CHP'nin Oda Tv önergesi işleme konulmadı

CHP’nin, Oda Tv davasıyla ilgili olarak verdiği gensoru önergesi, TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından, anayasanın 138. maddesi gerekçe gösterilerek işleme alınmadı.
CHP, gensoru önergesinin işleme alınmaması ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Meclis Başkanı Çiçek'i eleştirdi. Yazılı açıklamada, "Meclis Başkanı Çiçek’in tek görevi frak giyip genel kurulu idare etmek değildir.” ifadeleri kullanılırken, milletvekillerinin itibarını korumanın, yasama organının hak ve hukukunu savunmak adına meclis başkanlarının en temel görevi olduğu vurgulandı. Açıklamada, Cemil Çiçek için, bu görevi yerine getirmediği gibi TBMM’yi de itibarsızlaştırıp, milletvekillerinin özgürce görev yapmasını engelleyecek baskı niteliğindeki girişimleri seyretmekle yetindiği öne sürüldü. Açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Oda Tv davasında, milletvekillerinin hiçbir suç unsuru olmayan telefon görüşmeleri, denetim ve yasama faaliyetleri şüpheliler bakımından delil ve gerekçe kazandırılmak amacıyla kullanılmıştır. Sayın Çiçek, bu konuda kendisinin girişimde bulunması konusundaki taleplere kulak tıkamış, soru önergelerini yanıtsız bırakmıştır. Bu bakımdan Sayın Cemil Çiçek’in gensoru hakkındaki bu tutumu salt teknik bir değerlendirme olarak nitelendirilemez. Bu tutum daha önceki tutumu ile bağlantılı ve yasama organını yürütme organının emrine veren bir anlayışın yeni bir örneğidir. Sayın Cemil Çiçek, yargı üzerinden, yürütmenin kendisinin başkanı olduğu yasama organına müdahalesini yok saymaktadır. Kendisinin koruması gerektiği yasama organını kendisi korumasız bırakmaktadır. Anayasanın 138. maddesini gensoru önergesinin geri göndermesine gerekçe olarak göstermektedir."
Anayasanın 138. maddesi 'Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.' hükmünü içerdiği hatırlatılan açıklamada, “Söz konusu düzenlemenin, gerek içtihat gerekse TBMM uygulamalarında, davası görülen bir konuda TBMM’de yasama ve denetim faaliyeti yapılamayacağı şeklinde yorumlanmamaktadır. Sadece yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin faaliyetler, erkler ayrılığını etkileyeceği için, bu yasağın kapsamında değerlendirilmektedir. Kaldı ki geçmiş dönemlerde pek çok benzer önerge TBMM tarafından işleme konulmuştur.” ifadeleri kullanıldı.