YURTHABER

Samsun
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dr. Uz: “bazı Gıdalar Kan Değerlerinizi Düşürebilir”

Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Uz, “Düzenli ve sağlıklı beslenme çok önemli ve herkesin en...

Dr. Uz: “bazı Gıdalar Kan Değerlerinizi Düşürebilir”

Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Uz, “Düzenli ve sağlıklı beslenme çok önemli ve herkesin en temel hakkı olmakla birlikte tüketilen gıdaların çeşitli mekanizmalarla kan değerlerini değiştirebileceği ve kullandığımız ilaçlarla etlkileşime girebileceği akıldan çıkarılmamalıdır” dedi.Medicana Samsun Hastanesi Hematoloji Bölümünden Doç. Dr. Burak Uz, beslenme ile kan değerleri arasındaki ilişkiden bahsetti. Doç. Dr. Burak Uz, “İnsan sağlığı ve yaşamının devamı için düzenli beslenme şarttır. Bununla birlikte günlük hayatta sıkça tükettiğimiz bazı besin öğeleri (omega-3, sarımsak, baharatlar) trombositlerin (yani kan pulcuklarının) fonksiyonlarını bozabilir. Grönland Eskimolarında sağlıklı kontrollere göre kanama zamanı yaklaşık 2 kat uzun bulunmuş ve bu durumun Eskimoların plazmalarındaki yüksek düzeylerdeki omega-3 yağ asitlerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Sarımsağın içinde bulunan ‘ajoene’ isimli madde trombositlerin fibrinojene ve diğer trombositlere bağlanarak sağlam bir pıhtı oluşturmalarını engeller. Ayrıca yaygın olarak kullanılan bazı baharatlar (kimyon, zerdeçal, karanfil) da trombositlerin fonksiyonlarını çeşitli mekanizmalarla bozabilirler. Bu gıdaların tüketimi genellikle kanamaya yol açmamakla birlikte, kan hastalığı olan bireylerde yahut özellikle aspirin, heparin, penisilin ve bazı romatizmal ağrı kesici özellikteki ilaçları kullanan bireylerde kanamaya yatkınlık (cilt, ağız içi, burun kanamaları şeklinde) gözlenebilir. Alyuvarların bütünlüğü için gerekli bir enzim olan glukoz 6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastaların bir kısmında bakla alımı derin anemiyle sonuçlanabilir. Bu duruma ‘favizm’ adı verilir. Özellikle bakla hasadının sık yapıldığı Akdeniz kuşağı ülkelerinde (İtalya, Yunanistan, Orta Doğu gibi) taze bakla tüketimi ciddi düzeylerde anemiye yol açabilir. Bakla tüketiminden 5-24 saat sonra baş ağrısı, bulantı, sırt ağrısı, titremeler ve ateşle başlayıp idrarda kırmızılık ve sarılıkla devam eden şiddetli anemi gözlenebilir (Öyle ki kan takılması dahi gerekebilir). Bu hastaların her ne kadar tümünde favizm gelişmese de bakla tüketmeleri kesinlikle önerilmez. Günümüzde birçok insan çeşitli hastalıklar ve şikayetleri nedeniyle bitkisel kökenli yahut reçeteli ilaçlar kullanmaktadır. İnsan ömrünün uzaması ile birlikte kronik hastalıklar da giderek daha çok oranda gözlenir olmuştur. Düzenli ve sağlıklı beslenme çok önemli ve herkesin en temel hakkı olmakla birlikte tüketilen gıdaların çeşitli mekanizmalarla kan değerlerini değiştirebileceği ve kullandığımız ilaçlarla etlkileşime girebileceği akıldan çıkarılmamalıdır” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler