Uğur Dershaneleri Rehberlik Birimi tarafından hazırlanan raporda velilere ışık tutacak bilgiler yer alıyor.2013-2014 Eğitim-Öğretim yılının ilk döneminin sona ermesiyle beraber, öğrencilerin bir kısmı karnelerini heyecanla beklerken bir kısmı da kötü notlarından dolayı tatile hüzünlü girecek. Özellikle, bir yandan lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanırken diğer yandan okul derslerine devam eden öğrenciler karne stresini had safhada yaşıyor. Uğur Dershaneleri Rehberlik Birimi tarafından bu yıl lise ve üniversiteye hazırlanan öğrencilere uygulanan ankete göre öğrencilerin karne gününün gelmesini istemedikleri ve bu nedenle karnesinin iyi gelmesini bekleyen öğrencilerin de karne günü ile ilgili olumsuz bir izlenime sahip olduğu sonucu ortaya çıktı.Karneleri hakkındaki görüşleri ve ailelerinin karneye yaklaşımlarını belirlemek amacıyla yapılan ankette iyi karne karşısında tepki vermeyen velilerin, kötü karne karşısında sessizliğini bozduğu ya da çocuğu ile olan iletişimini tamamen kestiği görüldü. Ankette yer alan “Karne gününün gelmesini istiyor musun?” sorusuna öğrencilerin yüzde 68’i “Hayır” yanıtını vermesi ile karnesinin iyi gelmesini bekleyen öğrencilerin de karne günü ile ilgili olumsuz bir izlenime sahip olduğu görüldü. Karnesi iyi gelecek olan öğrencilere “Ailenin karnen ile ilgili tepkisi ne olacak?” diye sorulduğunda, yüzde 67’si “Tepkisiz kalırlar” yanıtını verdi. Karnesi kötü gelecek öğrencilere “Ailenin karnen ile ilgili tepkisi ne olacak?” sorusu sorulduğunda ise öğrencilerin yüzde 39’u “tepkisiz kalırlar” derken, yüzde 55’i “cezalandırırlar” ya da “bir süre benimle konuşmazlar” yanıtını verdi.Araştırmaya katılan öğrencilere “Ailen ne yapsa ya da nasıl yaklaşsa karnenin 2. dönem daha iyi olması için motive olursun?” sorusu sorulduğunda, öğrencilerin yüzde 45’i “Bana güvendiğini ve elimden geleni yapacağıma inandığını söylerse” yanıtını verirken, öğrencilerin yüzde 35’i ise “Bir şey yapmalarına gerek yok, ben daha fazla çalışırım” yanıtını verdi.Öğrencilerin tümüne “Karnen karşısında ödüllendirilmek seni motive eder mi?” sorusu sorulduğunda yüzde 36’sı “Her zaman” yanıtını verirken; yüzde 42’si “Gerek yok, kendim için çalışırım” yanıtını verdi. “Karnen ile ilgili öğretmenlerinin yorumunu alır mısın?” sorusu araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 92’sinin “Hayır” yanıtını verdi.KARNE DÖNEMİNDE VELİLERE DÜŞEN ALTIN GÖREVLERÇocuğun başarısız olması ile ilgili sorunların sert bakışlarla değil, karşılıklı konuşmayla çözülebileceğini söyleyen Uğur Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil, “Çocuğunuzu dinlemeyi ve ona hissettiklerinizi anlatmayı öğrenin. Genellikle aileler hissettiklerini davranışlarıyla anlatma yolunu tercih ederler. Ancak davranışlar her zaman doğru etkiyi oluşturmaz. Çocuğunuzun bir birey olduğunu kabul edin ve onunla duygularınızı paylaşın. Onun neler hissettiğini öğrenmeye çalışın. Okulda başarısız olmak bir sorundur, bu sorunu sert bakışlarınızla değil karşılıklı konuşmayla çözebilirsiniz” ifadelerini kullandı.Öğrencinin başarısızlık nedenlerinin öğrenilmesi gerektiğini söyleyen Kösegil, “Ders çalışmamak, dikkatini toplayamamak, doğru yöntemlerle çalışmamak ve başarısız olduğu derslere karşı ilgisinin olmaması başarısız olmasının nedenlerinden olabilir. Öncelikle sorunun nerede olduğu anlaşılmalıdır. Eğer öğrencinin başarısızlığı sürekli hale gelirse bir uzmandan da yardım alınabilir. Başarısızlığın nedenini anladıktan sonra ikinci dönem için yeni ders çalışma programları oluşturulabilir. Her birey farklıdır. Bu yüzden başarısızlığın nedenleri herkes için farklıdır. Ayrıca her öğrencinin öğrenme ve ders çalışma stili de farklıdır. “Bak arkadaşın şöyle çalışıyor, sen onun gibi çalışmadığın için başarısız oldun. Sen de öyle çalış” demek yerine “Sen nasıl çalıştığında kendini daha rahat hissediyorsun, hangi saatlerde daha iyi anlıyorsun, not tutmak mı alıştırmalar çözmek mi sana daha çok yardımcı oluyor?” gibi sorular sorarak öğrencinin kendine özgü ders çalışma stili belirlenebilir. Başarısızlığın nedenini öğrenmek karnedeki notları değiştirmeyecektir. Ancak gelecek dönem ve bundan sonraki tüm okul hayatı boyunca daha verimli çalışmasını, başarısızlığı giderek başarıya dönüştürmesine yardımcı olacaktır” şeklinde konuştu.Karnenin sorgulama değil, değerlendirme aracı olduğunu söyleyen Nazik Kösegil; “Birçok nedenin çocukların karne notlarına doğrudan etki ettiği unutulmamalıdır. Çocukların okul ve sorumlulukları konusunda nasıl eğitildikleri, motive edilip edilmedikleri, arkadaş ve aile ilişkileri, dönem boyunca gerek okulda, gerekse evde yaşadıkları, birey olarak yaşıtlarından farklı özelliklerin dikkate alınıp alınmadığı, içinde bulunduğu yaş dönemine ait sıkıntıları aşmada yeterli yardım alıp, almadığı gibi etkenler sıralanabilir. Bu etkenlerin görüldüğü karnedeki notların tamamı çocuklara ait notlar değil” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz