İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı beldesinde, restorasyonla kiliseye dönüştürülmeye çalışılan tarihî Pazaryeri Camisi, Vali Cahit Kıraç’ın girişimleriyle asli unsurlarına kavuştu. Restorasyonla ortaya çıkarılan ve caminin içinde sol tarafta bulunan, kilise döneminde yapılmış mermer sütunlardaki tasvirler, figürler, heykeller ve altar (adak yeri) gibi eserlerin bulunduğu bölüme elektrikli perde takıldı. Namaz kılınacağı zaman bu bölüm perdeyle kapatılıyor. İl Özel İdaresi’nin katkılarıyla yapılan restorasyonda kaldırılan caminin asli unsurları da yerlerine koyuldu. Bir cami için vazgeçilmez olan minber, kürsü ve müezzin mahfili tekrar yerine koyulurken kilise döneminden kalma, cami tabanını üçe bölen kademeler de düzleştirildi.
Daha önce Müslümanların ibadethane olarak kullandığı caminin, restorasyon çalışması adı altında kiliseye çevrilmek istendiğini söyleyen AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Arif Barata, yoğun tepki gösteren halkın buna müsaade etmediğini belirtti. Devletin yetkili kurumlarının hemen harekete geçtiğini, başta Vali Kıraç’ın camiye kadar gelerek incelemelerde bulunduğunu kaydeden Barata, “Sayın Valimiz, restorasyonun böyle olmaması gerektiğini ifade etti. Caminin eski unsurlarına döneceği, insanların rahat bir şekilde ibadetini yapabileceği sözünü verdi. Motorlu perde yapıldı. Biz figürlerden çok rahatsız değiliz fakat namaz kılarken heykellerin görülmesi insanları rahatsız ediyordu. Caminin asli unsurları yerine koyuldu. Kilise kademeleri kaldırıldı. Cemaat mutlu, Sayın Valim'e çok teşekkür ediyorlar.” dedi.
Çeşme yarımadasının en büyüğü olan, 500 kişi kapasiteli Alaçatı Pazaryeri Camisi, yazları 100 bin nüfusa hizmet veriyor. Beldenin en eski eserlerinden olan, 1874 yılında Yuhannis Halapas tarafından inşa edilen Ayios Konstantinos Rum Kilisesi, cumhuriyetin kurulduğu yıllarda, mübadelede döneminde Atatürk tarafından camiye dönüştürüldü. Bakımsızlıktan harabeye dönen cami için Alaçatı Belediyesi restorasyon yapmış fakat bu çalışma, cemaati memnun eder nitelikte olmamıştı. Caminin içinde sol tarafta bulunan ve kilise döneminde yapılan mermer sütunlardaki tasvirler, figürler, heykelcikler ve altar (adak yeri) gibi eserler günyüzüne çıkarılırken mihrap başta olmak üzere camiye ait kısımlar kaldırılmıştı.
Camide 29 Eylül 2010 tarihinde inceleme yaparak eksikleri tespit eden İzmir İl Müftülüğü, bir rapor hazırlamıştı. Vali Kıraç'a da sunulan keşif raporunda 11 maddelik durum tespiti. 6 maddelik sonuç ve teklifler bölümü bulunuyordu. Minber, kürsü, şadırvan, müezzinlik ve musalla taşının olmadığı vurgulanarak, acilen temin edilmesi istenen raporda şunlar kaydediliyordu: “Restorasyondan önce var olan minber ve kürsünün, bir caminin iç mimarisinin esas unsurlarından olması hasebiyle yerine koyulmaları talep edildi. Sol taraftaki altarlar, camide bulunmaması gereken görüntülerdir. Mimari tarzına uygun olarak ve estetik bir şekilde, ziyaretçiler geldiğinde otomatik açılabilecek, sair zamanlarda kapatılacak bir sistem yapılmalı. Halihazırda sol taraftaki altarı gizlemek için kullanılan perdeler estetik bir görüntü vermemekte ve kullanışsız. Restorasyondan önce var olan abdest alma yerleri, cami avlusunda uygun bir yere yeniden yapılmalı. Musalla taşı, caminin batı yönünde, cenaze namazı kılınmasına uygun olan alana tekrar koyulmalı.”
Konu, 28 Ağustos 2011 tarihinde Zaman Gazetesi’nde, "Restorasyon, camiyi kiliseye çevirdi" başlıklı haberle duyurulmuştu. İl Müftülüğü’nün raporunun ortaya çıkmasından ve beraberinde oluşan kamuoyu baskısından sonra Pazaryeri Camisi, eski günlerine kavuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz