İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir milletvekili Mehmet Ali Susam'la körfezin pis kokusu yüzünden sert sözlerle tartıştı.
Başkan Kocaoğlu, Susam'a "Utanmıyor musun? Sen bana hesap soracak adammısın be. Manyak. Delirtinceye kadar uğraşıyorsunuz. Sen bana hesap soracak adammısın lan. Terbiyesize bak ya" diyerek tepki gösterdi. Çiğli Belediye Başkanı Solak Kocaoğlu'nu sakinleştirerek dışarı çıkarmaya çalıştı ama Başkan Kocaoğlu çıkarken elinin tutulmasına tepki göstererek Kocaoğlu'nu da itti.
Tarihi Havagazı Fabrikası'nda CHP İzmir İl Başbaknlığı tarafından düzenlenen, tüm milletvekili adayları ve belediye başkanlarının katıldığı son değerlendirme toplantısına Kocaoğlu ile Milletvekili Mehmet Ali Susam arasındaki gerginlik damgasını vurdu.
OLAY ANINDAN KARELER
Toplantı öncesi bir araya gelen Susam ve Kocaoğlu arasında Körfez'in pis kokusu nedeniyle tartışma çıktı.
CHP İzmirde seçim öncesi çatlak | www.mynet.com/video
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'yla birlikte yapılan basın toplantısında bir muhabirin körfezin pis kokusunu sorması üzerine Başkan Kocaoğlu'nun çevresine bu soruyu sorduran kişinin Susam olduğunu söylediği öne sürüldü. Bu iddialar kulağına giden İzmir milletvekili Susam bu konuyu toplantıda gündemde getirdi. Susam neden bu soruyla ilgili kendisinin adres gösterildiğini sordu. Bunun üzerine Başkan Kocaoğlu sinirlenerek, "Benim adım Kocaoğlu sen benden hesap soramazsın, senin ne mal olduğunu hepimiz biliyoruz. Sen kimsinki benden hesap sormaya kalkıyorsun. Partiyi ve İzmir'i ne hale getirdiğiniz ortada. Seni listeye yazanın... hakkındaki dosyalarını biliyoruz. İkimizin hakkında da dosyalar, bunların ne olduğnu ortaya koyalım." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, araya girerek Kocaoğlu'nu sakinleştirmeye çalıştı. Kocaoğlu'nu Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak dışarı çıkarttı.
SUSAM: 12 HAZİRAN’DA BUNLARI KONUŞMAYACAĞIZ Mehmet Ali Susam, toplantı sonrasında basın mensuplarının tartışmayla ilgili sorularına "Hiç önemli bir şey yok. 12 Haziran’da bunların hiçbirini konuşmayacağız" dedi.
Alaattin Yüksel ise Başkan Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Beldeyesi’ni yapılan operasyon ve arkadaşlarının cezaevinde olması nedeniyle büyük sıkıntı, stres yaşadığını söyledi. Yüksel, "Bunların hepsi Büyükşehir Belediye Başkanı’nın üzerinde büyük stres yarattı. Çok haklı olarak, insani bir duygudur. Seçim ortamında da bu stresi, baskıyı, sürekli de yapmaya devam ediyorlar. Bunun dışavurumudur. Başbakan gelip genel seçimde miting meydanında Büyükşehir Belediye Başkanıa’na her türlü saldırıda bulunabiliyor. Mehmet Ali Bey’le, Başkan Kocaoğlu arasındaki konuyu bilmiyorum. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklması sırasında yaşananlarla ilgili bazı şeyleri Mehmet Ali Bey, Başkan’a aktarıyordu. Bu sırada gerginlik oldu. Ben burada tartışılmasını önlemeye çalıştım. Ancak, çok da başarılı olamadım. Aile içi olay. Atlatır, geçeriz. Biz de stres altındayız. Başkan Kocaoğlu’nun özel olarak bir de Büyükşehir’de yaşadığı sıkıntı var" dedi.
İKİ GÜN SONRA RAKI İÇERKEN GÖRÜRSÜNÜZ CHP İl Başkanı Tacettin Bayır ise olmayın büyütülmemesi gerektiğini söyledi. Aile içinde çıkan bir tartışma olduğunu belirten Bayır, "İzmir üzerinde farklı görüşleri projeleri olabilir. Biraraya oturup çözeriz. Hesap sorma durumu yanlış anlamadan kaynaklanabilir. Bir konu üzerinde anlaşmazlık çıkmış olabilir. Kamuyu ilgilendiren, büyütecek bir olay değil. İzmir hoşgörü kentidir. İki gün sonra bir yerde rakı içerken görürsünüz. Böyleydiler böyle oldular dersiniz" dedi.
Alaattin Yüksel, seçim sürecini zorlu geçtiğini, eşit şartlarda, adil bir yarış olmadığını söyledi. İzmir’de AKP’nin iki ithal bakanla devletin tüm olanaklarını kullandığını belirten Yüksel, ayrıca kaynağı belli olmayan harcamalar da yapıldığını iddia etti. İki Bakan’ın sadece İzmirlileri gönderidği mektupların maliyetinin 1 milyon TL olarak hesaplandığını belirten Yüksel, "Harcamaları ceplerinden mi, birinden aldıkları destekle mi yoksa devlet olanaklarıyla mı yaptıklarını açıklasınlar. İzmir’e Başbakan da özel önem verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı bile getirdiler. Muhtarlara saatler dağıtıldı. Altın dağıtıldığı iddiaları konuşuluyor. Bunların yasaya uygun olup olmadığı konusunda İzmirlileri ikna etsinler" dedi.
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde taşıma mitingler yapan Ak Parti’nin taşıma yapmadığı kentlerde ilgi görmediğini savunan Yüksel, Aydın’da CHP’nin üçte biri kalabalık gören Başbakan Erdoğan’ın sinirlendiğini öne sürdü. Yüksel, 12 Haziran’da demokrasi için, telefonların dinlenmemesi, yatak odalarına kamera konulmaması, öğrencilerin daha iyi ve özgürce eğitim alması, çiftçinin, memurun, işçinin, esnafın hak ettiğini alması için sandığa gidilmesi geriktiğini söyledi. Yüksel, "Kaset yönetmeni Başbakan’dan kurtulmak için sandığa gideceğiz. Diyarbakır’da ’BDP’nin kasedi düşecek piyasaya’ diye konuştu. Bir gün sonra kaset çıktı. Daha sonra Bakanların kasetlerini engellediklerini söyledi. Yani kaset işini Başbakan yönetiyor. Vizyona girip girmemesine Başbakan karar veriyor. Türkiye 12 Haziran pazar günü küfürbazı mı, yoksa vatandaşını seven ve sayanı mı başbakan yapacak?" dedi.
HEP BİRLİKTE SÖZ VERDİLER CHP İl Başkanı Tacettin Bayır ise toplantının sonunda 25 milletvekili adayına bir tür yemin metni okuttu. "CHP milletvekili adayları olarak söz veriyoruz" başlıklı metin ayağa kalkarak hep bir ağızdan okundu. CHP milletvekili adayları, "Biz İzmirliyiz, İzmir’in vekiliyiz. İzmir’e yakışanı yapacağımıza, hatamızda özür dileyeceğimize, her adımda halkımıza soracağımıza, başarıyı paylaşmayı ve kendimizden önce İzmir’i, Türkiye’yi düşüneceğimize, insan onuru ve şerefine yakışır bir hizmet anlayışıyla çalışacağımıza, tüm benliğimizle, şerefimiz üzerine söz veriyoruz. Söz veriyoruz. Söz veriyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz