CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, PKK'nın Hüseyin Aygün'ü serbest bırakmak için operasyonların durdurulmasını şart koştuğunu belirterek, "Devlet tehdit karşısında asla boyun eğmez. Milletvekili arkadaşımız da bu şekilde ister. PKK'nın çağrısına olumsuz yanıt verilmeli." dedi.
CHP Hatay milletvekili Mevlüt Dudu, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün kaçırılmasının parlamentonun toplanması için tek başına yeter sebep olduğunu iddia etti. Mevlüt Dudu, "Artık kimsenin parlamentodan, milli iradeden kaçma şansı yoktur. Aksi takdirde bunun hesabını kimse hiçbir şekilde veremez." diye konuştu.
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği İskenderun Şubesi'ni ziyaretinde açıklama yapan Mevlüt Dudu, terörü ve Kürt sorununu çözecek partinin, bu konuda adım atan Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu iddia etti. Dudu, "Milletvekilimiz Hüseyin Aygün'ün kaçırılması çok vahim bir olay ve asla kabul edilemeyecek bir terör faaliyetidir. Milletvekilinini kaçırılması, CHP'nin bu yolda formül, çözüm arayışlarını engellemeye yönelik bir eylemdir. PKK, milletvekili Aygün'ün bırakılma şartını 'operasyonların durdurulması'na bağlıyor. CHP olarak biz çözümün silahtan yana olmayacağını biliyoruz. Ama tabi ki, devlet kendisine silah uzatana da gül uzatacak değildir. Devlet asla tehdit karşısında boyun eğmez. Milletvekili arkadaşımız da bu şekilde ister. PKK'nın çağrısına olumsuz yanıt verilmeli, PKK'da arkadaşımızı derhal serbest bırakmalı ve bu yanlıştan dönmelidir. Yoksa bu ayıbın altından PKK kalkamayacağı gibi, AKP Hükümeti'de kalkamaz. Bu millet ve CHP bunun hesabını en ağır şekilde sorar." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 'yurtta sulh, cihanda sulh' yaklaşımlı dış politikasının ortadan kaldıran hükümetin, Ortadoğu'daki oyunun bir parçası durumuna geldiğini savunan Dudu, şunları söyledi: "Devlet savaşın eşiğine gelmiş. Önceden sığınmacılar için çadır kentler vardı, şimdi görüyoruz ki artık her yer kamp olmuş. Kurulan çadır kentler de göstermelik. Kamp dışında hiçbir şey kayıt altında değil. Giriş-çıkış yapan insanlar var. Ülkemizin sınırlarında önlem yok. 'Misafir' denilen çok sayıdaki kişi, sınırın ötesine savaşmaya gidiyor. Sınırlardaki köylerde nüfusundan fazla Suriyeli var. Oradaki teröre destek vermek kabul edilebilir bir şey değildir. Bu iktidar 'yurtta barış, cihanda barış' yaklaşımını ortadan kaldırmıştır. Bu parlamento bu gerekçelerle toplanmayacaksa, ne zaman toplanacak? Sorunların çözümü parlamento değilse, neresi? Oslo'da el sıkıştılar, Habur'da karşıladılar olmadı. Başbakan parlamentoya gelmeyecekse, orada görüşmeyecekse, görüşmek için İmralı'ya gitmeyi mi düşünüyor? Belki de, şehitlerimize 'kelle' diyen bu zihniyet ve temsilcilerinden farklı bir yaklaşım beklemek de zaten gerekmez.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz