'madde Kullanımı Ve Zararları' Konferansı

Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Madde Kullanımı ile Mücadele Büro Amirliği'nde görevli polis memuru Kürşad Buğra Bilgin, madde bağımlısı gencin içinde bulunduğu aile, okul, yakın çevresi, bağımlı olan genci ne kadar erken fark eder, ona yardımcı olmaya çalışırsa, kurtulma şansının o kadar artacağını söyledi.

Madde Kullanımı ile Mücadele Büro Amirliği 'Yenigün Projesi' kapsamında, Toroslar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Cemile Hamdi Ongun Lisesi'nde 'Madde Kullanımı ve Zararları' konulu bir konferans verdi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Kürşad Buğra Bilgin tarafından verilen konferansta, öğrencilere, madde kullanımın zararları ve belirtileri konusunda bilgiler verildi.

Madde bağımlılığından kurtulmada en önemli etkenin erken teşhis olduğunu söyleyen Bilgin, gencin içinde bulunduğu aile, okul, yakın çevresi, bağımlı olan genci ne kadar erken fark eder, ona yardımcı olmaya çalışırsa, gencin bağımlılıktan kurtulma şansının o kadar artacağını ifade etti. Madde kullanan kişilerin kendini öznel bir hoşnutluk içerisinde zannettiğini vurgulayan Bilgin, "Oysa ki doğal yolla mutluluk sağlamayı başarabilen insanların, bu tür maddelere yönelme riski çok azdır. Çocuklarımızı yetiştirirken doğal yollardan ve değerlerden mutlu olabilmeyi öğretebilirsek, kendilerini spor ve sanat etkinliklerine yönlendirebilirsek, kişi kendini mutlu kılabileceğini zannettiği ancak kısa sürede böyle olmadığını fark edip belki de çıkamayacağı bir yola girmekten korumuş oluruz" dedi.

Bağımlılık yapıcı maddelerin insan vücuduna oluşturdukları etkilerin sahte ve kısa süreli olduğunu dile getiren Bilgin, ancak insan ruh ve bedeninde açtığı yaraların kapatabilinmesinin çok zor olduğunun asla unutulmaması gerektiğini vurguladı.

"TEDAVİ OLACAK KİŞİLER NEREYE, NASIL BAŞVURACAKLARINI BİLMİYORLAR"

Madde bağımlılığı içerisine girmiş insanların, bu bataktan çıkmak için bir fırsat yaratmakta çoğu zaman zorlanacaklarını ifade eden Bilgin, "Bunun en büyük nedeni ise, genellikle nereye ve nasıl başvurabileceklerini bilmemeleridir. Herhangi bir sağlık kuruluşuna tedavi amaçlı başvurmaya ya da yetkililerden yardım istemeye kanunla ters düşüp cezalandırılma adına çekinmektedirler. Oysa ki, Türk Ceza Kanununda bu konuyla ilgili olarak 'etkin pişmanlık' başlığı altında gerekli düzenlemeler mevcuttur" diye konuştu.

Madde bağımlısı kişilerin 'tedavi olursam ceza verirler' gibi endişelerinin de olmaması gerektiğinin altını çizen Bilgin, şöyled devam etti; "Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hüküm olunmaz. Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz."

Madde bağımlılık teşhis belirtilerinin fiziksel, ruhsal belirtiler ve toplumsal belirtiler olarak iki grup içinde toplandığını söyleyen Bilgin, "Bunların bir kaçının bir araya gelmesi alarmı harekete geçirir. Madde bağımlısı olan kişilerde görülen davranış değişiklikleri şöyle özetlenebilir; arkadaş çevresi değişir. Aile ilişkileri azalır, odasında yalnız kalmayı tercih eder. Okul başarısı ve okula devamı azalır, daha fazla para harcamaya başlar, bazen neşeli, sakin, bazen öfkeli, saldırgan davranışlar gibi ruhsal değişimler gün içerisinde gözlenir" ifadelerini kullandı.

Öğrencilerin büyük bir dikkatle dinlediği Kürşad Buğra Bilgin, konferans sonunda öğrencilerin sorularını cevapladı. Bilgin ayrıca, her gittikleri okullarda en az 350 kişinin katıldığını, bu konferanslara devam edileceğini sözlerine ekledi.