Güvenlik analisti Metin Gürcan, ’Fırat Kalkanı’ operasyonunu ve yansımalarını değerlendirdi.Balıkesir’in Edremit ilçesinde açıklamalarda bulunan Metin Gürcan, operasyonun beklenen bir gelişme olduğunu ifade ederek, “Türk zırhlı birliklerinin de operasyona aktif olarak katıldığını görüyoruz. Öncelikle şunu söylemek lazım şu ana kadar Tahran’dan, Moskova’dan, Şam’dan ve Washington’dan bir tepki yok. Yani bir sessizlik var. Bu Türkiye’nin, bu başkentler ile konuştuğunu ve bu operasyonu koordine ettiğini gösteriyor. Aslında bunun biz öncü sinyallerini son bir, bir buçuk aydır alıyorduk. Türkiye’nin yürütmekte olduğu mekik diplomasisi, Şam ile yeniden kurulan irtibat, Tahran ile görüşmeler, Moskova ile görüşmeler. Washington ile görüşmeler devam ediyordu. Bunun meyvasını görüyoruz burada. Bu mekik diplomasisinin işe yaradığını görüyoruz. Türkiye’nin, özellikle ilkeli ve idealist pozisyonu, Suriye ile alakalı, ’Esat gitsin. Sonra konuşalım’ pozisyonundan vazgeçerek, daha realist, daha gerçekçi bir dış politikaya yöneldiğini görüyoruz. Burada da en önemli adım, Suriye’de çıkarları olan tüm aktörler ile görüşebilme ve kendi tezlerini savunabilme. Türkiye şu anda bunu başarmış gözüküyor” dedi.Metin Gürcan, operasyonun iki boyutta değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Operasyonun iki önemli boyutu var. Biri hava boyutu, ikincisi kara boyutu. Hava boyutunda bence önemli noktalarda bir tanesi, biliyorsunuz 24 Kasım’da, Rus SU 24 uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesinden sonra Suriye hava sahası Türkiye’ye kapatılmıştı. 9 ay sonra, Türk F 16’larının bu sabah itibariyle Cerablus bölgesindeki IŞİD hedeflerini vurduğunu, yani Suriye hava sahasının Türkiye’ye açıldığını gördük. Bu önemli bir noktaydı. Suriye hava sahasının Türkiye’ye açılmış olmasını Suriye’de Türkiye’nin önemli bir kazanımı olarak görüyorum. İkinci önemli husus ise karadaki mücadele. Şu ana kadar Türkiye, karada üç önemli noktada destek sağlıyor gözüküyor. Bunlardan bir tanesi topçu ve çok namlulu roket atar sistemleri ile yaptığımız, görmeyerek ateş desteği. İkincisi mutlaka bin 500 kadar Özgür Suriye Ordusu savaşçısının, Türkiye yanlısının Karkamış’tan Cerablus’a doğru girdiğini görüyoruz. Bu savaşçılara yönelik irtibat timi dediğimiz özel kuvvetlerin, bir yaralı tahliyesi, ikincisi ileri hava kontrolörlüğü var. Yani uçaklar ile kara unsurlarının arasındaki koordine ve haberleşmenin sağlanması ve yakın hava desteği sağlanması kapsamında hedef tespiti, hedef analizi gibi görevler yaptığını da göreceğiz. Türk özel kuvvet unsurları da Suriye içerisinde olacak. Üçüncü önemli nokta ise yeni bir gelişme, zırhlı birliklerin de aynı şekilde Suriye içerisine girdiğini görüyoruz. Burada günler, hatta haftalar sürebilecek bir tampon bölge oluşturulması ile alakalı Türkiye’nin iradesini görüyoruz. Bu irade şu demek: Özellikle IŞİD’den bölge arındırıldıktan sonra, temizlendikten sonra, ikinci aşama olan elde tutma aşamasında, Türk Kara Kuvvetleri birlikleri de karada, sahada Özgür Suriye Ordusu’na yardımcı olacak” diye konuştu."Moskova’dan, Washington’dan, Tahran’dan ve Şam’dan bir tepki açıklamasının gelmemesini önemsiyorum"Operasyonun iki ayrı hedefi olduğunu ifade eden Metin Gürcan, “Az öncede vurguladığım gibi bu operasyonun bir görünen, bir de görünmeyen hedefi var. Görünen ve söylenen hedefi Rakka’ya yönelik muhtemel bir koalisyon harekatında büyük mülteci hareketleri söz konusu olacak. Türkiye bu mülteci hareketlerinde sınıra yığılacak. Belki de on binlerce insanı Suriye içerisinde tesis edeceği tampon bölgede tutmayı düşünüyor. Bunu da Suriye’de çıkarları olan diğer aktörlere, Amerika, Rusya gibi, İran gibi, hatta Şam yönetimine kabul ettirmiş gözüküyor. Bu önemli bir gelişme. İkinci önemli husus ise görünmeyen hedef olarak, doğudaki Cezire ve Kobani kantonlarının, batıdaki Afrin kantonu ile birleşmesi ve Suriye’nin Kuzeyinde bir Kürt koridorunun oluşmasına yönelik engelleme maksadı da var. Kafkaslaştırmadan bahsetmiştim. Burada şunu açmak istiyorum. Suriye kuzeyinde ne demek bu? Silahlı güç merkezlerinin birden fazla, etnik, mezhep güç merkezinin, farklı ideolojik grupların bir arada olacağı bir ortam tesis edilmeye çalışılıyor. Bu sayede YPG’nin sahada, siyasi olarak da PYD’nin nomine etmesi engellenmeye çalışılıyor. Tabii burada şu önemli noktaya dikkat çekmek isterim. Şu anda özellikle ben Moskova’dan, Washington’dan, Tahran’dan ve Şam’dan bir tepki açıklamasının gelmemesini önemsiyorum. Bu şu demek; bu başkentlerin bilgisi ve onayı dahilinde bu operasyon yapılıyor ama Türkiye’nin net sahadaki kazanımlarını görebilmek için biraz daha beklemek lazım. Çünkü harekat başladı. Bu tarz harekatlara, sınır ötesi harekatlara girmek kolay, kalmak zor. Çıkmak çok daha zordur. Özellikle IŞİD’den bölge temizlendikten sonra, bölgenin nasıl elde tutulacağı, bölgede nasıl bir siyasi dizayna gidileceği de önem taşıyor. Burada bu konuyu görebilmek için bizim birkaç gün beklememiz, hatta birkaç hafta daha bekleyip, bu operasyonun nereye evrileceğini de yakından takip etmemiz gerekiyor” dedi.15 Temmuz darbe girişimi sonrasında silahlı kuvvetlerin bu operasyon ile moral bulduğunu ifade eden güvenlik analisti Metin Gürcan, sözlerini şöyle sürdürdü:“Bu operasyonun bir de sembolik önemi var. Bunu da mutlaka vurgulamak lazım. Özellikle benim irtibatta olduğum yabancı gazeteciler ve akademisyenlerin en çok sorduğu şey, 15 Temmuz darbe girişiminin silahlı kuvvetlerin muharebe gücünü nasıl etkilediği; bunu çok soruyorlar. Aslında bu operasyon silahlı kuvvetlerin 15 Temmuz sonrası dönemde uluslararası itibarı ve caydırıcılığı için önemli bir operasyon. Bu açıdan da sembolik bir önemi olan bir operasyon. Aslında burada hava unsurları ve kara unsurları, aynı zamanda sivil unsurlar, başka ülkeden silahlı gruplar, bir başka ülkenin toprağında bir operasyon yapmak için toplanmış durumda. Gece gündüz devam eden bu tempolu operasyonu şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri koordine ediyor ve yönetiyor. İşte aslında bu Cerablus operasyonu, Cerablus kalkanı operasyonu ile silahlı kuvvetler, uluslararası ortamda caydırıcılığını ve belki biraz olsun 15 Temmuz sonrasındaki yıpranan imajını takviye etmek, güçlendirmek için doğrudan bir imkan elde etmiş oluyor. Sahada doğrudan yapmış olduğu bu imaj tazelemesi, bence silahlı kuvvetlerin muharebe gücüne, kurum içindeki moraline ve genel itibariyle Türkiye’de ordu-millet birlikteliğinin yeniden tazelenmesine hizmet edecek diye değerlendiriyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz