Kırkpınar Pehlivanları "yaran Geceleri"ni Sevdi

ÇANKIRI (A.A) - Çankırı'da, Ahilik kültürünün bir parçası olan yaran gecelerine Kırkpınar pehlivanları misafir olarak katıldı.

Çankırı Valiliği Yaran Evi'nde gerçekleştirilen yaran gecesine, Kırkpınar başpehlivanlarından Şaban Yılmaz, Savaş Yıldırım, Nuri Zengin, Mahmut Kavakçı, Murat Hikmet ve çok sayıda güreşçi davet edildi.

Geleneklere göre akşam namazından sonra başlayan yaran toplantıları kapsamında, okunan manilerin yanı sıra güreşçilerin de katılımıyla çeşitli oyunlar oynandı.

Kırkpınar başpehlivanlarından Şaban Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005 yılında Kırkpınar başpehlivan unvanını aldığını ifade ederek, yaran geleneğinin, yağlı güreşlere kültür açısından benzerlik gösterdiğini söyledi.

Çankırı'nın geleneksel yaran kültüründen etkilendiğini ifade eden Yılmaz, "Yaran gösterilerine arkadaşlarımızın daveti üzerine geldik. Burada yoğun bir ilgiyle karşılandık. Yaranı şu ana kadar televizyonlardan seyrediyorduk, gerçekten içinde bulunduk ve değişik oyunlar tespit ettik. Yaranların, Türk, örf ve adetlerini tanıttıklarına şahitlik ettik. Arkadaşlarımızla güzel anlar geçirdik. Çankırılı yaranlara teşekkür ediyorum" diye konuştu.

-Yaran kültürü, Kırkpınar'da yer alabilir-

Kırkpınar cazgırlarından Mehmet Bayram da, yaranlık geleneğinin Oğuzlar'dan günümüze kadar gelen bir kültür mirası olduğunu belirterek, bu kültürün yaşatılması gerektiğini kaydetti.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin, yaran gösterileriyle başlamasının isabetli bir karar olacağını dile getiren Bayram, şöyle konuştu:

"Kırkpınar Yağlı Güreşleri 600 yılını geride bırakmış bir gelenektir. Yaran geleneği de Türklerin, Anadolu'ya girişiyle başlayan bir kültür mirasımızdır. Dünyanın her tarafında yerli, yabancı yüzlerce basın mensubu Kırkpınar'ı izliyor. Burada halk dansları toplulukları, halk oyunlarının gösterileri sunuluyor. Hatta geçen yıl Japon kültürü olan Sumo güreşleri bizim Kırkpınarımızda sergilendi. Yaran kültürününde, Kırkpınar'da yer almasının olumlu bir netice vereceği kanısındayım."

-Oğuzlar'dan gelen gelenek-

Yaranın sorumlusu olan büyük başağa İsmail Karcı da dostluk, kardeşlik, arkadaşlık anlamına gelen yaranın Türk geleneklerini İslam ahlak ve faziletiyle bütünleştirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Yaran, birlik ve beraberliği içerisinde yürütülen Çankırı'nın kültürel ve tarihi mirasıdır. En büyük terbiye ve disiplin ocağıdır. 24 kişiden oluşur, bir başağa, bir küçük başağa ve yaranlardan ibarettir. Oğuzlar'dan günümüze kadar özü Ahilikten gelen daha sonra esnaf lonca teşkilatı haline dönüşmüş sosyal bir kurumdur. Çankırı'da her semtte, mahallede ve köyde yıllardır bu yaren ocakları kurulur."

Muhabir: Ferhat Barulay

Slovakya'nın saldırıya uğrayan Başbakanı Robert Fico kimdir?

Kobani davasında karar duruşması: Selahattin Demirtaş’ın da yargılandığı davayla ilgili neler biliniyor?

12 saniyede 25 milyon dolarlık kripto para çalmakla suçlanan kardeşler tutuklandı