Galatasaray Kulübü İkinci başkanı Özkan Olcay, olaylı Beşiktaş derbisinin ardından açıklamalarda bulundu.
Stat çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Olcay, hem Beşiktaş hem de Galatasaray adına üzücü bir tablo ortaya çıktığını belirterek olayların nedeninin Felipe Melo olmasının doğru olmadığını ifade etti.
İşte Olcay'ın açıklamaları:
"BEŞİKTAŞLI YÖNETİCİLERLE AYNI DUYGULARI PAYLAŞIYORUZ"
"Hiç arzu etmediğimiz olaylarla karşı karşıya kaldık. Bu gelişmelerden dolayı çok üzgünüz. Bugün bize çok kibar ve hassas bir ev sahipliği yapan Beşiktaşlı yöneticilerle aynı duyguları paylaşıyoruz. Bu çirkin tablonun tüm spor çevrelerinde görülmesi bizi son derece üzmüştür. Galatasaray olarak bu tablo kazanmış olduğumuz bir maçın sevincini yaşayamamamıza neden olmuştur. Sahada olayların nasıl cereyan ettiğini gördük. Camiamız adına böyle olaylar yaşandığı için büyük üzüntü duyuyoruz. Olaylar böyleyken sahada olanları konuşabilmek mümkün değil."
"MELO'YU SUÇLAYARAK BU İŞ ÇÖZÜLMEZ"
"Melo'nun yapmış olduğu hareketi ben de şeref tribününde görebildiğim kadarıyla takipçisi oldum. Melo'yu suçlayarak bu meseleyi çözmeye çalışmak çok yanlış olur. Beşiktaş seyircisi o kadar coşkulu ve müsbet bir sonuçtan beklenti içine girmişti ki, bu durumda bu seyirciyi biraz galeyasna getirmiş olmak adına bütüm meseleyi Melo'nun üzerine yıkmanın doğru olmayacağpını düşünüyuorum."
"GÜVENLİK GÖREVİLERİ, ÜZERLERİNİ ÇIKARIP KAÇTI"
"Güvenlik konusunda bir haylı zafiyet içerisinde olunduğu görüldü. Tribünden dalga halinde gelen insanları gören turuncu gömlekli güvenlik görevlileri, üzerlerindekileri çıkarıp kaçmaya başladı. Bu da güvenlik zaafiyetini açıkça gösterir."
"HAKEMİN KARARI GÖRÜLMEDEN..."
"Bizim her Salı günü yönetim kurulu toplantımız vardır. Bu konuda sayın başkanımızın da katılımıyla etraflı bir değerlendirme yapacağız. Hakemin raporu görülmeden, nihai netice görülmeden bir kanaat getirmem doğru olmaz."
"DUYGULARI ABARTMADAN YAŞAMALIYIZ"
"Psikolojik olarak seyircileri çok üst düzey beklentiler içerisine sokup, daha sonra da ortaya çıkan baskıyı bastırabilecek bir etken olmadığını göz önünde bulundurursak hepimize görev düşüyor. Abartmadan, üzüntüyü de sevinci de içimizde hazmedebilmemiz lazım."