Eski Bakan Tekir: Demirel, 28 Şubat sürecine çok büyük katkı sağladı

Necmettin Erbakan'ın başbakanlığında kurulan 54. Hükümet'in devlet bakanlarından Prof. Dr. Sabri Tekir, 28 Şubat sürecinin işlemesinde dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in büyük rolünün olduğunu söyledi. Tekir, "Sayın Demirel'in o dönemde cumhurbaşkanı olarak görevini hakkıyla yerine getirdiği kanaatine hiçbir zaman sahip olmadım." dedi.

Sabri Tekir, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi Gençlik Kurulu'nun düzenlediği, "Sebep ve Sonuçlarıyla 28 Şubat Ekonomik Perspektif" adlı panelde konuştu. Türkiye'de asla ideolojik çatışma olmadığı belirten Tekir, "Çatıştıranlar vardır. Birileri tarafından manipüle edilen çatışmalar gerçekleştirilmiştir. Ülkede birtakım değişiklikler yapılmak veya çeşitli şekillerde çıkar sağlanmak istendiği zaman bu gibi gruplar birbirleriyle çatıştırılır ve malı götüren götürür. Bunun dışında gerçek anlamda sağ ve sol çatışması ülkemizde yoktur." şeklinde konuştu.

28 Şubat'ın üzerinden 10 yılı aşkın süre geçmesine rağmen yıldönümünde ilk defa konuştuğunu belirten eski Bakan Tekir, Türkiye'nin son 100 yılını siyasi ve ekonomik açıdan değerlendirdi. Batı'nın politikalarını anlamadan 28 Şubat, 27 Mayıs veya Türkiye'de yaşanan herhangi bir olumsuzluğun anlaşılamayacağına dikkat çeken Tekir, "Batı'nın 'evcilleştirme' politikası vardır. Kendi dışındaki dünyayı, kendine rakip görür. Onları kendi kontrolunda tutabilmek ister, bunun için de evcilleştirme politikası uygular." dedi.

D-8 (Developing Countries)'in kurulmasının ve istikrarlı bir hükümetle Anadolu'nun dengeli kalkınmasının bazı kesimlerce arzu edilmediğini söyleyen Sabri Tekir, o zamanın Türkiyesini dibi delik kazana benzeterek, "Kazanın delikleri kapatılmaya çalışılmış ancak bundan çıkar grupları rahatsız olmuştur. Temel hak ve hürriyetler, 28 Şubat süreciyle beraber baskı altına alınmış, insanımız küresel çıkarlar ve onların yerli işbirlikçileri adına rahatsız edilmiş, vicdanları yaralayan bir uygulama gerçekleştirilmiştir." diye konuştu.

Türkiye'de bağımsız bir sermaye gücü bulunmadığını, gücünü devlet menşeli ve uluslararası sermayeyle devam ettirebilen bir sermaye yapısı olduğunu belirten Prof. Dr. Tekir, şunları kaydetti: "Türkiye, ne oldurulmak ne öldürülmek istenir. Anayasaya göre devletin kurumları arasında uyumlu bir çalışma, uyumlu bir faaliyet yürütülmesi görevi Cumhurbaşkanı'na aittir. Böyle olmasına rağmen Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel, o zaman kalkmış başbakanı, kurumlar arasında uyumu sağlayamadığı noktasında itham etmiştir. Halbuki kendi göreviydi."

Katılımcıların sorularını da cevaplayan ve birlikte fotoğraf çektiren Prof. Dr. Sabri Tekir'e, MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Abdurrahman Çubuk, Gençlik Kurulu Başkanı Emre Balcı ve Başkan Yardımcısı İsmail Çiftçioğlu tarafından plaket takdim edildi.