"BU ÜLKENİN BAŞINDA OLMASINI CENABI-I ALLAH'TAN NİYAZ EDİYORUZ"
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, dün gece katıldığı bir televizyon programında (TGRT - Basın Odası) şike süreciyle ilgili muhalefet partilerine yüklendi, ilginç ifadeler kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la geçtiğimiz günlerde Haliç Kongre Merkezi'ndeki bir iftar programında yarım saat özel olarak görüştüğünü belirten Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:
"Başbakanla yarım saat konuştum. Spor ancak 5 dakikasını oluşturdu bu sohbetin. Memleket meselelerini konuştuk. Büyük takımların yöneticileri genellikle kişisel ihtiraslarının peşinde koştuğu için memleket meselelerine vakit kalmıyor. Ama bizim öyle bir derdimiz yok. Halka hizmet etmek için yola çıktığımız için, spor adamlarının memleket meseleleriyle de derinden ilgilenmesi gerektiğine inanıyorum. Topluma yön veren noktadasınız. Topluma da örnek olmalısınız. Başbakanın morali çok iyiydi. Çok güzel bir diyalog geçti aramızda. Biz zaten kendisini seviyoruz ve değer veriyoruz. Kendisine de söyledik bu ülke için bir şans olduğunu. 10 senede bu ülkeyi nereden nereye taşıdığını görüyoruz. Bir 10 sene daha devam ederse dünyada söz sahibi olan bir ülke ortaya çıkacağına inanıyoruz. O da bizim liderimiz. Spor adamı olabiliriz ama sonuçta bu ülkenin vatandaşıyız. Bu ülke için yapılanları görmemek bir riyakarlık olur. Siyasetle ilgim yok, hiçbir zaman da olmaz. Siyasi kimlik değil söylemlerim. Seçimde hiçbir siyasi kimliğin adayı değil halkın adayıydık. Sayın Başbakanı da halk seçti, bizi de Trabzon'un gerçek halkı seçti. Kendimden çok şey bulduğumu ifade ettim kendisinde.
Sayın başbakan da halkın başbakanı. Bu ülkenin başında daim olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz. Katkımız olursa seviniriz."
İbrahim Hacıosmanoğlu, Ak Parti'nin Kazlıçeşme mitinginde yer almasının eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
"Bu konuda hala tepki devam ediyor ama bir kurumun başındaysanız o camianın değerlerine sahip çıkacaksınız. Lider olarak insanlar sizi seçtiyse sizin iradenizi ortaya koymanız gerekiyor. Topluluğu temsil ediyorsunuz ama o bireylerin hepsinin düşüncesine göre hareket edemezsiniz. Tepki almadık değil ama memleket, millet meselesiydi. Siyasetin içinde olmanız gerekmiyor. Bir ülkede dış mihraklar ve içerdeki uzantıları ülkenin geleceğiyle ilgili bir takım organizasyonlar yapıyorsa, bu ülkenin vatandaşıysanız ve tepki göstermiyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Biz orada millet adına bulunduk. Oraya katıldıktan sonra susturulduğumuzu beyan etmeye kalkıyor insanlar. Kazlıçeşme'ye gidişim millet adına irade ortaya koymak içindi. Benim partim yok. Benim partim Türkiye. Ama bu ülkenin liderine sahip çıkmak lazım. 10 sene önce bu ülke el açan ülkeydi. Şimdi kucak açan ülke yolunda hızlı adımlarla gidiyoruz. Dünyayı tedirgin eden bu zaten. Mazlumu korursak, zalime karşı durursak muhtaca yardım edersek, bir çok hesabı bozmuş oluruz. Kupayı bir önceki başkanımız magazin hale getirmişti, 'istiyorum, istiyorum' diye. Seçimde 'böyle bir söylem ağzımızdan duymayacaksınız' dedim. Alın teriyle sahada futbolcularımızın kazandığı şampiyonluk var. Herkesin adaleti varsa Allah'ın da adaleti vardır ve tecelli edecektir. Bu bizim namus meselemizdir. Türk insanı namusuna sahip çıkar. Karadenizliyim ben, daha titiziz bu konularda. Hakkımız olanı da kendi irademizle alacak gücümüz var. Kazlıçeşme'ye bunun için değil, bu ülkenin liderine destek olmak için gittik."
KILIÇDAROĞLU'NA SANDIK MESAJI
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, Başbakan'ın kupanın Trabzonspor'a verilmemesinde müdahalesi olduğuna inanmadığını da vurgulayarak, muhalefet liderlerine sert eleştiriler yöneltti. Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:
"Başbakanın bir müdahalesi var mı, ben öyle bir müdahale görmüyorum. Ona bakarsanız muhalefet liderleri neredeyse UEFA'yı hain ilan ettiler. Türk takımlarının hakkını yiyemezsiniz dediler. Hatta Türk yargısının bağımsız olmadığını ve komplo kurduklarını beyan ettiler. Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisi. CHP'nin genel başkanı Kılıçdaroğlu, yüz kızartıcı suçtan cezaevinden çıkan bir kulübün başkanını ziyaret ediyor. 'Sen komploları yendin biz yenemiyoruz' diyor. Düşünebiliyor musunuz, ülkeyi yönetmeye aday olan insanın kullandığı cümlelere bak. Yargı bağımsız değilmiş, komplo kurmuş yargı. Başka işi kalmadı. Türkiye'deki bütün kurumlar, emniyetinden savcısına kadar, herkes kumpas kurmuş. Sayın Kılıçdaroğlu'nun zamanı yoktur, okuyamıyordur ama bir sürü danışmanları var. Hiç merak edip şikeye konu olan tapeleri okudu mu? Teknik ve fiziki takipler hakkında rapor geldi mi önüne? Onlara bakıp da yüzü kızarmayan bir insan olamaz. Zerre kadar namusu olan insanın tapelerdeki konuşmalardan yüzü kızarır ve okuyamaz. Onları gördükten sonra Türkiye'de bağımsız yargı olmadığını, UEFA'nın yanlış karar verdiğini, bu şekilde takımlara ceza verilmeyeceğini söyledi. Bu Trabzonspor halkın takımı değil mi? Adını ortaya atıp da savunduğunuz, Beşiktaş'ı bunun dışında tutuyorum, Fenerbahçe, Trabzonspor'un elinden kirli insanlarla şampiyonluğu aldı. Fenerbahçe'nin çok seyircisi var oy kullanacak olan. Onun kaygısını taşıyorsunuz da, Trabzonspor'un da milyonlarca taraftarı var. Trabzonlu olmayan ama takıma gönül vermiş. Türkiye'de namuslu futbol paydaşları var. Onları hiç hesaba katmıyorsunuz. Rum veya İsrail'in bir takımıyla karşı karşıya değil bu Türk takımları. Bir tarafta Anadolu'nun bağrından çıkmış Trabzonspor var, öbür tarafta kendi çıkarları için camialarını kullanan kirli insanlar var. Onlar Trabzonspor'un elinden şampiyonluğu çalmış. Türkiye'de adalet tecelli etmemiş. Avrupa'nın patronu da 'yanlış yaptınız, hakkı sahibine verin' dedi. Buna saygı duymanız lazım. Buna saygı duymuyorsanız Trabzonspor sevdalıları ve namuslu futbol paydaşları da eğer oy kaygınız varsa, sandık önünüze geldiği zaman bunun hesabını soracak size. Başbakana direk bağlıyorlar ya, kupayı Trabzonspor'a vermedi diye. Öyle olsa sayın başbakan bana söyler, der ki 'çok ileri gidiyorsun'. Kimse böyle bir cümle kullanmadı bana karşı."
TRABZONSPOR RUM TAKIMI MI?
Hacıosmanoğlu, "İktidar partisi, bu ülkenin başbakanı 'kurumlarla tüzel kişiler ayrılsın' diyor, ama öbür tarafta ülkeyi yönetmeye aday muhalefet liderleri direkt müdahale ediyor. Trabzonspor'un haklılığını ortaya çıkardılar diye UEFA'ya, emniyete, savcıya, hakimlere hakaret ediliyor. Ülkeyi yönetmeye talipseniz Trabzonspor sevdalılarını Rum takımıyla mı eşdeğer tutuyorsunuz? Yabancı takım mıyız biz? İki türk takımı var. Trabzonspor'un elinden şampiyonluğu çalmış ve belgeleri ortada. Siz bunun cezasının verilmesini sağlamıyorsunuz, UEFA veriyor, onları eleştiriyorsunuz. 6222 sayılı yasayı neden değiştirdiniz? TFF burada pisliği örtmüştür. Temizlemek de onlara düşüyor. CAS sonuçlandıktan sonra TFF gereğini yapacaktır. Yapmazsa zaten gereğinin nasıl yapılacağını herkese göstereceğiz bu ülkede. Hukuk dışı bir eylemimizin olması tabii ki söz konusu değil. Kral çıplaktır. Ya kralı ortadan kaldıracaksınız, ya da giydireceksiniz" dedi.
ŞENER ŞİKE SÜRECİNİ YÖNETMEK İSTEMEDİ
Trabzonspor'un kupasının verilmemesinde bütün kabahatin dönemin başkanı Sadri Şener'de olduğunu vurgulayan Hacıosmanoğlu, "O dönemdeki Trabzonspor başkanı adeta kupa Fenerbahçe'de kalsın diye mücadele etti. Trabzonspor tarihine baktığımızda en itibar kaybettiği dönemi yaşattı başkanımız. Şike sürecini yönetemedi mi yönetmedi mi orası muamma. Tüm Trabzonspor sevdalıları bunu merak ediyor. Bana sorarsanız yönetmedi. Zeki bir başkanımız vardı. Yönetmek isteseydi yönetirdi. 622 sayılı yasanın değişmesini Kulüpler Birliği toplanarak, 18 takım imza vererek meclise gönderdi. Kulüpler birliği böyle bir talepte bulunmasaydı Meclis 6 ay önce çıkardığı yasayı yeniden değiştirmezdi. Bizim başkanımız o yasaya imza attı kuzu kuzu. Trabzonspor'un asıl idam fermanı orada imzalandı" dedi. (DHA)