Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Tuncer, "28 Temmuz Dünya Hepatit Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, hepatitin en basit anlamıyla karaciğerin iltihabı olduğu ve pek çok neden ile oluşabildiği, uzun süreli karaciğer iltihabının en yaygın nedenlerinden birinin viral enfeksiyonlar olduğunu belirti.
Türkiye’de Hepatit B taşıyan insanların nüfusa oranı yüzde 5, hepatit C taşıyan insanların ise yüzde 1 olduğuna dikkat çeken Dr. Tuncer; “Hepatit, basitçe, ‘karaciğerin iltihaplanmasıdır’ denebilir. Buna sebep olan pek çok etken vardır. Kronik (uzun dönemli) hepatitin en sık görülen sebebi ise viral enfeksiyonlardır. Hepatit B ve C, bu tip virüsler dır ve dünyada yılda ortalama bir milyon insanın ölümüne sebep olmaktadırlar. Tüm dünyada yaklaşık 500 milyon kişi kronik hepatit B ve C virüsleri ile enfekte durumdadır ve bunların üçte biri her iki virüsü da taşımaktadır. Hepatit C’nin aksine, hepatit B etkin bir aşılama ile engellenebilir” dedi.
Hepatit B virüsü, enfekte kan ile direkt temas veya anne sütü, ter, semen ve göz yaşı gibi vücut sıvıları ile bulaştığını ifade eden İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Tuncer; “Hepatit C ise enfekte kan ile direkt temas sonucu bulaşır, ancak diğer vücut sıvıları aracılığı ile bulaş nadirdir. Pek çok insanda hepatit B ve C ile temas sonrası semptom görülmez ve bu durum da bulaştırıcılık olasılığını arttırır. Başlıca bulaş yolları şöyledir.Kan ve kan ürünlerinin ilgili hastalıklar açısından taranmadan nakli ‘pek çok ülkede kanların nakil öncesinde taranması işlemi, 1990 yılından beri yapılmaktadır.’ Steril olmayan cihazlarla yapılan tıbbi girişimler, Anneden çocuğa geçiş, İlaçların aynı enjektörle paylaşılması, Nefes yolu ile alınan kokainin bulunduğu kağıtların ortak kullanımı, Traş bıçaklarının, diş fırçalarının ve diğer kişisel temizlik araçlarının ortak kullanımı, Steril edilmemiş cihazlarla yapılan dövmeler ve piercing’ler. Korunmadan cinsel ilişki de çok sık görülen ve önemli bir geçiş yoludur. Eğer partnerden emin olunamıyorsa, hepatit testi yaptırmak hayati öneme sahiptir. Aşılanma, hepatit B virüsünden korunmada önemli bir adımdır ve 1980 yılından bu yana bir milyon dozdan fazla aşı kullanılmış ve yüzde 95 vakada etkili sonuçların alındığı bildirilmiştir. Hepatit C’ye karşı ise henüz bir aşı geliştirilememiştir” diye konuştu.
İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Tuncer, daha sonra özetle şunları söyledi:
“Hastalığın tanısında, kanda, HBsAg aranır. Bu antijen virüsün parçasıdır ve bulaşıcıdan 6-12 hafta sonra kanda tespit edilebilir. HBsAg kanda görülüyorsa, bu ‘enfeksiyon var’ demektir ve doktorlar, hastalığın eski mi yeni mi olduğunu anlamak için ileri test isteyeceklerdir. Vücudumuzun virüsü yok etmek için ürettiği ve antikor olarak bilinen HbsAb molekülüne kanda rastlanırsa, bu bağışıklığı gösterir ve gelecekteki hepatit B virüs enfeksiyonlarına karşı korunmanın oluştuğu bilgisini verir. Hepatit C için ise vücudumuz tarafından üretilen savunma yapılarına, yani AntiHCV antikorlarına bakılır. Kanda bu antikorun görülmesi iki anlama gelir: Ya yeni bir enfeksiyon vardır, ya da kişi hastalığı geçirmiştir ve bağışıklık doğal yollardan sağlanmıştır. Antikor pozitif ise virüsün kendisine bakılır (HCV RNA). Eğer bu da pozitif ise hepatit C hastalığından bahsedilir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz