Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, iktidarı, ‘mış gibi yapan hükümet’ olarak niteledi. Hükümetin, asgari ücretliye zam yapıyormuş gibi, başörtüsü ve Kürt sorununu çözecekmiş gibi davrandığını savunan Kurtulmuş, AK Parti ve CHP ile iki partili sistemin oluşturulmak istendiğini ileri sürdü. Kurtulmuş, The Ekonomist dergisine de tepki gösterdi.
HAS Parti Genel Başkanı Numar Kurtulmuş, İstanbul’da düzenlenen mitingde partililere seslendi. Topkapı Kaleiçi’nde düzenlenen mitingde konuşan Kurtulmuş, iki aydır Anadolu’da gezdiğini söyledi. Bu gezilerin özetinin bir cümle ile yapılabileceğini ifade eden Kurtulmuş, “HAS Parti kısa bir süre önce kurulmuş olmasına rağmen milletimiz tarafından benimsenmiştir, kabul edilmiştir, bağrına basılmıştır, tutmuştur. Bu fidan bu ülkede tutmuştur kıyamete kadar var olacaktır. İnşallah bu fidanı halkımız suluyor. İnşallah bir büyük Osmanlı çıkarı gibi yükselecektir.” dedi.
Seçim meydanlarında iktidar ve muhalefet partisi arasında sürekli olarak gerilim, kutuplaşma hakaret ve neredeyse küfürleşmeler olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Çünkü Türkiye’de iki parti varmışçasına, iki partili sistemi bozmamak için AKP ve CHP arasındaki bu tahterevallinin sürmesi için, bu karagöz oyununun sürmesi için sürekli kavga etmeleri, sürekli hakaret ve küfür etmeleri gerekiyordu.” diye konuştu.
Meydanlardaki bu küfür ve hakaretlerin ağızdan kaçmadığını, bilerek kullanıldığını öne süren Kurtulmuş, “Sağcılar bu taraf, solcular bu taraf oy versin diyorlar. Dindarlar bu tarafa, az dindarlar bu tarafa oy versin diyorlar. Aleviler bu tarafa, Sünniler bu tarafa oy versin diyorlar. Türkler bu tarafa Kürtler bu tarafa oy versin diyorlar. HAS Parti bu oyunu bozmak için vardır.” ifadelerini kullandı.
The Ekonomist dergisinin tartışılan yazısının da ikili sistemin sürmesine yönelik olduğunu savunan Kurtulmuş, “Son günlerdeki bir tartışmayla ilgili biz de birkaç cümle söylemek istiyoruz. The Ekonomist dergisi diyor ki ‘Türkiye’de AK Parti zaten oy alacak. Ama CHP’ye biraz oy verin de bu sefer CHP daha çok oy alsın’ diyor. Bunların hepsinin İngilizce asılları burada. The Ekonomist dergisine biz de şunu diyoruz. Önce siz gidin adam gibi dergicilik yapın. Türkiye’nin içişlerine karışmayın, bu halkın meselesine burnunuzu sokmayın. Bu millet kime nasıl oy vereceğini bilir. Bu millete yol göstermeye kalkmayın.” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın, dergiye kızmasında haklı olduğunu, ancak bir şeyi eksik söylediğini belirten Kurtulmuş, “Sayın Başbakan haklı olarak buna kızmış. ‘Ne karışıyorsunuz’ diyor. Ancak bir şeyi eksik söylüyor. Onu da ben tamamlayım. Yine The Ekonomist. 2007 yılında 22 Haziran 2007 seçimleri öncesinde yine bir makale yazılmış. O makalede aynen şu cümleler yer alıyor; ‘Batının ülkelerindeki ellerindeki etkinliği azaldığına göre, Türkler siyasi krizlerini kendileri çözmeli. Bunu yapmanın en iyi yolu da AK Parti’yi tekrar iktidara getirmektir. Böylece ordunun müdahalelerini reddetmektir.’ Kim söylüyor yine The Ekonomist, yine bir seçim öncesi söylüyor. Yani 2007’de AKP ye oy verin, 2011’de CHP’ye oy verin diyor. Bu tür gazetelerden, dış mihraklardan hiçbir zaman şöyle bir söz duymayacaksınız. Tu tür vesayete alışmış bizdeki siyasetçilere söz söylemeye alışmış bu adamlar hiçbir zaman ‘Has Parti’ye oy verin’ diye ne yazı yazacaklar ne de bir tek söz söyleyeceklerdir.” şeklinde konuştu.
CHP’nin, statükonun yanında yer aldığını, AK Parti’nin ise karşısındaymış gibi davrandığını ileri süren Kurtulmuş, “9 yıldır ‘Kürt sorunu vardır’ dedi, 2011’de ‘yoktur çözülmüştür’ dedi. Milletin ileri özgürlükleri alması için hangi adımı attılar. Yine 9 yıl başörtüsü üzerinden oy alan AK Parti ‘başörtülü aday yoksa oyda yok’ diyen sivil inisiyatife ‘siz provokatörsünüz’ dedi. Dalga geçer gibi Antalya’dan 13. sıradan aday gösterdi. Biz ise başörtülü aday da başı açık aday da gösterdik.” diye konuştu.
Başörtüsü üzerinden MHP’yi de eleştiren Kurtulmuş, “Biz başörtüsü meselesini 99’da MHP’nin yaptığı gibi bacılarımızın başörtüsünü çözerek değil, özgürlük sorunlarını çözerek halledeceğiz.” dedi.
"MIŞ GİBİ YAPAN HÜKÜMET"
İktidar için ‘mış gibi yapan hükümet’ nitelemesinde bulunan Kurtulmuş, “Yapıyormuş gibi davranıyor. Asgari ücretliye zam yapıyormuş gibi davranıyor. Fakir fukaranın yanındaymış gibi, başörtüsü sorununu, Kürt sorununu çözecekmiş gibi davranıyor.” iddiasında bulundu.
Hükümetin en çok prestiji ‘one minute’ tepkisiyle kazandığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Sayın Başbakan, Davos’ta ‘one minute’ dedikten 4 saat sonra yazılı bir açıklamayla halkımız adına kendisini tebrik ettim. Sağol, Allah razı olsun yüreğimize su serptin dedik. Ancak İsrail’e one minute dedikten sonra İsrail’in tarihindeki en önemli iki desteği Türk hükümeti vermiştir. Ne söylediğimi bilerek söylüyorum. Kayıtlar ortadır. One minute’den 6 ay sonra maalesef Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nda İsrail’in nükleer silahları var mı yok mu oturumunda Türk hükümeti çekimser kaldı. Yani ‘ben bilmiyorum’ dedi. Filistin’in köyündeki insanlar biliyor da bizimkiler bilemedi. Türk hükümetinin oyuyla da OECD’nin üyesi oldu. İsrail’e posta koyuyormuş gibi yaptı.” diye konuştu. Kurtulmuş, milletin 12 Haziran’da has bir sürpriz yapacağını iddia etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz