Elitaş: Demokrasi isteyenler önce tehdidi bıraksınlar

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, seçilen milletvekillerinin yargı kararıyla tutukluluk hallerinin devamı ile ilgili karar hakkında değerlendirme yaptı. Elitaş, kararla ilgili bazı tehdit açıklamalarında bulunanlara seslenerek, “Demokrasi isteyenler önce tehdidi bıraksınlar.” dedi.
Erciyes Kayak Merkezi’nde Hayırseverler zirvesine katılan Mustafa Elitaş, BDP’nin bağımsız olarak aday gösterdiği Hatip Dicle’nin milletvekilliği ile ilgili soruları cevapladı. Elitaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “12 Haziran Genel Seçimleri, Türkiye’nin güzel günlere ve yarınlara gidebilmesi adına, demokrasiyi taçlandırmak, daha ileri seviyeye gitmesi adına yapılan seçimdi. Bu seçim sonuçlarına, milli iradeye herkesin saygı göstermesi gerekir. Ama ortada yasalar da var. Bu yasalar çerçevesinde BDP’nin desteklediği iddia edilen bir milletvekilinin, milletvekili yeterliliği olmaması münasebetiyle, açıkçası bununla ilgili tehdit, fütursuz ve şuursuzca, ölçüyü kaçıran şekildeki söz ve eylemler hiçbir siyasiye yakışmaz. Siyasi adamlar tehditle değil fikirleriyle yarışır. Ama gördüğümüz o ki, Barış ve Demokrasi Partisi Güneydoğu’daki vatandaşlarımızı uzun yıllardır korkuttuğu ve tehdit ettikleri gibi Türk milletini de tehdit etmeye kalkıyorlar. Tehditlerle hiçbir yere varılmaz, bunu bilmelidirler.”
‘Hatip Dicle terörden yargılandı ve mahkum oldu’ diyen Elitaş, “Mahkumiyete itiraz edilir. Davanın şekline itiraz edilir. Mevcut yasalar çerçevesinde olmayacağını bile bile ısrarla aday göstermek ve başka bir noktaya getirmek yanlıştır. Tehditle yapmak yanlıştır. Bu demokrasi değildir. Siyaset değildir. Demokrasi isteyenler önce tehdidi bıraksınlar.” diye konuştu.

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE HİÇBİR PARTİ YANIMIZDA DEĞİLDİ"
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, son yaşanan olayları değerlendirerek, AK Parti’nin 12 Eylül referandumunda yaptıklarını hatırlattı. Yakut, şöyle konuştu: “Bu konular, önümüzdeki dönem içerisinde TBMM çalışmaya başladığında tartışılır. Bunun başka yolu vardır. 12 Eylül referandumu yaptık. Anayasa değişikliği oldu. Anayasanın 148 maddesinde değişiklikle bireysel başvuru hakkı düzenlendi. Temel hak ve hürriyetlerle, özgürlükleri kurumlar tarafından kısıtlananlar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin dahilinde bulunan konularla ilgili bireysel başvuru yapabilirler. Bu düzenlemeyi biz yaptık. Parlamentoda bulunan hiçbir siyasi parti de buna katılmadı. Bugün çok şikayetçi olan parti de katılmadı. Şimdi temel hak ve hürriyetler genişletilirken, bireysel başvuru hakkı getirilirken, birçok haklar getirilirken, 12 Eylül 1980 tarihinde darbe anayasası getirenlerin yargılanması gündeme getirilirken üç partimizin hiçbiri de meydanlarda yoktu.