YURTHABER

İstanbul
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İskender Pala’dan İçinden Satranç Geçen Oyun

Ünlü yazar İskender Pala’nın dönem oyunu Gazale-Uzun Gece, Alesta Yapım tarafından sahneye taşındı. Süpervizörlüğünü Zafer...

İskender Pala’dan İçinden Satranç Geçen Oyun

Ünlü yazar İskender Pala’nın dönem oyunu Gazale-Uzun Gece, Alesta Yapım tarafından sahneye taşındı. Süpervizörlüğünü Zafer Kayaokay’ın yaptığı oyun, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde seyirciyle buluştu.Yönetmenliğini Demet Macunlar’ın yaptığı, uygulama-prodüksiyonunu ve ışık tasarımını Enver Başar’ın, dekor tasarımını ise Burhan Yılmaz’ın üstlendiği Gazale, 2’nci Mahmud döneminde bir tekkede geçen hikâyeyi konu alıyor. Oyunun süpervizörlüğünü üstlenen Zafer Kayaokay, Anadolu’nun manevi kurucuları olan Ahmet Yesevi’den başlayıp Yunus Emre’ye uzanan bir birikimi sahnelere taşımayı amaçladıklarını anlattı. Kayaokay, Gazale’de Itri ve Dede Efendi’nin oyun kişileri olarak seyirci karşısına çıktığını söyledi. Konservatuvar mezunu genç bir ekiple oyunu sahneye taşıyan Zafer Kayaokay, hem enstrüman çalabilen hem de oyunculuk yapabilen gençlerin böylesi oyunlarla seyirci karşısına çıkma şansı yakaladığını belirterek, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ile Zeytinburnu seyircisine teşekkür etti.Gazale: Aşkın türlü halleriTambur ve ney gibi canlı enstrümanların da kullanıldığı oyunda, Sultan II. Mahmud’un kendisine karşı ayaklanan Yeniçerilerin kışlalarını top ateşine tuttuğu, dumandan göz gözü görmeyen İstanbul’da Üsküdar Salacak’ta bir tekkede tekkenin şeyhi Kethüdazade Arif Efendi, çeşitli nedenlerle geceyi orada geçirmek isteyen dört kişiyi huzuruna kabul eder. Dostları olan İsmail Dede Efendi, Keçecizade İzzet Molla, Yeniçeri Mülazim Efendi ve o gece tanıştığı Celep Ağa, Arif Efendi’nin sohbetiyle nasiplenmek isterler. Söz döner dolaşır Arif Efendi’nin kerametlerine gelir. Arif Efendi, ilim ve irfanın kerametten üstün şeyler olduğunu söylese de ikna olmaz, kerametlerini görmekte ısrar ederler. Arif Efendi bunun üzerine onları bir oyuna davet eder. Keramet, oyunda ortaya çıkacaktır. Satranç tablasının başında sırayla her biri hamlelerini yapacak, veziri tehdit edilen veya şah çekilen, gerçek hayatından konusu aşk ve kader olan bir hikâyeyi dosdoğru ve hiç saklamadan anlatacaktır. Sabahın ilk ışıklarına kadar anlattıkları hikâyelerle bu beş kişi, ilahi, beşeri, tasavvufi ve platonik aşkı irdeleyip kaderi, hayatı ve aşkı sorgularlar.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler