İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin sürdürülebilir bir üretim döngüsü yaratması gerektiğine dikkat çekerek “Eğitim sistemimiz bütünsel olarak üretim kültürüne uzak. Lise ve üniversitelerde ‘üretim ekonomisi’ ve ‘üretim kültürü’ dersi yer almalı” dedi.İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Eylül ayı olağan toplantısı, ’Erozyona Uğrayan Üretim Kültürü ile Kültür ve Sanat Hayatımızın Dünü, Bugünü ve Geleceği’ ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Uşak Üniversitesi’nden Prof. Dr. İskender Pala konuk olarak katıldı.İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması için yüksek katma değerli, ileri teknolojiye dayalı, çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir üretim ekonomisi döngüsünü yaratması gerektiğini vurgulayarak “Ekonomide böyle bir dönüşümün gerçekleştirilmesi için üzerinde ilk telafi edilmesi gereken şey; Türkiye’deki üretim kültürünün zayıflığıdır. Lise ve üniversitelerde “üretim ekonomisi ve üretim kültürü” dersi yer almalı. Toplumun geniş kesimi tarafından izlenen dizilerde de üretim kültürünü geliştirecek yeni bir anlayış hakim olmalı” diye konuştu.Bahçıvan konuşmasında, son dönemde negatif seyir gösteren Tüketici, Reel Sektör ve diğer sektör güven endekslerine de dikkat çekerek, “Ekonomiye olan güvenin son aylarda düşüş göstermesinde gerek küresel atmosferin, gerekse yurt içinde yaşanan siyasi, ekonomik gelişmelerin ve lanetlediğimiz terörün payı olduğunu düşünüyoruz” dedi.KÜRESEL ATMOSFER VE TERÖR NEDENİYLE GÜVEN KAYBIİSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, güven endekslerinin ancak kriz döneminde rastlanan düşük seviyelerde olmasının, son dönemlerde gerek küresel ekonominin, gerekse yurt içindeki gelişmelerin ekonomiye olan güveni nasıl zedelediğini ortaya koyduğunu söyledi. Bahçıvan, “Güven endekslerindeki düşüşte, ABD ve Çin kaynaklı gelişmeler ve gelişmekte olan ülkelere ilişkin risk algısında süregelen yükseliş de etkili oldu. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki yıllarda daha yavaş büyümesi bekleniyor. Son günlerde bazı uluslararası ölçekli firmalar hakkında yayınlanan haberlerin yarattığı iflas endişeleri de, finans piyasalarında kısa süreli şoklara yol açarak, dolaylı yoldan da olsa küresel ekonomiye ilişkin güven sarsıcı etki yaratıyor” ifadelerini kullandı.DİZİLERDE MASA BAŞI İŞ KÜLTÜRÜ İŞLENİYORÜretim kültürünün bütün dünyada büyük bir erozyon yaşamaya başladığına değinen Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin de üretimden git gide uzaklaştığını, son otuz yılda gelişen bencil bireyci eğilimde kısa yoldan yüksek miktarda para kazanmanın revaçta olduğunu dile getirdi. Eğitim sisteminin de bütünsel olarak üretim kültürüne uzak olduğunu vurgulayan Bahçıvan, şu önerilerde bulundu:“Bu alanda temel sorun özetle; eğitimin, üretime katılmanın değil, üretimden kaçmanın bir yoluna dönüşmüş olmasıdır. Lise ve üniversitelerde ’üretim ekonomisi ve üretim kültürü’ dersinin yer alması gerekiyor. Toplumun değerler bütününü etkileyecek hukuk, medya, siyaset gibi diğer mecralarda da üretim kültürü teşvik edilmelidir. Bu bağlamda üretim kültürünü konu edinen bir sanayi müzesinin kurulması, tematik sergilerin, kısa film yarışmaları gibi etkinliklerin düzenlenmesi gerekmektedir. Günümüzde diziler yoluyla iletilen mesajlar çok etkili olmaktadır. Toplumun geniş kesimi tarafından izlenen dizilerde reel ekonomi, reel üretim, üretim kültürüne dair mesajlar genelde yer almamaktadır. Masa başı, ofis tarzı bir iş kültürü diziler yoluyla işlenmektedir. Bu alanda üretimi ve üretim kültürünü geliştirecek yeni bir anlayışın hakim kılınması gerektiğine inanıyoruz”.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz