Dizi Filimlerin Hayatımıza Etkileri
Diziler yazılan bir senaryo üzerine çekimleri yapılan filmlerdir. Bu senaryoları da yazanlar sıra dışı bakışları, yaşamları ve tercihleri olabilen sıradan bakamayan insanların kaleminden çıkan yazılardır.
Diziler bir toplumu yeniden şekillendirmek için de verilen senaryo siparişlerinden sonra çekilebilmektedir. Derin düşünceleri olan ve özellikle birilerini bir şeye inandırmak, sıradışı yaşamları bir topluma benimsetmek için hedef ve gayretleri olan insanların kullandıkları en etkili silahtır.
Ben çok dizi seyreden bir insan olmamakla beraber son bir yılda eşimin seyretmesi sebebiyle seyrettiğim bir iki dizi vardı. Ben bu dizilerde çarpık ilişkiler var dedikçe tepki alırddığım bir durumdu. Bunlardan birisi Lale Devri diye bir dizi bir diğeri Yer Gök Aşk diye başka bir dizi idi.
Bu dizilerde beni rahatsız eden yaşam tarzı şu idi. Esas oğlan hanımı hayatta iken baldızıyla ilişki yaşamaya başlamış ve bunu da normal yaşam gibi gösteren varlıklı bir karakterdi. Baldız ise esas oğlanı elde etmek için her türlü melaneti yapabilen, entrikalar çeviren ve bunu yaparken de annesinden destek alan bir karakter . Baldızıyla evlenmeden önce hanımı bir kazaya kurban gönderiliyordu. Bu arada başka bir kadınla evleniyordu ki o kadında bahsettiğim diğer bir diziden İstanbul’a gidiyormuş gibi gönderilen ve bu dizi de esas oğlanla evlenen saf temiz kadın rolünde idi.
Esas oğlan canı sıkıldıkça, işleri ters gittikçe hanımından kalkıyor baldızına gidiyor. Baldızıyla eş hayatı gibi hayat yaşıyor. Tekrar evine dönüyor. Baldız esas oğlanın babasının evlendiği üvey annesini kızı aynı zamanda. Tam bir ensest ve sapık bir dizi. Bu dizide yaşanan her şey de gözler önünde yaşanıyor. İzleyen herkes de bu diziyi seyrede seyrede aşinalık kesbediyor ve normal bir yaşam gibi algılamaya ve benimsemeye başlıyor.
Bu diziler senaryoları o kadar yaygın yazılmaya ve çekilmeye başlandı ki artık kadınlı erkekli herkes tarafından normalmiş gibi kabul edilmeye başlandı. Hatta o kadar ki tepki verdiğimiz durumlarda bile bizler çok geri kafalıymışız gibi muamele ve tavır görmeye başladık. İşte bu duygu ve düşüncelerle bu diziler her açıldığında tepki gösterir ve rahatsızlığımı belli ve beyan ederdim.
Çok yakın bir zamanda böyle bir yaşamın gerçekleştiğine şahit oldum. Yakından tanıdığımı düşündüğüm ilahiyat okumuş biri baldızıyla gece yarılarına kadar telefonla konuşur. O kadar ki telefonla aradığında kadın eşinin yanındadır ve telefon çaldığı an diğer odaya gider ve kapısını içeriden kilitler konuşmaya başlarlar.
Ne mahrem vardır ne de haram umurlarındadır. Kadının eşi bu durumdan rahatsız olduğunu beyan ederse de hanımı fesat çıkarıyorsun der. Çünkü ikisi de az çok dini bilgi tahsil etmişlerdir ve bizlerin göremediği bir fetva dayanaklarıdır. Derken erkek rahatsızlığını karşı tarafa belli eden bir mail atar ve durumu anlatır. Laf taşımaması gerektiğini ve özel ve helalinden uzak durması gerektiğini açık ve net ifade eder.
Esas oğlan meseleye o kadar hakimdir ki kişinin özel olarak konuştuğu istişare ettiği her şeyi önce baldızıyla konuşur. Eş bir kere daha konuştuklarını fark eder ve bu kez karşısına geçerek neden benimle konuşmuyor da eşimle konuşuyorsun dediğinde “o sordu ben de söyledim” diyerek kıvırır.
Bu konuşmalardan sonra işin adı başka konularak, omuz omuza verilerek erkeğin evden uzaklaşması gerektiği söylenir. Erkek “ben evimden gitmem “ dediğinde de esas oğlan nerden senin evin oluyor diyerek pazarlığa oturur. “ Ben aracıyım şu kadar para verelim evden git” denildiğinde olayı başka ve gerçek boyutuyla görmeye başlar ama artık iş işten geçmiştir. Nasılsa olsa biraz da dini bilgi yalamıştır arkadaş ve vetvayı “Kadın yani eş istemiyorsa ailesi de artık istemiyorsa dini nikah düşmüştür” diye verir. Kadını ikna ederler ve boşanma davası açtırırlar ama bu arada esas oğlan arkadaşıyla normal konuşmaya devam eder ve bir kere dava açıldığını söylemez.
Sonrası ne mi olur? Allah’ın emriyle aldığı helali olan kadınının yanından taşınmak zorunda kalır helali olan erkek. Kadın hamiledir ve doğurmak üzeredir. Diğerleri beraber denilecek kadar yakın yaşamaya başlarlar. Karnı burnunda helalinden uzak Allah’ın cevaz vermediği kadar yakın bir ortamda erkeğin malına ve arabasına el koydururlar.
İşte benim dediğim de bu; bir gün bu dizilerden sebep insanlar o hale gelecek ki senaryolar masum kalacakları görmeye başladık.
Bekir Kale Ahıskalı
Malta Günlükleri-1
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz