Hutbede sabır ve önemi vardı

Hz. Peygamber ve Eyyüb Nebi'den örnekler verilen o hutbenin tam metnini yayınlıyoruz…

Cuma Hutbesi’nde Sabrın Mana ve Önemi Hz. Muhammed (s.a.v)’in ve Eyüp Nebi'nin hayatlarından örnkelerle anlatıldı. Din Hizmetleri Uzmanı Ayşe Boloğur tarafından Temmuz ayının ikinci haftası için hazırlanan hutbenin tam metni şöyle;

“Aziz Mü’minler

Sabır; Sözlükte “dayanma, dayanıklılık” gibi anlamlara gelir. Kavram olarak ise “başa gelen musibetlerden dolayı Allah’tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve âhiret yararını düşünmek, ruhî dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunan sükûnet ve dayanma gücü demektir.”

İnsanoğlu bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir. Bu sebeple dünya hayatında maddi, manevi sıkıntı ve zorluklarla karşılaşabilir. Bu sıkıntı ve zorluklara göğüs gerip sabredebilirse imtihanı kazanır, eğer sabredemez ise imtihanı kaybedenlerden olur.

Enes b. Malik’ten rivayet edildiğine göre Resulullah(s.a.s) çocuğunun mezarı başında (bağıra-çağıra) ağlayan bir kadının yanından geçti.

Ona: “Allah’tan kork ve sabret!” buyurdu.

Kadın: Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir, dedi.

Kadın Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber Efendimiz(s.a.s)olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber Efendimizin kapısına koştu, orada kapıcılar yoktu. Özür beyan etmek üzere Hz. Peygamber’e:

-Sizi tanıyamadım, dedi.

Resulullah (s.a.s)de: “Sabır, felâketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır” buyurdu

Muhterem Müslümanlar

Ayet ve hadislerde sabır kelimesinin birkaç manada kullanıldığı görülmektedir: İbadetlerin yerine getirilmesi ve yasakların terk edilmesine sabır. Belâ ve musibetlere sabır. Allah’a davette, emir bil-maruf ve nehyi ani’l-münker’de sabır.

En ağır imtihanları şüphesiz peygamberler yaşamıştır. İbadetleri yerine getirmede, bela ve musibetlere karşı sabretmede ve tebliğ görevlerini ifa etmede kısaca hayatlarının tamamında sabrı yaşayarak ümmetlerine göstermişlerdir. Kur’ân-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden olan Hz. Eyyûb (a.s.) “Sabır Kahramanı” olarak bilinir. Allah u Teâlâ ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır:

“Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.”

Değerli Mü’minler

İnanan insanların başına bela ve musibet gelmesi onlar için bir imtihan vesilesi, hatalarının affedilmesine bir sebeptir. Böyle bir durumda isyan etmeyip sabır gösterilebilirse bu davranışı onun geçmiş günahlarına kefaret olur. Bu sebeple mümin başına gelenlere şer gözüyle bakmamalıdır. Çünkü gaybı bilen Allah’tır. Başımıza gelenlerin bizim için hayır mı şer mi olduğunu biz bilemeyiz. Böyle bir durumda yapabileceğimiz en güzel şey yine Allah’a yönelip ondan yardım istemektir. Allah u Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Ey iman edenler, sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin. Allah

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Balıkesir'den umreye gitmek için bisikletiyle 3 bin 450 kilometre katetti

16 yaşında Avrupa şampiyonu olan milli boksörün gözü yükseklerde