YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- SAVCILIK, İSTANBUL EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISININ SERBEST BIRAKILMASINA İTİRAZ ETTİ * Kuvvetli delillerin varlığı ve isnat edilen suçun katalog suçlardan

1- SAVCILIK, İSTANBUL EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISININ SERBEST BIRAKILMASINA İTİRAZ ETTİ

* Kuvvetli delillerin varlığı ve isnat edilen suçun katalog suçlardan olmasını gerekçe olarak gösteren savcılık dün serbest bırakılan Ö.C'nin tutuklanmasını istiyor

Haber: Serpil KIRKESER/İSTANBUL, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, "Uyuşturucu Ticareti Yapmak" la suçlanan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ö.C.'nin serbest bırakılmasına itiraz etti.

KUVVETLİ KANITLARIN OLDUĞU BELİRTİLDİ
Savcılık, atılı suçun niteliği, uyuşturucu ticareti yapmak suçunun katolog suçlardan olması, tutukluluğunu gerektirir kuvvetli kanıtların olması gerekçeleriyle şüpheli Ö.C.'nin serbest bırakılmasına itiraz etti ve Ö.C.'nin tutuklanmasını yeniden talep etti. Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın itirazını karara bağlayacak.

OLAYIN GEÇMİŞİ
Edinilen bilgiye göre bir uyuşturucu kuryesi geçtiğimiz günlerde Atatürk Havalimanı'nda yakalandı. Kurye ile bağlantılı olduğu düşünülen şüphelilerin evine de polis baskın yaptı. Eve yapılan baskında uyuşturucu (bonzai) ele geçirildi. Uyuşturucunun ele geçirildiği evi kimin kiraladığını araştıran polis, emniyet müdür yardımcısı Ö. C. 'nin adına ulaştı. Yapılan operasyonda gözaltına alınan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı şüpheli Ö. C. dün Bakırköy Adalet Sarayı'nda getirildi. Soruşturma savcısına dün ifade veren şüpheli Ö.C. "Uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bakırköy Nöbetçi 2.Sulh Ceza Hakimliği' de yurtdışına çıkış yasağı koyarak Ö.C.'yi serbest bırakmıştı.

==================================

2- DEAŞ MİLİTANI, TBMM, AK PARTİ İL BİNASI VE CAMİDE KEŞİF YAPTI

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
Terör örgütü DEAŞ'a yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28 tutuklu 35 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, tutuklu bir şüphelinin TBMM ve AK Parti İl Başkanlığı'nda keşif yaptığı belirlendi. Aynı şüphelinin İstanbul Halkalı'daki Zeynebiye Camii'nde de keşif yaptığının tespit edildiği belirlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından DEAŞ terör örgütü mensuplarına yönelik hazırlanan iddianamede Selim S., isimli şüphelinin DEAŞ'ın talimatı doğrultusunda 12 Ekim 2016 tarihinde, Ankara'da TBMM eylem amaçlı keşif yaptığı tespitine yer verildi. Alınan istihbarat sonucu teknik ve fiziki takibe alınan şüphelinin dikkat çekmeyecek şekilde giyindiği, sakallarını kısalttığı, belirtilen şüphelinin Kocatepe Camii ve avlusu ile AK Parti İl Başkanlığı civarında da keşif amaçlı dolaştığı belirtildi.
Şüphelinin aynı günün akşamında İstanbul'a uçakla döndüğü belirtilen iddianamede, yine şüphelinin Caferi mezhebine mensup vatandaşların yoğun olarak kullandığı Zeynebiye Camii çevresinde ve Zeynebiye Kültürevi'nde de keşif yaptığı belirtildi. Selim S.'nin keşif yaparken çekilen fotoğrafları da dosyaya konuldu. Keşfin talimatının Suriye'de DEAŞ adına sorumlu düzeyde faaliyet gösteren ve Türkiye'ye yönelik eylem talimatlarını verdiği değerlendirilen Abu Darda Al Turki kod adlı Metin Ç. ve Ebu Hamza kod adlı Mustafa G. tarafından veriliyor olabileceği değerlendirilen iddianamede, şüpheli Selim S.'nin eylem yapacak kişi arayışı içerisinde olduğu, bu amaçla İbrahim D., Şuayip A. ve Abdulsamet Ç. isimli kişilerle irtibata geçtiği kaydedildi. Talimatları da terör örgütü üyelerinden "Trucrypt", "Teamviewer" adlı programlar vasıtasıyla aldığı belirtildi.
İddianamede, aralarında Selim S.'nin de bulunduğu 6 şüpheli hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken tüm şüpheliler hakkında ayrıca "Terör örgütü üyeliği" suçundan da 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Başsavcılığın onayladığı iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

==================================

3- HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ GÜNER: AİLE HEKİMİNİ YA DÜKKANIN YA DA CAMİNİN ALTINDA ARIYORUZ

* Hedeflerinin 2019'da her 2 bin kişiye bir aile hekiminin düşmesi olduğunu söyleyen İstanbul'un yeni Halk Sağlığı Müdürü "Aile hekimliğinin itibarını artıracak binaları bakanlık tarafından tesis etmek istiyoruz.. Bundan sonra daha güzel yerlerde daha fazla aile hekimini hizmete sunacağız." diye konuştu.

Enver Alas, İstanbulDHA
İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Abdullah Emre Güner, İstanbul'da 4 bin 361 aile hekimliği biriminin bulunduğunu, hedeflerinin 2019'da her 2 bin kişiye bir aile hekiminin düşmesi olduğunu söyledi. Bu sayının bugün itibari ile 3 bin 300 kişi olduğu öğrenildi
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü görevine 4 Ocak'ta atanarak başlayan Abdullah Emre Güner, toplantı düzenledi. Topkapı Eresin Otel'de gerçekleşen toplantıda Abdullah Emre Güner, basın mensuplarına Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün çalışmaları hakkında bilgi verdi.
İstanbul'da 4 bin 361 aile hekimliği birimi bulunduğunu belirten Güner, Sağlık Bakanlığı'nın hedefinin 2019'da her 2 bin vatandaşa bir aile hekiminin düşmesi olduğunu söyledi. Bununla ilgili gerekli çalışmaların yapıldığını kaydeden Güner, "Aile hekimlerinin kronik hastalıklarla ilgili takipleri ve şartları artırılacak. Vatandaş hastaneye gitmeden kendi sağlığını korumuş olacak" diye konuştu.

"AİLE HEKİMİNİ YA BİR GİRİŞ KATTA YA DÜKKANIN YA DA CAMİNİN ALTINDA ARIYORUZ."
Abdullah Emre Güner şunları söyledi:
"Aile hekimliğini daha güzel bir sistematiğe getirmek istiyoruz. İstanbul hızlı bir şekilde aile hekimliğine geçti. Aile hekimini ya bir giriş katta ya dükkanın ya da caminin altında arıyoruz. Biraz daha aile hekimliğinin itibarını artıracak binaları bakanlık tarafından tesis etmek istiyoruz. İnşallah çalışmalarımız sürüyor. Bundan sonra daha güzel yerlerde daha fazla aile hekimini hizmete sunacağız."

KRONİK HASTALIKLARIN TAKİBİ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Abdullah Emre Güner, kanser ve obezite gibi hastalıkların engellenmesi için aile hekimlerinin rolünün ne olacağıyla ilgili bir soruya karşılık "Aile hekiminden, tansiyon ve diyabet takibi olsun gelen hastanın obeziyeteye yönelik takibi olsun bunların takibini yapmasını istiyoruz. Eksik kaldığı noktalarda da Toplum Sağlık Merkezleri'mizde konuşlandırdığımız diyetisyenlerimiz ya da diğer branş uzmanlarımızla beraber bunları takip etmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"AKTİF SALGIN BEKLENTİSİ YOK"
Salgın hastalıklarla ilgili bir soru üzerine de Güner, Sağlık Bakanlığı'nın İstanbul'da takip ettiği erken uyarı sistemi olduğunu hatırlattı. Güner, "Sistemin belirli kriterleri var. Erken uyarıya alınan bir salgın tehdidi mevcut belli basamakları aştıktan sonra salgın olarak kabul ediliyor. Kızamık gibi çeşitli hastalıklara karşı aşılama yöntemiyle zaten önüne geçmiş oluyoruz. Şu anda aktif bir salgın beklentisi yok. Grip salgını denilen şey de aslında grip vakalarında artıştır" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Toplantıdan görüntüler
-Basın mensupları
-Abdullah Emre Güner'in açıklamaları
-Soruları yanıtlaması
-Genel ve detaylar

==================================

4- BAHÇELİEVLER'DE UYUŞTURUCU OPERASYONU

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA
Bahçelievler'de uyuşturucu tacirlerine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 3 şüpheliden 2'si tutuklandı.
İstanbul Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ve Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ilçede uyuşturucu satan bir şebekeye yönelik çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda Bahçelievler'de lüks bir sitedeki dairede ve sitenin otoparkındaki bir araçta uyuşturucu madde bulunduğu belirlenmesi üzerine operasyon düzenlendi. Yapılan aramalarda 11 kilo 217 gram kokain, 28 kilo 870 gram skunk, 3 hassas terazi, 11 cep telefonu ve sim kartlar, 1 insansız hava aracı, 1 tekne şamandırası, 2 sahte plaka ile trafik polisi şapkası ele geçirildi. Aramalarda narkotik dedektör köpeği 'Fırtına' da kullanıldı. Gözaltına alınan C.D. Emniyetteki işlemleri tamamlanan ve mahkemeye sevk edilen şüphelilerden C.D. ile D.K. tutuklanırken, A.C.T. ise serbest bırakıldı.

OPERASYON POLİS KAMERASINDA
Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerin yaptığı operasyon polis kameraları tarafından da görüntülendi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Otomobilde arama yapılması
-Dedektör köpek 'Fırtına'nın otomobili araması
-Polis ekiplerin evde arama yapması

-Ele geçirilen uyuşturucu maddeler
-Dedektör köpek 'Fırtına'nın görüntüsü
-Ele geçirilen insansız hava aracı ve sahte plaka
-Genel ve detaylar

==================================

5- AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI'NI İŞGAL DAVASININ ÜÇÜNCÜ DURUŞMASI BAŞLADI (2)

Haber: Hayati KILIÇ / İstanbul DHA
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine katılarak AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nı işgal eden 14'ü tutuklu 74 asker'in yargılandığı davanın üçüncü duruşması sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. Duruşmada ifade veren tutuklu Uzman Çavuş Cem Karaaslan "Bizi bu hale getirenlerin Allah belasını versin" dedi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumlarının karşısındaki mahkeme salonunda yapılan üçüncü duruşmaya, haklarında "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez müebbet hapis cezası istenen 14 tutuklu ve 37 tutuksuz sanık katıldı.
Davanın tek müştekisi olan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk duruşmaya gelmedi. Külünk'ü duruşmada avukatları temsil etti.

"BİNBAŞI VE YÜZBAŞI HAVAYA ATEŞ ETTİ"
Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada ifade veren tutuklu Uzman Çavuş Cem Karaaslan AK Parti İstanbul il binasına terör saldırısı yapılacağı iddiasıyla kışladan çıkarıldıklarını belirterek "Talimatı Binbaşı Faruk Şimşek'ten aldık. Vatandaşların bina önünde toplanmaya başladığında iki el silah sesini duydum. Havaya ateş eden Yüzbaşı Gökhan Güney ile Binbaşı Faruk Cebeci'ydi" dedi.

"HALKIN TEPKİSİ ARTTI"
Silah sesini duyan halkın tepkisinin daha da arttığını belirten Karaaslan, "Bazı vatandaşların 'O sıkanlar buraya gelsin' dediğini duydum. Bölük komutanımız Muzaffer Dikencik, askeri geri çekmeye çalışıyordu. Darbe girişimini yaşandığını bu sırada cep telefonundaki haberlerden öğrendim. Binbaşı Faruk şimşek, oradaki polislere hitaben 'Buranın kontrolü bizde. Silahlarınızı teslim edin' dedi. Ben bunu duyunca şaşırdım. Çünkü bize, bir terör saldırısının beklendiğini, polislerle birlikte hareket edeceğimiz söylenmişti. Bu sırada Muzaffer Üsteğmen'in, 'Emir komuta bende' dediğini askere silahlarını kullanmaması yönünde emir verdiğini duydum. Biz de askerlere bu yönde emirler verdik. Çünkü halkın bizi yanlış anlama durumu vardı. Faruk Binbaşı, komutandan telefonu gelmediğini söyleyerek "Devam devam" dedi. Ben şaşırdım. Bunu duydum bizzat. Halkın tepkisi artmaya başlamıştı. Halk, 'O sıkanlar, o subaylar buraya gelsin' diyordu. Bölük komutanımız askerleri geri çekmeye çalışıyordu. Halk toplanmıştı. Darbenin yapıldığını da bu saatlerde telefonumuza bakarak öğrendim. Saat gece 12 gibi de zaten ayrılmak için uğraşıyorduk. Muzaffer Üsteğmen, emir komutayı aldıktan ve askeri geri çekmeye başladıktan sonra hiçbir subayı orada görmedim. Biz yere oturduk. Çünkü halkın bizi yanlış anlama durumu vardı. O yüzden hem niyetimizi anlatmak için hemde kandırıldığımızı söyleyebilmek için kesinlikle halka tepki göstermiyorduk. Sayın Hayati Yazıcı'nın korumasıymış ben sonradan öğrendim. Bizi oradan çıkarmak için otobüs getireceklerini söyledi. Daha sonra bazı vatandaşlar bize su getirdi. Daha sonra oradan ayrıldık ve kışlaya döndük" şeklinde konuştu.

"SİLAHLARI TESLİM ETTİK"
Kışlaya döndükten sonra Muzaffer Üsteğmen'in askeri sıraya dizdiğini belirten sanık uzman çavuş "Silahları teslim ettik. Askerleri kontrol ettik. Bizi bu hale getirenlerin Allah belasını versin. Bu askerleri o gece betonda yatıranlara hakkımızı helal etmiyorum. Faruk Şimşek ve Muzaffer Dikencik'le aynı araçtaydım. Ben onların telefondan konuşma yaptıklarını görmedim" dedi.Tutuklu sanıklardan Binbaşı Faruk Şimşek, Yüzbaşı Gökhan Güney'in avukatlarının mazeret bildirerek duruşmaya katılmamaları nedeniyle savunmaları alınmadı.
Duruşma, tutuksuz yargılanan erlerin savunma yapmasıyla devam ediyor.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 236 sayfalık İddianamede, 1 Binbaşı, 2 yüzbaşının da aralarında bulunduğu 14 tutuklu rütbeli asker ve tutuksuz yargılanan 60 er hakkında, "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianamede, bir kısım şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, diğer bazı şüpheliler hakkında ise "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

=================================

6- ÇOCUKLARINI ÖLDÜREN ANNEDE AKIL SAĞLIĞI ŞÜPHESİ

\* Savcılığı şüpheye düşüren annenin ifadesinden ;

- "Yeşil adam bana çocuklarını öldürürsen onlar için en iyisi olur, iğne de vurulmazlar' diyordu"

Ali Kerem BENGİ, İstanbulDHA
Bağcılar'da 5 gün önce biri 6 aylık diğeri 5 yaşındaki çocuklarını boğarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 26 yaşındaki Hatice Tiryaki'nin ifadesi ortaya çıktı.

"3 AYDIR YEŞİL ADAM GÖRÜYORUM. ÇOCUKLARIM UZUN SÜREDİR HASTAYDI"
Tiryaki savcılık ifadesinde "Eşimle 7 yıllık evliyiz. Eşimle aramızda sorunlar vardı. Çocuklarım da uzun süredir hastaydı. Ben yaklaşık 3 aydır 'Yeşil adam' görüyorum. Oğlum Muhammed bana 'Ben artık iğne vurulmak istemiyorum anne' diyordu. 'Yeşil adam bana çocuklarını öldürürsen onlar için en iyisi olur, iğne de vurulmazlar' diyordu. Ben onların iyiliğini istiyordum. Kendime geldiğimde kendimi banyoda buldum. Daha sonrasında kendimi sokağa attım. Ağabeyimi aradım. 'Çocuklara bir şey oldu ben sokaktayım bir bakın' dedim. Onlar da bakmışlar çocuklarım ölmüş ben olay anını hatırlamıyorum, Eşimin beni evden çıkarmamasından dolayı psikolojim bozuldu. Kendimi iyi hissetmiyorum" diye ifade verdiği öğrenildi.

İFADE ALIMINDA SÜREKLİ TİTREDİ
İfadeyi alan savcılık, şüphelinin ifade alımı sırasında sürekli titrediğini, ağladığını, kendini tam anlamıyla ifade edemediğini belirterek akıl sağlığının yerinde olup olmadığı konusunda şüpheye düşüldüğünü sorgulama tutanağında yer verdi.

TUTUKLANDI
Savcı şüpheli Tiryaki'yi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etti. Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği'nde "Kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Bana serum takın. Bana yardım edin. Olayı hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde banyodaydım" diyen şüpheli Hatice Tiryaki 5 Şubat Pazar günü tutuklandı.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler