Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonuna bilgi verdi. Kınık, hazırlayacakları yeni Kızılay Kanunu’nda yer alacak Türkiye’de işgal durumlarında yapılması gerekenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonuna bilgi veren Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Türkiye Afet Müdahale Planında ’Türkiye’nin işgali’ diye bir senaryonun bulunmamasının bir zaaf olduğunu ve bunun 15 Temmuz darbe girişiminde görüldüğünü anlattı. Olağanüstü durumlarda toplumun dayanıklılığının artırılması için yeni bir Kızılay Kanunu hazırladıklarını bildiren Kınık, "Türkiye Afet Müdahale Planında Türkiye’nin işgali diye bir senaryo bulunmamaktadır. Askeri darbe diye bir senaryo bulunmamaktadır. Her 10 senede bir geçmişinde darbe yaşamış bir ülkede bu riski hesaplamamak veya komşu bir Genelkurmay Başkanlığında çalışılan bazı afet senaryolarının bu anlamda sivil tarafta tartışılıyor olmaması tedbirler alınmıyor olması gerçekten büyük bir zaaf idi. Bunu 15 Temmuz’da gördük" ifadelerini kullandı."Kızılay olarak bu çerçevede bir önerimiz var"Kınık, konuşmasına şöyle devam etti:"15 Temmuz gecesi, vatandaş kendi göğsünü siper ederek bu riski bertaraf etti. Buna yönelik Kızılay olarak bu çerçevede bir önerimiz var. Bu hem yardım organizasyonlarının kontrolü ve denetlenmesi hem de askeri darbe ve benzeri durumlardaki toplumsal dayanıklılığın artırılmasına yönelik. Bu dayanıklılık nasıl artırılır? İnsanlara olağanüstü durumlarda ne yapacağını önceden öğretirsin. İlk yardım, temel afet bilinci eğitim verirsin, haberleşme sistemleri kurarsın sivil haberleşme sistemleri. Cumhurbaşkanımız Facetime’a çıkıp bunu televizyonlardan birisinin aracılığıyla yayınlatmak zorunda kalmaz. Ya yayınlatamasaydı. Mobil sistemler var. Olağanüstü durumlarda önemli kişilerin elinde o sistemlerin şifreleri olur. Bastığı anda o videosu Türkiye’deki bütün mobil telefon kullanıcılarının cep telefonlarına küt diye iner. Televizyonlara falan ihtiyaç duymadan bu afet senaryolarının çalışılması lazım. Buna benzeyen çok sayıda tedbir alınması lazım. Ama bunun için yasal mevzuat gerekiyor. Biz yeni bir Kızılay kanunu yada Kızılay kanun hükmünde kararnamesi ve bu teşkilatın özellikle Kızılay yapılanmasının toplumun gerçek anlamda dayanıklılığını artıracak. Kızılay gönüllük noktasında çok fakir 148 yaşında kurumun on binler civarında gönüllüsü var. Yeni stratejik planında 2 milyon Kızılay gönüllüsü dedik. Her sokağa, her eve. Bunlar Kızılay gönüllüsü olağanüstü durumda ne yapacağını bilen, eğitimli gönüllüler. Bu yasal mevzuatı geliştirme ihtiyacımız var."FETÖ üyelerinin Kızılay’a sızma girişimlerinin olduğunu ancak bunu başaramadıklarını da kaydeden Kınık, "Sızamamalarının nedeni Kızılay’ın geçmişten gelen bir geleneği var. Özellikle seçilerek gelme ve şubelerin bu seçimler aracılığıyla ele geçirilmesi ve değiştirilmesi. Bizim 700 civarındaki şubemizin 560’ında 3 dönemden fazladır başkanlık yapılıyor. 1930-1940 doğumlu kuşakların devam ettiği organizasyon Kızılay. Onlar iktidarı böyle arkadaşlara vermemişler ve iyi de etmişler" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz