Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, bütün kriterleri karşıladığından dolayı Ana Konteyner Limanının yerinin Mersin olarak tespit edildiğini belirterek, "Ülkemizin en önemli 3 dağıtım merkezinden biri ve Orta Doğu Ülkeleri ile Bağımsız Devletler Topluluğu’nun transit merkezi olan Mersin, yurtiçi ve yurtdışına olan bağlantı kolaylığının sağladığı avantajlarla yalnız Türkiye’nin değil, Doğu Akdeniz’in de en önemli liman kentlerinden biri olarak, söz konusu liman yatırımının yapılacağı en doğru seçenek olarak görülmektedir" dedi.
Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Ana Konteyner Limanı Projesi ile ilgili açıklama yaptı. Projenin Ulaştırma Bakanlığı’nın büyük liman projelerinden biri olduğunu vurgulayan Lokmanoğlu, "İnşası planlanan liman Ortadoğu ve Orta Asya orijinli yüklerin Akdeniz’e çıkışında önemli bir ana liman görevi üstlenecek ve tamamlandığında yıllık 12 milyon TEU ilave kapasite oluşturacak bir liman olması sebebiyle sektörümüze güç katacak projelerden biri olarak değerlendirilmişti. Mersin denizcilik camiasının ihtiyaç duyduğu bu proje 10. Kalkınma Planı’nda yer almış, projelendirmesi, ön fizibilite çalışmaları, Avrupa Birliği normlarına göre detay fizibilite ve ÇED çalışmaları tamamlanmıştır. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay yatırımın Mersin’de kalacağını teyit etse de 11. Kalkınma Planı’nda ve 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda projenin yerinin muğlak bir ifade ile belirtilmesi, Mersin yerine Doğu Akdeniz olarak geçmesi kent kamuoyunda soru işaretleri oluşturmuş, yatırımın başka bölgeye kaydırılabileceği endişesini oluşturmuştur. Ekim ayında TOBB bünyesinde yapılan 365 oda-borsa başkanının katılımı ve Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile gerçekleştirilen Ekonomi Şurası’nda, Maliye Bakanımız Lütfi Elvan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu’nun, konteyner limanının yerinin daha önce de belirlendiği üzere Mersin olduğunu belirtmesi ile bu konudaki belirsizlik giderilmiştir" diye konuştu.
"Bu tür yatırımlar bölgemiz ve ülkemizin ekonomik gelişimine ivme kazandıracaktır"
Beklentilerinin önemli miktarda katma değer oluşturan, Mersin gibi bir kent için ileriye dönük olarak planlanan projelerin kararlılıkla yürütülmesi ve tamamlanması olduğunu vurgulayan Lokmanoğlu, "Türkiye ve Doğu Akdeniz’de ana liman-lojistik üs olma hedefiyle ilerleyen Mersin’e yapılacak bu ve benzeri yatırımlar, bölgemiz ve ülkemizin ekonomik gelişimine ivme kazandıracaktır. Limanlar, ülkelerin dünyaya entegrasyonunu sağlayan, ekonomik gelişmelerine büyük katkı sunan stratejik ve son derece pahalı yatırımlardır. Bu nedenle planlamanın doğru yapılması, limanların doğru yere, doğru büyüklükte inşa edilmesi önemlidir ve yer tespitinde yapılacak hatalar kaynakların israfı anlamına gelir. Bu anlamda, DLH tarafından görevlendirilen İspanyol ve Japon firmalar tarafından yıllar süren çalışmalar neticesinde hazırlanan fizibilite raporlarında, ana konteyner gemilerinin yanaşabileceği uygun su derinliği, kullanılan rotalara güney kıyılarımızdaki en yakın yer olması ve diğer bütün kriterler bakımından limanın yeri Mersin olarak tespit edilmiştir" şeklinde konuştu.
"Limanlar denize kıyısı olan herhangi bir yerde inşa edilemezler"
Limanların denize kıyısı olan herhangi bir yerde inşa edilemeyeceğinin altını çizen Lokmanoğlu, "Sanayinin, üretimin, ticaretin ve özellikle lojistik kabiliyetin olduğu ve geliştiği yerlerde bulunurlar. Mersin ekonomisinin itici gücü deniz ticaretidir, deniz yolu taşımacılığı bu kentte tesadüfen gelişmemiştir. Kent; coğrafi konumu, geçmişten gelen dış ticaret yeteneği, lojistik potansiyeli, depolama kapasiteleri ve bölgesel akaryakıt dağıtımında önemli bir kapasitede ve konumda olması nedeniyle gelişimini tamamlamış ve tarihsel süreç içinde bölgenin en önemli liman kentlerinden biri olarak öne çıkmıştır. Tam da bu nedenle yani dış ticaret yeteneği ve lojistik imkanları nedeniyle Türkiye’nin ilk serbest bölgesi burada açılmıştır. Dış ticaret ve lojistik alanında uzmanlaşmış insan kaynağı, bu aktiviteleri destekleyecek depolama tesislerinin varlığı, çok modlu taşımacılığa uygun alt yapısı, Türkiye’nin bağımsız iki deniz ticaret odasından birinin bu kentte bulunması, kentte mevcut limanın özelleştirilmesinin ardından yeni hatların halihazırda Mersin’i kullanıyor oluşu, yeni liman yatırımı açısından Mersin’i avantajlı konuma taşıyan özelliklerdir. Sahip olduğu kara ve demiryolu bağlantılarıyla ülkemizin hinterlandı en geniş liman kenti olan Mersin, Adana, Osmaniye, Kayseri, Konya, Karaman Gaziantep Kahramanmaraş başta olmak üzere ile İç Anadolu, Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin yüklerine hizmet vermektedir. Doğu Akdeniz’de ana konteyner limanı olabilmek için, o limanın bölgedeki diğer aday limanlarla rekabet edebilecek niteliklere sahip olması zorunlu bulunmaktadır. Ülkemizin en önemli 3 dağıtım merkezinden biri ve Orta Doğu Ülkeleri ile Bağımsız Devletler Topluluğu’nun transit merkezi olan Mersin, yurtiçi ve yurtdışına olan bağlantı kolaylığının sağladığı avantajlarla yalnız Türkiye’nin değil, Doğu Akdeniz’in de en önemli liman kentlerinden biri olarak, söz konusu liman yatırımının yapılacağı en doğru seçenek olarak görülmektedir" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz