Konya'daki cinayet davası

Konya'da bir toptancının 2003 yılında mont ipiyle boğularak öldürülmesine ilişkin tutuklanan ve o dönem aile şirketleri bulunan 2 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Hazmi, yeğeni Celalettin Dağ ile tanık olarak katılan Recep Dağ, Ziya A. ve taraf avukatları katıldı.

O dönemde Sezai Çakar'ın ölümüyle ilgili gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Celalettin Dağ'ın babası Recep Dağ, tanık olarak verdiği ifadede, polisteki ifadesini kabul etmediğini söyledi.

Çakar'ın öldürüldüğü gün Bursa'ya şekerleme ürünleri satmaya gittiklerini ifade eden Dağ, "Bursa'ya giderken yolda kaza yapmıştık. Yanımda bir arkadaşım daha vardı. Ben kaza yaptığımız için '155 Polis İmdat' hattını aradım. Öldürülen Sezai Çakar'ın babasını tanırım, kendisiyle ticaretim olmadı. Sanıklarla o akşam telefonla sık görüşme sebebim mal vereceğim yerlerin nerede olduğunu sormak içindi." diye konuştu.

Recep Dağ'ın dinlenmesinin ardından sanıkların avukatı, cinayetin işlenme biçimiyle olayların örtüşmediğini, sanıkların üzerilerine atılı suçu işlediğine dair poliste verdikleri ifadelerin dışında bir delil olmadığını savundu.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

\

- Olay

Konya'da toptancılık yapan Sezai Çakar'ın (44), 15 yıl önce mont ipiyle boğularak öldürülmesine ilişkin bu yıl yeniden açılan soruşturmada, o dönem toptan şeker satan Çakar'ın ticari ilişki kurduğu lokum üretimi yapan aile şirketinin ortakları Recep (61), oğlu Celalettin (41) ve kardeşi Hazmi Dağ gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden Hazmi ve Celalettin Dağ'ın üç gün süren sorgularının ardından suçlarını itiraf ettikleri öğrenilmiş, suçsuz bulunan Recep Dağ ise sorgusu sonrası serbest bırakılmıştı.

Zanlıların polisteki ifadelerinde, olay günü Recep Dağ'ın ürettikleri lokumu satmak amacıyla Bursa'ya gittiğini, kendilerinin de lokum üretiminde kullanılan şekeri temin etmek için akşam saatlerinde toptancılara gittiklerini, dükkanı açık olan Çakar'dan vadeli şeker istediklerini, sadece peşin parayla ürün verebileceğini söylemesi üzerine çıkan kavgada maktulü boynuna mont ipi geçirip boğarak öldürdüklerini, daha sonra cesedin baş ve ayak tarafına iki çuval geçirerek götürdükleri tarlaya attıklarını itiraf ettikleri belirtilmişti.