Çankaya'da Sürdürülebilir Bir Yaşam İçin Çevreciler İş Başında

Çankaya Belediyesi'nin çeşitli kurum ve kuruluşlarıyla birlikte destek verdiği 350 Ankara Grubu'nun düzenlediği "Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali", belediyenin Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde (ÇSM) açılış filmiyle başladı.

"İklim İçin Harekete Geç" ve "İklim Meselesi Hepimizin Meselesi" sloganlarıyla 2009'dan bu yana sürdürülebilir bir dünyanın özlemini duyan bireylerin ve kuruluşların gönüllü desteğiyle iklim değişikliklerine dikkat çekmek için faaliyetlerine devam eden 350 Ankara Grubu'nun 24 belgesel filmden oluşan festivalin açılışına Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Eser Atak'ın yanı sıra çevre için gönül vermiş çok sayıda aktivist katıldı. Bilim insanları tarafından atmosferde bulunması gereken karbondioksit miktarının milyonda parçacık sayısı olan ppm miktarının 350 olması gerektiği için kendilerine 350 Ankara Grubu adını veren aktivistler, ilki İsveç'in Karlskrona kentinde düzenlenen ve 3 kez de İstanbul’da gerçekleştirilen festivali Ankara’ya getirmenin mutluluğunu yaşadı. Fosil yakıt kaynaklı iklim değişikliğinin her geçen gün daha tehlikeli bir hal aldığı günümüzde sürdürülebilirlik kavramının ne kadar önemli olduğunun vurgulandığı belgesel filmlerde 20 farklı iklim konusu irdeleniyor.

Açılış filminin dünyanın her köşesinde zengin bir çeşitlilik barındıran geleneksel çiftçiliğin kalbinde yatan tohumların nasıl küresel gıda tekelinin elinde güçlü bir mala dönüştüğünün hikayesinin anlatıldığı "Özgürlük Tohumları" ile yapılan festivalin iklim konusunda duyarlılık kazandıracağını vurgulayan 350 Ankara Grubu Sözcüsü Önder Algedik, "Sanayileşme öncesi dönemde atmosferde 280 ppm (parts per million) olan karbondioksit yoğunluğu, bugün 395 ppm'dir. Bilim dünyası bir daha geri dönüşü olmayan nokta olan 450 ppm'e yaklaştıkça riskin artacağını ve eğer toplum olarak adım atmazsak bizleri daha büyük felaketlerin beklediğini söylüyor. O yüzden iklim meselesi hepimizin meselesidir. Bu duyarlılıkta bizlerden yardımlarını esirgemeyen başta Çankaya Belediyesi olmak üzere tüm kurumlara teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.

Dünyanın her yerinde geliştirilen tarımsal çeşitliliğin endüstriyel tarım ve Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) tohumlarıyla nasıl yıpratıldığına dikkat çeken Atak, "Özgürlük Tohumları" ve 23 iklim filminin dünyanın kurtuluşu için bir nebze olsun katkısı olacağını kaydetti. Atak, "Doğa, içinde yaşayan insanlarla bir bütündür. Ve doğanın başına gelen her şey aslında insanların da başına gelecektir. Son 50 yıldır tüketim düzeyindeki olağanüstü artış, yeryüzünün maalesef kendisini yenileme ve temizleme kapasitesini aşmış durumdadır. Bunun en somut örneği sera gazları sonucu ortaya çıkan küresel ısınma ve buna bağlı olarak iklim değişikliğinin gözle görülür biçimde tüm yaşamımızı etkilemesi durumudur. Umarım festival doğaya bakış açımızın farklılaşmasında bize biraz daha umut olur" ifadelerini kullandı.

Pazar gününe kadar sürecek festivalde film gösterimlerinin yanı sıra fotoğraf sergisi, tiyatro performansları ve dans gösterimleri yapılacak.