Sadece işi ve mesleği ile aile hayatının koşuşturmacaları arasında, şu kıymetli hayatını gün gün tüketen yakınlarıma, akıl verme hadsizliği yaptığımı anladım. Hatta bazılarına ukala edalarla gizli kalmış yeteneklerini hatırlatıp onları motive ettiğimi falan düşünürdüm.
"Senden çok iyi bir fotoğrafçı olur, al bir makina, git güzel bir kursa"
"Neden hiç kitap okumuyorsun, okusan gelişirsin"
"Geç kalmış değilsin, gir bir daha üniversite sınavlarına"
"Sporu bırakmayın, mutluluk ve iş motivasyonu için bu şart" vs. vs.
Bunlar gibi bir sürü ifadeyle sanki yaşam koçluğuna başlardım.
Şimdi kendime soruyorum. İş, meslek ve geçim derdinin dışında neyi hedefleyip de sonuçlandırdın ki? Sanki gelecek ve geçim ile ilgili kaygıların olmadığı; çocuklarının (3 değil 1 tanesinin bile!) eğitim ve öğretimi ile ilgili hiç bir sorunun yaşanmadığı; emeklilik, sağlık, tazminatlar, sosyal güvenlik gibi tüm önemli konuların çoktan aşıldığı bir toplummuşuz gibi, böyle "entel dantel" konulara kafa yormaya kalkmak bize göre değilmiş.
Yaşam boyu sporun içinde olmak, yapabildiği sporları yapmak, artık yapamadığı sporlar için bir takım faaliyetlerin içinde olmak. Bir sanat dalının ucundan yakalayıp yaşamına renk katmak. Gündeme dair bilgi sahibi olup, fikir üretmeye çalışmak. Eğitim ve öğrenmenin sonu yoktur inancıyla yaşına başına aldırmadan öğrenmeye çalışmak. Dünya nüfusunun küçük bir bölümü bu saydıklarımı yaşıyor, geri kalan büyük bölüm ise onları izleyip iç geçiriyor.
Eskiden de durum farklı değildi. Küçük bir azınlık, spor, sanat, siyaset, kültür, kişisel gelişim sokaklarının köşe başlarını tutmuş, istediğini geçiriyordu kendi egemenlik alanlarından. Ama bunu fazla detayıyla göremeyen çoğunluk, dünyanın geçim, gelecek ve güvenlik savaşları içinde yaşayıp gidiyordu.
Ancak günümüzde durum değişti. Hayata renk ve değer katan bir çok aktiviteyi insanlar artık anında görüp, gözlemleyebiliyorlar. Yetmişli yaşlarını aşmış bir çiftin, mükemmel karavanlarıyla çıktıkları kültür gezilerini, belgesel kanallarından izliyorlar. Bu çiftin özel sektörde çalıştıkları yıllarda senelik izinlerinde yaptıkları tatillerde edindikleri tecrübelerle, bu geziyi yıllar öncesinden planladıklarını duyunca daha fazla şaşırıyorlar. Evinden 150-200 km uzaktaki tatil yöresini, kültür aktivitesini hiç görmemiş insanlar, dünyanın öbür ucundan gelenleri görünce; bu dünyaya sadece mücadele için geldiğine inandırıyor kendini.
Önceleri etrafına "geçim kavgası dışında da bir hayat var" telkini vermeye çalışan ben, şimdilerde yıllar boyu geçim kavgasını başarıyla kazanıp dimdik ayakta duran, mutlu ve ukala azınlığa hiç aldırmadan, parmakları arasından akıp giden hayatlarında, kalplerine gömdükleri hayallerini hiç dillendirmeyen büyüklerimin önünde saygıyla eğiliyorum. Dünya telaşı içinde, nefes aldıkları tek alan, yine bir başka dünya telaşı olan eski topraklarımızı ibretle izliyorum.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz