Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Yakup Türkel, kırsal kesimde yaşamını sürdüren kuyu suyu içen ve çeşitli tarım ilaçlarına maruz kalan kişilerin parkinson riski taşıdığını söyledi.
Parkinsonun uzun süreli, yavaş ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle, tedavisinde hasta ve ailesinin hekimle iş birliği yapması gerektiğini dile getiren Yar. Doç. Dr. Yakup Türkel, parkinsonun genel olarak bir yaşlılık hastalığı olarak bilinse de başlangıç yaşının 30’lara kadar inebildiğine dikkat çekti.
Erken teşhis ve doğru tedavi yöntemiyle hastalık belirtilerinin önemli ölçüde kontrol altına alınabileceğini, böylelikle yaşam kalitesinin yükseltileceğine işaret eden Yar. Doç.Dr. Türkel, yavaş ilerleyen bu hastalığın her aşamasında oldukça etkin çok sayıda ilaç ve cerrahi tedavi imkanları var olduğunu, giderek geliştirilen tüm bu yöntemlerin ülkemizde de yaygın olarak hastalara sunulduğunu kaydetti. Türkel, bu tıbbi yöntemler yanında özgün fizyoterapi uygulamalarıyla pratik çözümler üretilerek hastanın evdeki ve işteki günlük yaşamını kolaylaştırmanın mümkün olduğunu açıkladı.
Türkiye’de 100 bin civarında parkinson hastası olduğunun tahmin edildiğini anlatan Türkel, buna karşın halen hastaların sadece yüzde 40’nın tanı alarak tedavi gördüğünü bildirdi.
Parkinson rahatsızlığının belirtileri hakkında da bilgi veren Türkel, “Parkinson hastalığı yavaş ilerleyici beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığıdır. Özellikle de beyinde dopamin isimli bir maddeyi barındıran hücrelerin önemli ölçüde kaybı bu hastalıktan sorumludur. Hastalığın temel bulguları, istirahat halinde titreme, hareketlerde yavaşlama, kollar, bacaklar veya gövdede sertlik, denge bozukluğu ve düşmelerdir. Bunun dışında el yazısında küçülme etkilenen tarafta kol sallamada azalma gibi çok çeşitli bulgular vardır. Tek belirti tek başına Parkinson hastalığını işaret etmez. Titreme, el yazısında küçülme, koku duyusunda kayıp, uyku sorunu, hareket etmede veya yürümede zorluk, kabızlık, düşük tonlu konuşma, maske yüz, baş dönmesi ve bayılma ile öne eğilmek yani kamburlaşmak gibi birçok şikayet ve zorluklar Parkinson hastalığı için erken belirti olabilir. Bu nedenle birden fazla belirti varsa doktora başvurulmalıdır. Günümüzde hastalığı tam olarak iyileştiren tedavi olmamakla birlikte, hastaların yakınmalarının azaltan ve günlük yaşamlarını daha iyi sürdürmelerini sağlayan tedaviler vardır. Bunlar ilaç tedavisi, cerrahi ve pil tedavisidir. Bunların yanında fizyoterapi, psikolojik destek de önemlidir” dedi.
Parkinson rahatsızlığı ve taze bakla ile ilgili söylenenler hakkında da bilgi veren Türkel, “Hastalarımız mevcut dopamin içeren ilaçlarıyla birlikte Parkinson’a iyi geldiğini duydukları baklayı tüketiyorlar. O zaman hastalarda istenmeyen yan etkiler ortaya çıkıyor. Onun için hastalarımız hekimlerine danışmadan hiçbir zaman bakla tüketmemelidir. Diğer bir konu cerrahi ve pil konusu. Parkinson hastalığında kullanılan bu tedavi yöntemleri önemli bir aşama kaydetmemize neden olmuştur. Ancak bu tedavi her hastada etkili olmamaktadır. Hastalarımız ve yakınları hekimleriyle iyi iletişim kurup, bu tedaviler konusunda ona göre hareket etmelidir. Kök hücre tedavisi de gündemde. Ancak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmakla birlikte, bu tedavi bilimsel olarak hala kanıtlanmamıştır” diye konuştu.
Türkel, fakültede her hafta Çarşamba günleri öğretim üyesi nezaretinde ‘Hareket bozuklukları’ özel dal polikliniğinin halka hizmet verecektir. Bu polikliniğimizde başta Parkinson hastaları olmak üzere, titreme, distoni vb hastalarımız izleneceğini ve tedavilerinin yapılacağını sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz