Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık, hayvan koruma kanundaki değişikliklerle ilgili tasarıda ‘uyutma’ ile ilgili direk ya da dolaylı herhangi bir hüküm bulunmadığının altını çizdi. Amaçlarının hayvanları yaşatmak olduğunu söyleyen Özyanık, toplantıya davet edilen hayvan severleri ikna edemedi. Tasarının beklentilerini karşılamadığını söyleyen bir hayvan sever, toplantı sonunda “Yasa çıkarsa kendimi yakarım.” diyerek salondan ayrıldı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, hayvan severler de katıldı. Özyanık toplantıda yaptığı konuşmada 5199 Sayılı Kanun Değişiklik Tasarısı ile hayvanlara kötü muamelenin önlenmesi, kurumsal sorumlulukların belirginleştirilmesi, sahiplendirme mekanizmasının güçlendirilmesini amaçladıklarını söyledi. Türkiye’de toplam kapasitesi 54 bin 982 olan 190 geçici hayvan bakımevi bulunduğunu kaydeden Özyanık; ev ve süs hayvanı satış yeri sayısının ise bin 188 olduğunu belirtti.
“TEHLİKELİ KÖPEK IRKLARINI SAHİPLENMEK SUÇ KAPSAMINA ALINDI”
Tasarı ile bazı hayvan hakları ihlallerinin, caydırıcılığı artırmak için, kabahat kapsamından çıkarılarak suç kapsamına alındığını aktaran Özyanık, “Bu suçlara hapis cezası uygulanması ile ilgili düzenleme yapıldı.” dedi. Özyanık, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmanın, hayvanlara işkence yaparak öldürmenin ve tehlikeli köpek ırklarını sahiplenmenin suç kapsamına alındığını ve 2 yıla kadar hapis cezası teklif edildiğini dile getirdi.
Özyanık, kanun ile sahipsiz hayvanlara yönelik her türlü koruma ve sahiplendirme hizmetlerinden yerel yönetimlerin sorumlu olacağının altını çizdi. Sokak hayvanlarının korunması konusunda mevcut kanunda belediyelere bir görev verilmediğine dikkat çeken Özyanık, “Belediyeler kanunla kendilerine verilen görevleri yaparlar. Bu kanundan sonra, belediyelerin ‘bu görevi yapamam’ deme gibi bir mazeretleri kalmayacak.” şeklinde konuştu.
“SAHİPSİZ HAYVANLAR SAHİPLENDİRİLİNCEYE KADAR DOĞAL HAYAT PARKLARINDA YAŞAYACAK”
Tasarının sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi mekanizmasını öngördüğünü kaydeden Özyanık, “Sistem iyi işlemediği ve geçici hayvan bakımevlerinin kapasitesi yeterli olmadığı için tasarı ile sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar yaşayacakları daha geniş alanlara sahip doğal hayat parkı mekanizması eklendi.” diye konuştu. Özyanık, sahipsiz hayvanın mevut yasada, ‘Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanlar’ olarak tanımlandığını hatırlattı. Özyanık, bu tanımın, tasarı da aynen korunduğunu söyledi.
Doğal hayat parklarında hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılacağını, beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarının karşılanacağını aktaran Özyanık, bu parkların izinlerinin Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından verileceğini dile getirdi. Özyanık, orman alanlarının bu iş için bedelsiz olarak tahsis edilebileceğini, bu parkların büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olacağını kaydetti.
Doğal hayat parklarının, Türkiye için erken olduğu yönünde bazı eleştirileri hatırlatan Özyanık, “Biz yeni bir şey yapmıyoruz. Biz yaralı leylekler için vakıf kuran, kuşlar için sulak kuran bir medeniyete sahibiz.” ifadesini kullandı. Özyanık, mevcut barınakların şartlarının ve kapasitesinin yetersiz olduğunu vurguladı. Büyükşehir belediyelerinin sokak hayvanları konusunda sadece inisiyatif almalarını değil direk sorumlu olmalarını istediklerini aktaran Özyanık, doğal hayat parklarında evcil hayvan misafirhanelerinin de bulunacağını belirtti.
“TASARIDA ÖTANAZİ YOK”
Yanlış anlamalardan dolayı, tasarıda hayvanlara ötenazi uygulanacağı yönünde bazı algılamaların olduğunu söyleyen Özyanık, “Biz yaşatmayı hedefliyoruz. Uyutma yöntemini mevcut kanunda ve tasarıda kabul etmiyoruz. Direkt ya da dolaylı bu konuda herhangi bir hüküm yok.” diye konuştu.
HAYVAN SEVERLER İKNA OLMADI
Özyanık, konuşmasının ardından soruları yanıtladı. Toplantıda bulunan hayvan severlerden bazıları söz alarak, tasarıya karşı olduklarını söyledi. Evinde 35 kedisi ve 5 köpeği olduğunu, sokakta baktığı da 10 köpeği bulunduğunu söyleyen bir vatandaş, “Siz tasarı ile ‘bu hayvanları bahçene al, yoksa ben alacağım doğal hayat parkına götüreceğim’ diyorsunuz. Bunun neticesinde ölümler gelecek.” diye konuştu. Özyanık ise “Siz şu kadar hayvandan sorumluyum diyorsunuz. Biz de zaten bunu yapmak, gönüllüleri artırmak istiyoruz.” dedi. Özyanık, daha sonra konuyla ilgili yönetmelikler çıkartılacağını hatırlattı.
Satı Kılıç isimli başka bir havyan sever ise “Kediler, köpekler doğal yaşam parklarında yaşayamazlar. Büyük hayvanlar küçükleri öldürür. Doğal yaşam parkında, aslan, tilki yaşar.” diyerek projeye karşı çıktı.
Toplantıya katılan diğer bazı hayvan severler de, tasarının beklentilerini karşılamadığını dile getirdi. Hayvan severler, tasarı hazırlanırken bir fizibilite çalışması yapılmadığını, istatistiklerin yanlış olduğunu, büyükşehir belediyelerinin doğal hayat parkları için kaynak ayıramayacağını, Pet Shop’larda canlı hayvan satışı ile ilgili hiçbir düzenleme yapılmadığını, denetim mekanizmalarının artırılmadığını dile getirdi.
Tasarıya bu haliyle karşı olduğunu, 5199 Sayılı mevcut kanunu tercih ettiğini aktaran bir hayvan sever toplantı sonunda, salondan ‘Bu haliyle çıkarsa kendimi yakarım.’ diyerek ayrıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz