddi katkılar sağlamıştır.”
Zorunlu eğitimin kesintili olmasına, çocuğun ve ailenin eğilim ve isteklerine göre alan tercihleri yapabilmelerine 'Evet' dediklerini dile getiren Döngel, sistemin uygulanabilirliği ile fiziki, teknik ve personel altyapısının yeterliliği ile alakalı ciddi kaygıları olduğunu anlattı. Döngel, zorunlu eğitimi 4+4+4 şekline dönüştürmekle eğitimin kalitesi ve niteliğinin artırılmış olmadığını kaydederek, şu bilgileri verdi:
“Bu sistemde hükümet, kalıp için çabalarken öz için hiç bir şey yapmıyor. Hükümet, 28 Şubat dayatmacı zihniyetinin ürünü olan 8 yıllık kesintisiz eğitimin açtığı yaraları ortadan kaldırayım derken nesilleri heder eder, kayıp nesiller üreten bir sisteme imza atmamaya özen göstermelidir. Türk eğitim sisteminin ilköğretimden yükseköğretime kadar ciddi bir reforma ihtiyacı vardır. Bu reform, şekli ve yapısal olmakla beraber asıl, müfredat içeriklerinde yapılmalıdır. Böyle bir düzenleme geniş katılımla, detaylı çalışılmış bir emeğin ürünü olarak yasalaştırılmalı ve eğitim, politikacıların sultasından kurtarılarak devlet politikası haline getirilmelidir.”
Sorun çözülecekse köklü bir reform yapılması gerektiğini anlatan Döngel, “Bu reform bizce gereklidir. Çünkü, mevcut sistem her yönüyle çökmüştür. Bu sistem adam yetiştirmemektedir, akademik alanda sınıfta kalmıştır. Kendinden, çevresinde olup bitenden bihaber, gelecek kaygısı taşımayan, ahlak ve kültür yozlaşmasına mahkum edilmiş nesiller üretmektedir.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
markasıdır.
Haber Gönder
