Çift ayaklı penaltılardan 40 metrelik kafa gollerine, Martin Palermo'nun filmlik biyografisi üzerine küçük bir röportaj.
[**MYNETSPOR'U FACEBOOK'TAN TAKİP EDİN
**](http://www.facebook.com/spormynet)
[**SPOR TOTO SÜPER LİG'DEN SON GÖRÜNTÜLER İÇİN TIKLAYIN
**](http://spor.mynet.com/sportv/)
Futbola kaleci olarak başladığın doğru mu?
Evet! Yedi yaşındaydım ve Arjantin'de oynadığım minikler takımında kaleyi koruyordum. Yıllar geçtikçe fikrimi değiştirip santrfor oldum. Bu iyi bir karar olsa gerek çünkü Estudiantes ile deneme antrenmanlarındayken Juan Sebastian Veron'un babası beni beğendi ve profesyonel olmamı sağladı.
37 yaşındasın ve kariyerinin 300'üncü golünü geçtiğimiz günlerde attın. Rekor kırmayı ne zaman bırakacaksın?
Açıkçası daima rekorlar kırma fırsatını yakaladım ve bunları iyi değerlendirdim. Özel bir olay olduğunda bunun keyfini çıkarıyorum çünkü gerçekten özel bir şey oluyor.
**MARTİN PALERMO
**
**
Kırdığın bir rekorun bir sonraki için uyarıcı olduğunu düşünüyor musun?
Evet. Bu uyarı genelde basından geliyor. Onlar sürekli yeni bir şey bulabiliyorlar. Örneğin 300'üncü golüm İspanya'da ve milli takımda attıklarımı da içeriyor. İnsanlar bu başarıları yakalamam için beni cesaretlendiriyorlar. Boca tarihinin en golcü ismi olmama 20 gol varken tribünlerde rekora kaç gol kaldığını gösteren bir bayrak görmüştüm. Her gol attığımda o bayrağı da değiştiriyorlardı.
Bu yıl senin için neden özeldi?
Bu senenin futbol dünyasında geçirdiğim 20 yıllık dönemin en özel bölümlerinden biri olduğu kesin. Maradona'nın çalıştırdığı Arjantin ile Dünya Kupası'na gittim ve bu gerçekten onur verici bir şeydi. Bir de beni düşünsenize! 10 yıldır milli takımın kapısından içeri giremezken Dünya Kupası'nda oynama şansı elde ettim.
Sağanak yağış altında maçın son anlarında Peru'ya attığın gol olmasaydı Arjantin turnuvaya gidemeyecekti.
Harika bir geceydi. Kulübede oyuna girmeyi beklerken Peru golü attı ve Diego beni sahaya sürdü. Birkaç dakika sonra burnum kırıldı ve doktorlar kanamayı durduramadılar. Arjantin'e tur için galibiyet gerekiyordu. Yoğun bir yağmur vardı. Her şey o geceyi gizemli yapmak için kurgulanmıştı. Kariyerimin en duygusal golüydü.
O golü "Filmlik bir gol" diyerek tanımlamıştın. Bu ne anlama geliyor?
Kariyerim boyunca birçok harika şey ve kötü şey başıma geldi. Bu yüzden herkes kariyerimin bir film gibi olduğunu söylüyor. 100'üncü golümü diz bağlarım yırtılmışken attım. Yürüyemiyordum bile! Altı ay sonra sahalara döndüğümde Libertadores Kupası'nda River'a gol attım. Röveşatalar, uzun mesafeli kafa golleri, çizgiden çıkıp attığım tartışmalı bir gol... Bir defasında kayıp düştüğüm için bir penaltı golünü iki ayağımla da atmıştım. Kısacası çekilecek bir filme bol bol malzeme verecek bir kariyerim var.
Serie A şampiyonu Lazio'ya transfer olduktan sonra kariyerinin ilk ciddi sakatlığını yaşamıştın. değil mi?
Evet, transfer için anlaşmıştım ama kısa bir süre sonra dizimde kırık meydana geldiği için anlaşma bozuldu. Şimdi o günlere baktığımda "Tamam, böylece daha iyi bir yola girmişim" diyorum. Çünkü eğer transfer olsaydım size anlattığım bu güzel şeyleri yaşamayacaktım. O zamanlar bunalıma girdim ve Boca'nın psikoloğuyla görüştüm. O bana bunları aşmamda yardımcı oldu.