Hastanenin Numune Kampüsü'ndeki Fatih Sağlıklı Hayat Merkezi'nin ikinci katında faaliyet gösteren merkezde, 18 yaş ve vücut kitle indeksi 30'un üzerindeki obeziteli bireylere sağlıklı şekilde kilo verebilmeleri için yol gösteriliyor.
Psikolog, diyetisyen, fizyoterapist ve 3 hekimin görev yaptığı merkeze 1,5 yıl önce müracaat eden 52 yaşındaki Handan Sönmez, AA muhabirine, 24 kilo vererek 102'den 78 kiloya düştüğünü söyledi.
Obezite Merkezi'nden tesadüfen haberinin olduğunu anlatan Sönmez, başarılı olacağına önceleri inanmadığını ancak bir cesaretle başladıktan sonra fikrinin değiştiğini ifade etti.
Sönmez, toplantılarda doktorlardan çok şey öğrendiğini vurgulayarak, "Bilmediğim çok şey varmış. Yemek yemeyi, su içmeyi, yürümeyi öğrendim. Hiçbirini doğru yapmıyormuşum hayatımda." dedi.
Kilo verdikçe öz güveninin arttığını dile getiren 3 çocuk, 1 torun sahibi Sönmez, "Kendimi yeniden tanıdım. 'Nasıl yaptın?' diye herkes şaşırıyor. Tanımıyorlar yanımdan geçene kadar." diye konuştu.
Sönmez, hayatı boyunca kilo problemi yaşadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kilolu doğmuşum ve bu sürekli arttı, artık rahat nefes alamaz hale geldim. Benim bir şey yapmam lazımdı, burayı duydum, tesadüfen ve geldim. Ümidim yoktu ama 'Yine bir başlayayım' dedim, ondan sonrası güzel oldu, hayatıma çok güzel şeyler kattı. İstesem böyle bir ekibi asla bir arada bulamazdım. Diyetisyen, psikolog ve spor hocamız hepsi bir arada. Bir bütün halinde başardığımızı düşünüyorum, asla dışarıda bunları kendi başıma yapamazdım. İnşallah böyle de devam edecek."
Merkezde öğrendiklerini evde uyguladığının, eşi ve çocuklarının da bu sayede daha sağlıklı beslendiklerinin altını çizen Sönmez, "Yürümeyi hiç sevmezdim, 10 dakikalık yolu arabayla giderdim. Şimdi her yere yürüyorum ve yorulmuyorum. Evde hareketlerim değişti, eğilip uzanmaz, ayağımla açardım çekmeceyi, şimdi uzanıyorum, eğilip kalkabiliyorum. Nefes alışım bile düzene girdi." ifadelerini kullandı.
Sönmez, "Beni uzun süre sonra görenler, 'Ne yaptın kendine?' diyerek şaşırıyorlar. Mutlu oluyorum, iyi ki yapmışım, iyi ki gelmişim. Doktorlarımızın çok faydasını gördüm, Allah razı olsun onlardan. Şaşırdım böyle bir merkezin olduğuna, keşke daha önceden haberim olsaydı. Bütün doktorların bir arada olması mutluluk verici ve herkese de tavsiye ediyorum. Kaç arkadaşıma söyledim, başvurdular, devam ediyorlar." dedi.
"O KADAR BÜYÜK BİR NİMET Kİ BURASI HİÇBİR ÜCRET VERMEDEN BUNU YAPIYORUZ BİZ"
Hastanede çalışan bir yakını sayesinde merkezden haberinin olduğunu belirten 2 çocuk annesi Şengül Baş ise yaklaşık 1 yılda 15 kilo vererek 81'den 66 kiloya düştüğünü söyledi.
Yıllardır kilo vermeye çalıştığını ancak sonrasında daha fazlasını geri aldığı için merkeze gelirken başarılı olacağına çok da inanmadığını anlatan 51 yaşındaki Baş, "Sürekli bir mücadele olduğu için alıp verme durumu, 'Artık yaş geçti, verme ihtimali olmaz.' diye düşündüm. Doktorlarımızla görüştüğümde bir umutlanma oldu, 'başarırsınız' dediler, 'başlayayım' dedim ve başlangıcım öyle oldu." diye konuştu.
Baş, sadece diyet listesi verilip gönderilmediklerini, her hafta düzenlenen toplantılarda sağlıklı beslenme ve spor gibi birçok konuda bilgilendirildiklerini ayrıca aldıkları yolun da değerlendirildiğini söyledi.
Kilo verdikçe insanın hevesinin daha da arttığını dile getiren Baş, şunları kaydetti:
"Hekimlerimiz bizim için mücadele veriyor. Çok memnunum burayla tanıştığım için. Psikoloğundan faydalanıyorum, bana çok faydası oldu, yeni alışkanlıklarımdaki psikolojik eksikliklerde desteğini gördüm. Fizyoterapistimiz var, spor aletlerimiz var. O kadar büyük bir nimet ki burası hiçbir ücret vermeden bunu yapıyoruz."
Baş, öz güvenin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Kilo aldıkça insanlar, o kiloyla psikolojik olarak barışık olmaya çalışıyor ve kendini bir nevi kandırıyor aslında, halbuki değil. İnsan kiloyla barışık olmaz çünkü ağırlık taşıyoruz vücudumuzda. Bu ağırlıkla yaşamak ne kadar zor, bunu ben çok iyi biliyorum. Yeter ki insan kendine güvensin, benim açıkçası kendime olan güvenim bir kat daha arttı, 'yapabilirim' diyorum artık. Biz burada adeta bebek gibi yürümeyi öğrendik, inşallah bundan sonrasında biz yürümeye çalışacağız. Düşme de olabilir ama oradan kalkmasını da biliyoruz, o da öğretildi bize."
"OBEZİTE EN SIK ÖLÜM NEDENİ OLAN TÜM HASTALIKLAR İÇİN RİSK FAKTÖRÜDÜR"
Obezite Merkezi Sorumlusu Uzm. Dr. Volkan Atasoy, vücut kitle indeksinin azalmasının, bel çevresinin küçülmesinin kişinin hem gündelik hem de gelecekteki hayatına çok olumlu katkıları olduğunu söyledi.
Obezitenin en sık ölüm nedeni olan tüm hastalıklar için risk faktörü olduğunu belirten Atasoy, "Hastalarımız bu riskleri azaltıyorlar hatta bazıları belki ortadan kalkıyor. Soluk alıp vermeleri rahatlıyor, nefes darlığı azalıyor, fiziksel kapasiteleri artıyor. Bazı hastalarımızın diyabetleri var, kilo vermekle bunlar tamamen ortadan kalkıyor, ilaç kullanan hastalarımız ilaçlarını bırakabiliyor." dedi.
Atasoy, troid bezinin az çalışması, kansızlık ve bazı vitaminlerin eksikliği gibi hayat kalitesini bozan, organların çalışmasını olumsuz etkileyen faktörlerin de yapılan tetkiklerle belirlendiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Dolayısıyla sadece kilo vermek rakamların düşmesi, öz güvenin yükselmesi değil, bunlar tabi çok olumlu şeyler ama birçok kötü hastalığın gelişme riskini ortadan kaldırdığı gibi, mevcut bazı obeziteye bağlı hastalıkların da hem tespit hem de tedavi edilmesiyle bu hastaların tıbbi sağlığını da yükseltmiş, bu fırsatı da onlara sunmuş oluyoruz. Zaten bu geri dönüşleri de görüyoruz, sağlık kaliteleri yükseliyor, bu da bizi mutlu ediyor."