Ermenek’te geçen yıl meydana gelen maden kazasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın MİGEM raporunu değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, Ermenek’teki ihmalleri aktardı ve denetim eksikliğine dikkat çekti.Ermenek’te Has Şekerler Maden Ocağı’nda 28 Ekim 2014’te daha önce aynı yerde faaliyet gösteren Numune Ocak’ta birikmiş tonlarca suyun ocağın duvarını delerek, suların kömür galerisine dolması sonucu 18 işçi hayatını kaybetmişti. Faciaya ilişkin çıkan rapor sonucunda ise Numune Maden Ocağı’nın kayıtlarda yer almadığı görüldü. Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından duvarın bulunduğu ocağın bilinmemesinin ve yirmi yıldır korsan olarak çalıştırılmasının, denetimsizliğin ve bilgi yetersizliğinin sonucu olduğunu söyleyen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve İş Sağlığı ve Güvenliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, idari süreci değerlendirdi.Linyit zengini bir bölgede yirmi yıldır kayıtlara geçmeden işletilen bir maden ocağı bulunmasını yorumlayan Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, “Böyle bir ocak var ve linyit çıkarmayı sürdürüyor. İş sadece yer altında kömür çıkarmakla bitmiyor. İşçilerin önemli bir bölümü sigortalı olarak çalışıyordur, ancak sigorta işlemlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinden yapılmasından dolayı MİGEM tarafından bilinmiyor olabilir. Kaçak çalışan bir maden ocağı için en büyük tehlike iş kazasıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kayıtlarına bu ocakla ilgili herhangi bir veri girmedi mi? Firma, kazandığına göre vergisini ödüyor olması gerekir. Bu konunun yerel yöneticiler dahil herkesi ilgilendirdiğini ve yerine getirilmeyen sorumlulukların olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.“KURUMSAL HAFIZAMIZ YETERSİZ”Savcılık iddianamesine göre asli kusurlu gösterilen MİGEM’den denetim için 1 Temmuz 2014’te ocağa gelen heyet, 25 metrelik sondaj makinesi alınmasını şart koştu ve eksiklikler giderilene kadar ocağı kapatma kararı aldı. Aynı heyet, bir ay sonra sondaj makinesi alınmadığı ve eksiklikler tamamlanmadığı halde ocakta faaliyetin durdurulması kararını düzenlediği bir raporla kaldırdı. MİGEM heyetinin eksiklikleri belirttiği rapora değinen Fahri Erenel, “Sondaj makinası alınmadan ve sondaj yapılmadan bu ocağın kesinlikle açılmaması gerekirken, ocak faaliyete geçtikten iki ay sonra 28 Ekim 2014 tarihinde kaza meydana geldi. Kaza sonrasında acil durum yönetimi bir plan dahilinde yürütülemedi. Eğer kurumsal hafızamız güçlü olsaydı, geçmişten günümüze tüm kazaların yazılı ve görsel olarak kurtarma çalışmaları dahil gerekli bilgileri düzenli bir şekilde tutulsaydı, benzer bir kazadan hareketle tedbirler hızlı alınırdı. Maden ocağında meydana gelecek kaza türleri, kazanın etkileri ve buna karşı alınabilecek önlemlerin hemen hemen bellidir, dünyada ve ülkemizde yaşanan maden kazalarının verileri toplanarak belirli kategorilerde analiz edilmeli ve kapsamlı bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Bu uygulama, benzer bir olay yaşandığı anda acil durum önlemlerinin hızlı ve doğru şekilde uygulanmasını sağlayabilecektir” dedi.“ŞEFFAFLIĞA ÖZEN GÖSTERİLMELİ”İş kazalarının sorumlularının soruşturulma süreci hakkında bilgi veren Erenel, iş kazalarının azaltılması için bu sürecin şeffaflıkla sürdürülmesinin elzem olduğunu vurguladı. MİGEM’in de bir kamu kurumu olduğuna dikkat çeken Erenel, “Türkiye’de bütün bürokratlar ve kamu daireleri bir hukuk şemsiyesi altındadır. Bu kişiler veya bu kurumlar hakkında soruşturma başlatabilmek için mutlaka bakanlıktan izin alınması gerekiyor. Türkiye’de de bu sürecin nasıl işlediğini biliyoruz. Türkiye’de bakanlar siyasi sorumludur ancak işleyişi yönetenler bürokratlardır. Bakanların sürecin şeffaf ve bütün boyutlarıyla sorgulanmasına izin vermesi, Türkiye’de iş kazalarının azaltılmasına katkı sağlayabilecektir. Özellikle kamuda soruşturma izni nedeniyle 5-6 yılda sonuçlanmayan maden kazaları ve iş kazalarına yönelik davalar mevcut, çünkü geleneksel bir anlayış var. Her amir astını koruma içgüdüsüyle hareket ediyor ve bu anlayışla soruşturmalar yürütülemiyor” dedi.“İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞI KURULMALI”Ermenek’te yaşanan kazayı ve sonrasını hatalar zinciri olarak niteleyen Erenel, denetim sınırları belirli olmayan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çift başlı yönetiminin, özellikle maden ocaklarının etkin bir şekilde denetimini güçleştirdiğini söyledi. İki bakanlığın denetim sınırlarının belirlenmesinin öneminden söz eden Erenel, Başbakanlık’a bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasının mevcut sıkıntıları önemli ölçüde giderebileceğini belirtti.TBMM ERMENEK KOMİSYON RAPORUTBMM Ermenek Komisyon Raporu’nda Bilirkişi raporunda veya savcılık fezlekelerinde, asli kusurlu olarak gösterilen MİGEM’e savcılığın elde etmiş olduğu güncel haritaları yollayıp kurumdan karşılaştırmasını istedi. Komisyon’da Manisa Milletvekili Özgür Özel, bu durumun MİGEM’in kendisi açısından sorumluluk duyurabilecek delilleri karartması sonucuna götürebileceğini ifade etti.Komisyon’da konuşan MİGEM temsilcisinin verdiği bilgilere göre, Has Şekerler Maden Ocağı, o bölgedeki ruhsat sahibinin lisans hakkını devir alarak (redavansçı firma) resmi kayıtlara göre 2009 yılında faaliyete başladı. Duvarı yıkılan ve MİGEM’in bilgisi olmadığını söylediği Numune Madencilik ise aynı alanda 2004-2007 yılları arasında faaliyet gösterdi. Ruhsat ise, Cenne Kömür İşletmesine ait, Has Şekerler ve Numune Madencilik’in de içinde bulunduğu 4 firma da bu ruhsat üzerinden işletildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz