Ümit KOZAN-Bahar DEMİREL-Tahsin GÜNER-Muhammet BAYRAM/ANKARA, 'ŞEHİT HABERLERİ DOLAYISIYLA MÜZİK ÇALMIYORUZ' ANONSU
Ankara'daki ATO Kongre Merkezi'nde, CHP'nin 1 Kasım seçimleri için 'Önce Türkiye' başlıklı, 227 sayfalık seçim bildirgesinin açıklandığı salonda toplantı boyunca müzik çalınmadı. Kılıçdaroğlu, toplantı salonuna beklendiği sırada, CHP'nin anonsçusu Barış Bozkurt, şehitler nedeniyle müzik çalınmayacağını duyurarak, "Gelen şehit haberleri dolayısıyla toplantıda müzik çalmıyoruz. Kampanya müziğimizi daha sonra kullanacağız" ifadelerini kullandı.
"SEÇİM BİLDİRGESİNİ, GENCECİK FİDANLARIMIZA ADIYORUZ"
Kılıçdaroğlu 1 Kasım'da yapılacak Milletvekili Genel Seçimi için vaatlerinin gençlere yönelik olduğunu anlatırken, seçim bildirgesinin temelini gençlerin oluşturmasının nedenini şöyle açıkladı:
"Bu seçim bildirgesini gençlerimize adıyoruz. Bu seçim bildirgesinin ana omurgasına gençler oluşturuyor. Umudumuz ve geleceğimiz olan gençler oluşturuyor. Gençleri yarının umudu olarak görüyoruz. Ama gençler bugünün de ortaklarıdır. Onlara sus, demeyeceğiz. Önce sen konuş, diyeceğiz. Söz vereceğiz onlara. Baskıya karşı direnen, söz konusu vatansa gerisi teferruattır, diyen gençlere adıyoruz seçim bildirgesini. Ali İsmail'lere, Özgecan'lara adıyoruz seçim bildirgesini. Merdiven altı atölyelerde karın tokluğuuyla çalışan on binlerce gence adıyoruz seçim bildirgesini. Taşeron işçisi olarak çalışan gençlere adıyoruz seçim bildirgesini. Çöpten kağıt toplayarak ailesinin geçimini sağlayan, Soma'da, Ermenek'te, yerin yüzlerce metre altında yaşamını yitiren genç maden işçilerine adıyoruz seçim bildirgesini. Teröre kurban verdiğimiz gencecik fidanlarımıza adıyoruz bu seçim bildirgesini. İşsiz gençlerimize adıyoruz seçim bildirgesini. TOMA'lara, biber gazlarına karşın, polis barikatlarının önünde, elinde gülle, karanfille bekleyen, kitap okuyan, yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini."
"GENÇLERİ BU ÜLKENİN UMUDU OLMA YANINDA ORTAĞI YAPACAĞIZ"
Partisinin Seçim Bildirgesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, büyüklerin yaptığı kabahatlerinin faturasını ödedikleri için gençleri ön plana çıkardığını anlatırken, şöyle konuştu:
"Onların hatalarının faturasını gençler ödediler. Bugün ülkemizin nüfusunun yarısı gençlerden oluşuyor. Gençlerin önünde en ciddi sorun olarak işsizlik duruyor. Şunu merak ediyorum. 13 yıldır iktidarda olanlar gençlerin hangi sorununu çözdüler? Gençlere üvey evlat muamelesi çektiler. Hiçbir sorunlarını çözmediler. Gence sen sus, senin konuşma hakkın yok; dediler. Oysa o, dünyayı daha iyi görüyor ve sorguluyordu. O nedenle biz, gençleri baş tacı yapacağız. Gençleri bu ülkenin umudu olma yanında ortağı yapacağız. Siyasette de ekonomide de hayatın her tarafında ortağı yapacağız."
"ONLAR, GENÇLERİ GÖZ ARDI ETTİLER; BİZ, BAŞ TACI YAPACAĞIZ"
Türkiye'de genç işsizlik sorunu olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, genç erkeklerde işsizlik oranının, yüzde 18.9, genç kadınlarda yüzde 22.6 olduğunu, 6 milyon 62 bin üniversite öğrencisinden söz ettiğini belirterek "Mevcut yurtlar, üniversite öğrencilerinin yüzde 10'unun bile talebini karşılayamıyor. Yüzde 90 öğrencinin nerelerde barındığını emin olun iktidar bilmez. Bu sorunu çözmek için adım bile atmadılar. Genç potansiyelimiz, bu ülkenin en büyük üstünlüğü. 2035'e kadar bu üstünlüğümüz devam edecek. 2035'ten sonra Türkiye, yaşlılar grubuna girecek. Gençlerin bize verdiği fırsatı, ülkenin büyümesine ve kalkınmasına kanalize etmek zorundayız. Onlar gençleri göz ardı ettiler, biz gençleri baş tacı yapacağız" diye konuştu.
"GENÇLER OLAĞAN ŞÜPHELİ OLARAK GÖRÜLÜYOR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül hukuku ile bir süreç başladığını ifade ederken, gençlerin olağan şüpheli olarak görüldüğünü, Anayasa'da da gençlerle ilgili maddede de aynı düzenleme olduğunubildirirken şöyle konuştu:
"Gençleri olağan şüpheli sınıfından çıkaracağız. Öyle görünmesine izin vermeyeceğiz. Onları olağan şüpheli olarak değil, olağan yurtsever göreceğiz. Gençlerden istediği sadece bir şey var. Siyasete ilgi gösterin. Siyaseti dinazorlardan temizleyin. Siyasette aktif olarak yer alın" açıklamasında bulundu.
"SİYASETE GİRİN, AKTİF BİR GÜÇ OLARAK ÖNE ÇIKIN"
Gençlere siyasete yönelmeleri ve aktif siyasette yer almaları konusunda çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, "Sizler, siyasete girer ilgi gösterirseniz emin olun bugün Türkiye'de yaşananların hiçbirisi olmaz. Ülkeye barışı, huzuru sizler getirirdiniz. Çünkü meydanlarda siz, bunları söylüyorsunuz. Ama bazı siyasiler kulaklarını kapatmışlar. Sizi dinlemiyorlar. Siyasete girin. Aktif bir güç olarak öne çıkın. Sizin isteğiniz üzerine yüzde 10 gençlik kotası getirdik. Gençler siyasete girsin diye. Oran, az; diyorsanız önümüzde Kurultay var. Gelin Kurultay'a oranı yükseltin, ben size destek vereceğim" dedi.
"İŞ GARANTİLİ EĞİTİM YAPACAĞIZ"
Gençlere iş garantili eğitim sağlayacaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, iş garantili eğitim yapacaklarını, bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri olacağını ifade ederken, şöyle konuştu:
"Anne ve babaya asla yük olmayacaksınız. Üçüncü sınıftan itibaren fabrikada stajlarınızı yapacaksınız. Mezun olduğunuz gün, işiniz hazır olacak. Böylece sanayinin beklediği ara eleman ihtiyacını hiçbir sınava girmeden, mezun olduğunuz gün fabrikada çalışarak bunu gerçekleştireceksiniz. Anne-babalara sesleniyorum. Oğlunuzu meslek lisesine gönderdiniz, işsiz. Ama bizim getireceğimiz düzende oğlunuz kızınız asla işsiz olmayacak."
"TAŞERON İŞÇİLERİNİN TAMAMI KADRO ALACAK"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, gençlere yönelik seçim vaatlerini, şöyle sıraladı:
"800 bin taşeron işçisi var. Bunların yüzde 80'i genç. İş güvenceleri yok. Ömür boyu asgari ücrete mahkum. Sözümün kapı gibi arkasındayım. Taşeron işçilerinin tamamı kadro alacak. Tamamının sosyal güvenliği olacak. Tamamı sendikal hakka kavuşacak."
"ASGARİ ÜCRET CHP İKTİDARINDA NET BİN 500 LİRA OLACAK"
"İşçilerin şu anda yüzde 80'i asgari ücretle çalışıyor. Şu anda mevcut asgari ücretle çalışanların yüzde 80'i genç. Bin lira 54 kuruşa çalışıyorlar. Sözüm söz, asgari ücret CHP iktidarında, net bin 500 lira olacak. Mali disiplini bozmadan, bütçe dengelerini bozmadan bu işi çözeceğiz. Herkes rahat yaşayacak. Bin liradan, bin 500 liraya çıkması rahat nefes almanızı sağlayacak."
"İŞ BULUNCAYA KADAR BU BORÇLARIN TAHSİLİ ENGELLENECEK"
"Üniversitede okurken öğrenim için kredi alıyor. Mezun olunca devlet yakasına yapışıyor, kredi borcunu öde. İyi de iş bulamadı. Vermezsen faiziyle beraber senden alacağım, diyor. İcraya veriyor. CHP iktidarında iş buluncaya kadar bu borçların tahsili engellenecek. İş bulduktan sonra parayı sizden isteyeceğiz. Faizler de silinecek."
"GENÇLERLE GURUR DUYUYORUZ"
"Bir ülkede diktatöre diz çöktüren sevgili gençler, sizinle gurur duyuyoruz. CHP iktidarında bütün meydanlar sizin olacak. Meydanlarda özgürce gezeceksiniz. Biber gazı CHP iktidarında olmayacak. Çünkü biz düşünceden korkmuyoruz. Özgürce herkesin düşüncelerini açıklamasını istiyoruz. Yasaklar da kalkacak. Gençler özgür bir ülkede olmanın havasını teneffüs edecekler."
"PASOLİG'İ KALDIRACAĞIZ"
"Gençler maça gitmek istiyor. Pasolig nedeniyle maça gidemiyorlar. Söz, kaldıracağım bu belayı. Özgürce maçlara gideceksiniz. Niye getirdiler? Slogan atılıyor da beyefendiler rahatsız oluyorlar. İyi de o sloganlar boşuna atılmıyor ki bir nedeni var. Sormuyor nedenini, rahatsızlığını dile getiriyor. Pasolig'i kaldıracağız. Herkes özgürce maça gidebilecek, istediği sloganı atabilecek."
"YÖK BELASINI KALDIRACAĞIZ"
"YÖK belasını kaldıracağız ve öğrencilere üniversite yönetiminde söz ve karar imkanı sağlayacağız. Üniversite yönetiminde sizin söz hakkınız olacak."
"LİSEKART UYGULAMASI GETİRECEĞİZ"
"Yeni bir uygulama getireceğiz. Lisekart. Aile sigortası kapsamında lise öğrencileri, son sınıf öğrencilerine okul harcamalarını karşılamaları için lisekart uygulaması getireceğiz. Hiçbir harcama yapmayacak. Tamamını sosyal devlet karşılayacak."
"İKİNCİ ÖĞRENİMDE HARÇLARI KALDIRACAĞIZ"
"Atama bekleyen öğretmenler, sizi çocuklarınızla yan yana getireceğiz. Öğretmenler, öğrenciler bir araya gelecekler. İkinci öğrenimde harçlarınız var. O harçları da kaldıracağız. Eğitimi parasız yapacağız. Gençler için düşündüğümüz her şey ülkenin geleceği için düşündüklerimizdir. Aldığımız her kararda sizin yolunuzu, önünüzü açmak istiyoruz."
"ETNİK KİMLİK ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN; AYRIŞTIRICIDIR, BÖLÜCÜDÜR"
"Gençlere inanç ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapanlara aldanmamaları gerektiği uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, "Gençler, sakın tuzağa düşmeyin. İster üniversitede ister meydanda ister fabrikada ister tarlada eğer birisi gelip size; inanç üzerinden siyaset yaparsa bilin ki o bu ülkeye en büyük ihaneti yapan insandır. İnanç üzerinden siyaseti kabul etmeyin. Yine birisi gelir etnik kimlik üzerinden siyaset yaparsa bilin ki o ülkesini seven biri değildir. Ayrıştırıcıdır, bölücüdür. Hiçbir inanç ve etnik kimlik üzerinden siyasete izin vermeyin."
"EN CİDDİ TEHLİKE"
CHP iktidarında herkesin yaşam tarzına ve inancına saygı duyacaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, eşit yurttaşlık vurgusu yaparak "Herkesin yaşam tarzına, kimliğine, inancına saygılı olacağız. Bunları siyasette kullanılan araçlar olmaktan çıkaracağız. Önünüzdeki en büyük tehlike bu. Önünüzde bekleyen en ciddi tehlike; etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset. Bunları reddedin ve bütün toplumu kucaklayın. Bunları kabul etmeyin. Bu tuzağa düşmeyin. Ülkenin dünya kadar sorunu var. Sorunlara odaklanın. Ama şunu unutmayın. Herhangi bir yurttaşımız, inancı dolayısıyla ötekileştiriliyorsa onun sorununu çözeceğiz. Herhangi bir vatandaşımız etnik kimliğinden dolayı ötekileştiriliyorsa onu kabul etmeyeceğiz. Eşit yurttaşlığı savunacağız."
"HER KURUŞUN HESABINI YAPTIK"
Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimleri için seçim kampanyasında açıkladığı bildirgesinin ardından başlayan 'kaynak' tartışmalarını hatırlatırken her kuruşun hesabını yaptıklarını bildirerek, "Uygulanması mümkün olmayan bir projeyi asla gündeme getirmedik. Uygulanabilir, kaynağı olan, mali disiplini tutarlı bir projeyle halkın önüne çıktık" ifadelerini kullandı.
"SEÇİMDEN ÇIKAN SONUÇ: BAŞKANLIK SİSTEMİNİ KABUL ETMİYORUM"
7 Haziran seçimleri sonrasında başlayan koalisyon görüşmelerine değinen Kılıçdaroğlu, "Düne kadar hep milli irade, derlerdi. Biz de milli iradeye saygılıyız. Hiçbir zaman sandıktan çıkan oylara saygısızlık etmedik. Halk kimi iktidara taşıdıysa ona saygı gösterdik. Ama demokrasinin gereği olarak varsa yanlışları, o yanlışları gündeme getirdik. Varsa haksızlıklar gündeme getirdik. Bütün ülkelerde iktidar vardır ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır. Biz ana muhalefet görevini en tutarlı, en doğru şekilde yaptık. Seçimden çıkan sonuç neydi? Halk diyordu ki ben Başkanlık sistemini, tek adamlık yönetimini, baskıcı yönetimi kabul etmiyorum. Sandıktan çıkan birinci sonuç bu. İkinci sonuç; ciddi sorunlar birikti, tek başına yönetime izin vermiyorum. Oturun kendi aranızda anlaşın, gerginlikleri bitirin ve ülkeyi yönetin. Bunu en iyi okuyan parti hangisi? Buradan bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Sizin oyunuzu, yani milli iradeyi en iyi okuyan parti CHP'dir. En iyi okuyan parti biziz" dedi.
"MÜTEVAZI DEĞİLİM"
Kılıçdaroğlu, halkın kullandığı oya saygı gösterdiklerini hemen seçim demediklerini vurgularken, "Ülkenin biriken sorunları var. Bu seçimde sloganımız; Önce Türkiye. Biz bir sonraki seçimi düşünmedik hiçbir zaman. Türkiye, ciddi sorunlarla karşı karşıya ve bu sorunların önemli bir kısmı bir partinin tek başına çözeceği sorunlar değil. O zaman bir araya gelip bu sorunları çözelim. En iyi okuyan biziz, mütevazi değilim. En iyi okuyan bizsek 1 Kasım seçimlerinde sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve ona göre oy kullanın. Sizden sadece ve sadece elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın diyorum" açıklamasında bulundu.
"SEÇİMDEN SONRA AYNI TABLO ÇIKARSA BİR DAHA MI UZLAŞAMAYACAĞIZ?"
Geçen seçim ardından oluşan tabloyu ve koalisyon görüşmeleri sürecini değerlendiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 madde halinde koalisyon ilkelerini belirledik ve kamuoyuna sunduk. Bizim ilkelerimiz bunlar dedik. Eğer sizler de koalisyondan yanaysanız sizler de kendi ilkelerinizi belirleyin. Bir araya geldiğimizde ülkeyi hangi ilkeler çerçevesinde yöneteceğimizi bilelim. Kimin kiminle koalisyon kuracağı değil, hangi ilkeler etrafında koalisyon kurulacağı önemli. Biz halkın verdiği oya saygı gösterip demokrasi kültürümüzü geliştirelim dedik. 14 ilkemizi açıkladık. Şunu da söyledik. Bizim gönlümüz yüzde 60'lık blokun ki 292 milletvekili ediyor, hükümet olmasıdır. Ama siz de biliyorsunuz, MHP'nin malum nedenleriyle bu gerçekleşmedi. Daha sonra görev Davutoğlu'na verildiğinde Sayın Davutoğlu, geldi. Biz 14 ilkeden yola çıkarak bir ilki daha gerçekleştirdik. Dedik ki 14 ilkeden yola çıkıyoruz. Türkiye'nin 5 temel sorun alanı var. 14 ilkeden yola çıkıp 5 temel sorun alanını çözmemiz lazım. Eğer bunları yapabiliyorsak koalisyonu kuralım. Kendilerine bütün ayrıntıları anlattık. Öyle 30-35 gün değil. Koalisyon görüşmelerinin süresi 10 gün. 10 günün sonunda bize dediler ki 3 aylık seçim hükümeti kuralım. Biz bunu kabul etmedik. Gayet açık. Milli iradeye duyduğumuz saygı gereği kabul etmedik. Çünkü milli irade oturun kendi aranızda uzlaşın, diyordu. Niye seçime gidiyoruz? Uzlaşamadığımız için. Seçimden sonra aynı tablo çıkarsa bir daha mı uzlaşamayacağız? Bizim düşüncemiz buydu."
"ŞANTAJ TABLOSU KOYDULAR"
Kılıçdaroğlu, seçim ardından neden koalisyon kurulamadığına değinirken bir siyasi liderin, özgür iradeye sahip olmaması, iradesini bir başka otoriteye ipotek etmesi halinde koalisyon kurup ülkeyi yönetemeyeceğini söyledi. CHP lideri, şöyle dedi:
"Saray'da oturan zatın, baskısını omuzunda, sırtında, düşüncesinde, yaşamının her alanında hissediyorsa o kişi lider olamaz. Lider; vesayeti reddeden, özgürce karar alan kişi demektir. Görüşmenin tamamının tutanaklarını aldık. Çünkü biz zaman zaman bize yöneltilen iftiralardan çok rahatsızdık. Tutanakları aldık, kimse bize yönelik eleştiri getirmiyor. Varsa eleştiri bizim söylediklerimiz kamuoyunu rahatsız edecek söylemlerse zaten çoktan paylaşırlardı. Koalisyon bu nedenle gerçeklemedi. Ülkenin Cumhurbaşkanı meydan meydan dolaşıp, 400 vekil verin, vermezseniz bu tablo çıkar; dedi. Toplumun önüne acı, kan, gözyaşı şantaj malzemesi olarak konmuştur. CHP olarak biz, üstümüze düşen bütün görevleri yerine getirdik. Senin iradene hep saygılı olduk. Kıl payı kadar saygısızlığımız yoktur. Ama onlar senin iradeni kabul etmediler. Önüne bir şantaj tablosu koydular. Ya oy verirsin ya ben hep seçime giderim; diye. Çünkü onlar milli iradeyi, bir kişinin iki dudağından çıkan irade olarak kabul ediyorlar. Senin iraden olarak kabul etmiyorlar."
"İKTİDARSIZ OLAN BİR İKTİDAR"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, koalisyon kurulmuş olması durumunda emeklilerin geçen Kurban Bayramı'nda ilk ikramiyelerini almış olacaklarını halka verdikleri bütün sözlerin arkasında olduklarını, iktidarın kendilerini işverenlere şikayet ettiğini ifade etti.
Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğunu savunan ve bu sorunları sıralayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bir ilki daha başardık. Dedik ki ülkenin beş temel sorununa çözüm üretmemiz gerekiyor. Nedir o beş temel sorun? Bir, Türkiye’de demokrasinin hukukun üstünlüğü. İki, ekonomi. 13 yılda buraya getirdiler. Üç, dış politika. Dört, eğitim, ve beş toplumsal barışımız yani Kürt sorunu. Şimdi buradan diğer siyasetçilere sormak istiyorum. Bizim dışımızda, Türkiye’nin beş temel sorununu dillendiren başka bir siyasi parti var mı? Herkes bir ucundan tutuyor. Oysa sorunu bileceksiniz. Neden bizim seçim bildirgelerimiz örnek alınıyor? Çünkü bunları yapacak kadroları yok, bilgileri yok, birikimleri yok. Bilgi birikim ve kadro sadece ve sadece CHP’de var. Hukukun üstünlüğü. Eğer siz 12 Eylül darbe hukukunu değiştirmezseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Darbe hukukunu tahkim ederseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Yargı bağımsızlığının olmadığı ülkede demokrasiden mi söz edeceğiz? Bir kişi konuştuğu zaman bütün savcıların harekete geçtiği ortamda demokrasiden mi söz edeceksiniz? Lise öğrencilerinin hapse atıldığı ülkede demokrasiden mi söz edeceksiniz? 'Ben Anayasaya uymuyorum, Anayasa'yı bana uydurun' denilen bir ülkede demokrasiden mi söz edeceksiniz? Yasama, yargı ve yürütme organlarının, güçler ayrılığı ilkesini getireceğiz. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız, YÖK’e tamamen sona erdireceğiz. Anayasayı değiştireceğiz. Eşit yurttaşlığı getireceğiz. Hiç kimse etnik kimliğinden ötürü ötekiyim diye düşünmeyecek. Siyasi ahlak yasası getireceğiz. Her kuruşun hesabını siyasetçi vermek zorundadır."
"CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN'DAN GİZLİ ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ NASIL KULLANACAK?"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de örtülü ödenek kullanan iki makam bulunduğunu, bunların cumhurbaşkanlığı ve başbakan olduğunu, Cumhurbaşkanının, Başbakandan gizli örtülü ödeneği nasıl kullanacağını sordu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Böyle bir şey olmaz diyorsanız elinizi vicdanınıza koyup sandığa gideceksiniz. Bu garabete beraber son vereceğiz. Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde üretim olmaz. Demokrasinin olmadığı bir yerde üretim olmaz. İş adamının ensesinde vergi sopasıyla üretim olmaz. Makul şüpheyle iş adamını, öğrenciyi içeri atacaksın. Dosyaya gizlilik kararı koyacaksın, avukat tutacak; nasıl savunacağını bilmeyecek. Bunun adına da ileri demokrasi diyorlar. Kaldıracağız bunları. Tamamını çöp sepetine atacağız" ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki 1 Kasım seçimleri için CHP'ye oy vermeleri konusunda iş dünyasına seslenen Kılıçdaroğlu, "Buradan iş dünyasına da sesleniyorum. Bu seçimlerde CHP’ye oy vermek zorundasınız. Üretmek istiyorsanız, çalışmak istiyorsanız, düşüncelerinizi özgürce dile getirmek istiyorsanız oy vermek zorundasınız. Ha vermeseniz ne olur? Bize bir şey olmaz, biz maaşımızı alırız. Nasıl olsa vergiyi sen ödüyorsun, dert senin derdin olacak. O derdi çözmek istiyorsan, demokrasi istiyorsan, CHP iktidarında CHP’yi açık yüreklilikle, açık ve net eleştirme özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan oyunu CHP’ye vereceksin" dedi.
"DOLAR 3 LİRAYI GEÇTİ, KİM İKTİDARDA?"
Dolarda görülen yükselişe değinen Kılıçdaroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ne diyorlardı? Sakın ha CHP’ye oy vermeyin, iktidar olursa dolar fırlar. E dolar 3 lirayı geçti, kim iktidarda? Nasıl yalan söyledikleri çıktı ortaya. CHP’ye oy vermeyin sakın faizler fırlar. E faizler fırladı kim iktidarda? Biz bunları biliyorduk. Kendisi sorun olan bir siyasal iktidar sorunlara çözüm bulamaz. Vatandaş borç batağında. Kim borç batağından kurtaracak? Buradan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu dolayısıyla sizin omuzlarınıza yüklenen faizlerin en az yüzde 80’ini silme sözü veriyorum. Diyorlar ya nasıl? Şimdi diyemiyorlar. Biz dünya uygulamalarına da baktık, hiç endişe etmeyin. En az yüzde 80 diyorum. Ekonomide en iyi kadrolar bizde."Cumhuriyet tarihinin en büyük bürokratik devrimini yapacaklarını öne süren Kılıçdaroğlu, "Buradan bürokrasi konusunda yapacağımız bir değişiklikten söz ediyorum. Cumhuriyet tarihinin en büyük bürokratik devrimini yapacağız. Bir iş veren düşünün. Yanında çalıştırdığı işçiler için beyannameyi SGK’ya veriyor. Vergiyi gelir idaresine, işçilerin beyanlarını da veriyor. Esnaf da iki ayrı yere beyan veriyor. Niye iki ayrı yere veriyorlar? Milyonlarca kağıt harcanıyor. Milyonlarca harcamalar yapılıyor. Biz bütün gelirleri sadece ve sadece Gelir İdaresi Başkanlığının toplayacağı bir düzenleme yapacağız. Cumhuriyet tarihindeki en büyük kağıt tasarrufunu gerçekleştirmiş olacağız. Bir yere muhatap olacaklar. Yeminli mali müşavirler, muhasebeciler sizin de eliniz rahatlayacak" dedi.
"DOLAR'DAKİ ARTIŞ NEDENİYLE 1 LİRA 80 KURUŞTAN VERECEĞİZ"
Çiftçilere yönelik vaatlerini açıklayan Kılıçdaroğlu, Dolar'daki artış sebebiyle çiftçiye mazotu 1 lira 80 kuruştan vereceklerini belirterek "Ve çiftçi kardeşim. Ekonomide biliyorum sorun olduğunu. Mazotu sana 1,5 liradan vereceğimizin sözünü vermiştim. Çiftçi kayıt sistemine göre. Kimin ne kadar ekeceği, ne kadar yakıt kullanacağı belli. Buna göre mazotu sadece dolardaki artış nedeniyle 1 lira 80 kuruştan vereceğiz. Her kuruşu hesaplıyoruz. Bugüne kadar orman köylüsüyle ilgili hiçbir şey söylenmedi. Kişi başına gelirin en düşük olduğu kesimdir orman köylüsü. Orman Genel Müdürlüğü yıllardır kaçak işçi gibi çalıştırır onları. Sen işverensin, primini ben ödemem; der. Bu uygulamaya son vereceğiz, Orman Genel Müdürlüğü seni çalıştıracak, sigortalı yapacak ve sen çalışacaksın ve zamanı geldiğinde emekli olacaksın. Sana bu hakkı biz vereceğiz" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 yıl sonra Türkiye'nin farklı bir noktada olacağını savunarak, "YÖK’ü kaldıracağımızı söyledim. O beladan kurtaracağız. Her yıl en az 15 bin üniversite bitiren çocuğumuzu yurtdışına doktoraya götüreceğiz. Bu politikayla beş yıl sonunda Türkiye çok farklı bir noktaya gelecektir. Biz şu hedefi güdüyoruz. Şu anda İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde Türkiye; 69’ncu sırada. Biz 20 yıl içinde Türkiye’yi ilk 20'ye sokmak istiyoruz. Amaç ne? Türkiye’yi uygar dünyanın parçası haline getirmek" açıklamasında bulundu.
CHP'nin İmam Hatip Okullarını kapatma gibi bir düşüncesinin asla olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, partisinin İmam Hatip Okullarını kapatacağı iddiasının duyduğu en büyük iftiralardan birisi olduğunu kaydederken, "Hiç kimse şunu unutmasın, imam hatipleri açan parti CHP’dir. Orada okuyan çocuklar, bizim çocuklarımız. O çocuklarımızın da eğitimini kaliteli, nitelikli almasını isteriz. Oradaki öğretmenlerin de toplumun lideri olmasını isteriz. Hiçbir okulun bir siyasi partinin arka bahçesine dönmesini asla kabul edemeyiz. Bizim imam hatipleri kapatma gibi bir düşüncemiz asla ve asla yoktur. Açık ve net ifade ediyorum" dedi.
"DIŞ POLİTİKANIN 180 DERECE DEĞİŞMESİ LAZIM"
Türkiye'nin dış politikasını eleştiren ve dış politikanın değişmesi gerektiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Dış politikanın 180 derece değişmesi lazım. Dış politika barış üzerine kurulur. Ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. Türkiye'nin Ortadoğu'yu karıştırmasına gerek yoktur. Karıştırısanız faturası işte böyle çıkar. Biz Cilvegözü’nü unutmadık. Biz Reyhanlı’yı unutmadık. Niğde’yi unutmadık. Biz Suruç’u unutmadık. Tamamı yanlış dış politikanın bedelidir. Bu dış politikanın değişmesi lazım. Suriye konusu. 2 milyonu aşkın mülteci var, onlara bakıyoruz. Suriye’de barışı inşa ettikten sonra, Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye göndereceğiz. Bunu hemen çarpıttılar. Evet göndereceğiz, Suriye’de barışı sağlayacağız. Suriye’de de Ortadoğu’da da barışı sağlayacağız. Yurtta sulh, cihanda sulh. Kural budur. Herkesle kavgalı bir Türkiye. Her ülkenin iç işine burnunu sokan bir Türkiye" ifadelerini kullandı.
"SÖZDE BİZ OYUN KURUCU OLACAKTIK; BUYUR, GİT BAKALIM ORTADOĞU'YA"
Türkiye'nin Ortadoğu konusundaki tutumunu eleştiren Kılıçdaroğlu, "Sana ne Mısır'dan kardeşim. Mısır halkı var orada. Kendi sorununu Mısırlılar çözer. Biz demokrasiyi, özgürlüğü savunalım. Kim baskı yapıyorsa onu eleştirelim. Ama onların içişlerine doğrudan müdahaleyi asla kabul etmiyoruz. Sözde biz oyun kurucu olacaktık. Türkiye Ortadoğu'da oyun kurucu olacaktı. Hadi buyur git bakalım Ortadoğu'ya. 5 ülkede büyükelçimiz yok. Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Biz gönderiyoruz, onlar almıyorlar. Türkiye’yi bu hale soktular. Ürettiğimiz ürünleri satamıyoruz" dedi.
"GİZLİ, KİŞİSEL BİR AJANDANIZ OLMAYACAK"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Kürt sorunu, iki baldırı çıplak hikayesiyle başladı. Bu sorun da bir siyasi partinin tek başına çözebileceği sorun olmaktan çıkmıştır. Daha ciddi ele alınması gereken sorundur. Soru bir, Kürt sorunu güvenlik politikalarıyla çözülür mü? Hepimiz biliyor ki çözülmez, 30 yıllık tecrübe bunu gösterdi. Soru iki, siyasal partilerin ilk duruşları ne olmalıdır? İlk duruşları, bütün siyasi partilerin teröre karşı ortak tavır takınmalarıdır. Ama, fakat, lakin olmayacak. Biz teröre, terör örgütüne de karşıyız diyecekler, korkmayacaklar. Üç, Kürt sorununu nasıl çözeceğiz? Toplumsal uzlaşmayla çözeceğiz. Birlikte çözeceğiz. Dört, toplumsal uzlaşmanın merkezi neresi olacak? Onun merkezi TBMM’dir. Soru beş, bu temel sorunu çözmek için siyasi partiler hangi ilkelerden hareketle yola çıkmalı? Onu da söyledim, samimi ve dürüst olacaksınız. Gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz, muhalefete ve topluma bilgi vereceksiniz. Birilerinin gizli ajandası vardı, birilerinin halka hesabı veremeyeceği yükümlülüklerin altına girdiklerini biliyoruz. Tutanakları açıklayamıyorlar. Bu sorunu çözmeye talibiz, bu sorunu CHP dışında hiçbir parti de çözemez, açık ve net söylüyorum. Neden biz çözeriz? Bizim gizli ajandamız yok. Bizim halka hesabını veremeyeceğimiz angajmanlara girme düşüncemiz yok. Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz, bayrağımız ve vatanımız ortak. Bu sorunu çözeceğiz."
"BAŞBAKANLIĞA BAĞLI ŞEHİTLER VE GAZİLER YÜKSEK KURULU OLUŞTURACAĞIZ"
Şehitler nedeniyle seçim bildirgesini açıkladıkları toplantıda müziğe yer vermediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şehit yakınları ve gaziler için bir kurul oluşturacaklarını açıklayarak "Bugün müziğimiz yoktu, şehitlerimiz olduğu için. Şehidin olduğu her eve ateş düşüyor. Anneler ağlıyor. Düne kadar ne söylüyorlardı, bugünkü tablo ne? Ben şehit yakınları ve gazilerle zaman zaman bir araya geliyorum. Hep şikayet ediyorlar, bir protezi almak için ne tür zorluklarla karşılaştıklarını bana anlatıyorlar. O gazi kardeşlerime sesleniyorum. CHP iktidarında milletvekillerinin sağlık hakları neyse aynı hakları size de tanıyacağız. Hatta mümkün olsa daha ilerisini sağlamak zorundayız. Bu ülke için canını bedenini veren insandan ne fedakarlık bekliyoruz? Her şeyden tasarruf edilir, gazinin taleplerinden, şehit yakınlarının taleplerinden tasarruf edilmez. Hepimizin onlara minnet borcu var. Yine şikayet ediyorlar, derdimizi anlatacak makam bulamıyoruz diyorlar. Beni iyi dinlesinler. Başbakanlığa bağlı Şehitler ve Gaziler Yüksek Kurulu oluşturacağız. Bütün sorunlar buradan çözülecek. Öyle kapı kapı kimse dolaşmayacak" diye konuştu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 5 sorun alanının birbiriyle bağlantıl olduğunu vurgularken "Toplumsal barışı sağlayamazsanız, ekonomide, dış politikada sorunlar çıkar. Dış politikayı sağlam temele oturtamazsanız, ekonomide, AB’ye üyelikte sorunlar çıkar. Siz eğitim sorununu çözemezseniz, dünya lideri Türkiye’yi yaratamazsınız. Bütün bunlar hepsi iç içe geçen mekanizmalar. Beş sorun alanını bizim kadar açık ve net ortaya koyan ikinci bir parti yoktur. Sizin önünüze bir siyasetçi geldiğinde ona şu soruyu sorun. Türkiye’nin beş temel sorununu sayın kardeşim deyin" açıklamasında bulundu.
"KAMUDA TAŞERON İŞÇİLİĞE SON VERİLECEK"
CHP iktidarının ilk 100 gününde neler yapılacağını açıklayan Kılıçdaroğlu, "Emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramlarında birer maaş ikramiye verilmesinin yasasını çıkaracağız. Aile Sigortası Kanunu TBMM’den çıkacak. Hiçbir ailenin geliri 720 liradan az olmayacak. Kamuda taşeron işçiliğe son verilecek, mevcut taşeron işçiler kadroya alınacak. Kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarında faizlerin en az yüzde 80’inin silinmesine dönük düzenleme yapılacak. Siyasi Ahlak Yasası çıkacağız. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Siyasiler vatandaştan topladığı her kuruşun hesabını verecekler. Passolig uygulaması kalkacağız. Her gencimiz maçlara istediği gibi girecek. Üniversitede okurken aldıkları krediler dolayısıyla iş buluncaya kadar kredi takiplerini sonlandıracağız ve bunların faizlerini sileceğiz" ifadelerini kullandı.
"ASGARİ ÜCRETİ NET BİN 500 LİRA YAPACAĞIZ"
CHP'nin iktidarının ilk bir yılında yapılacaklar için ise Kılıçdaroğlu, "Çiftçiye mazotu 1 lira 80 kuruştan vereceğiz. Asgari ücreti net bin 500 lira yapacağız. Esnafın emekli aylığından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi kaldırılacağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Bir yıl içinde üniversite öğrencilerinin yurt sorunu çözeceğiz. Teşvik sistemini değişeceğiz. Vergi ve sigorta prim borcu olmayan KOBİ’lere, ödedikleri vergi ve sigorta primi kadar sıfır faizli kredi açacağız. Vahidi fiyat uygulamasını kaldıracağız. Orman köylüsü sigortalı çalışacaklar" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz