Kastamonu'daki Ahmet Dede Mezarlığında 22 yıldır bekçi olarak çalışan Şükrü Kızılkaya, yaşadığı ilginç anıları paylaştı.
Ahmet Dede Mezarlığında bekçi olarak görev yapan Şükrü Kızılkaya (56) ve Hatice Kızılkaya (52) çifti, 1990 yılından bugüne Kastamonu Belediyesi'nin kadrolu personeli olarak çalışıyor. 22 yıldır yaşamlarını gözetleme kulesinde sürdüren Kızılkaya çifti, çocuklarını da mezarlıkta büyüttüklerini söyledi.
“ÇOK ACILAR VE CENAZELER GÖRDÜM”
Hayatının büyük bir bölümünü mezarlıklarda geçiren Şükrü Kızılkaya, mesleği seve seve yaptıklarını belirterek, “Bu mezarlıklarda çok acılar ve cenazeler gördüm ama hiçbir acı fazla sürmedi. En fazla bir haftada herkes cenazesini unutuyor” dedi.
Mezarlığı yalnız bırakamadığını belirten Kızılkaya, geceleri en ufak bir çıtırtıda uyandıklarını ve etrafı korkusuzca kontrol ettiklerini söyledi. Mezarlıkların kendilerine emanet edildiğini ve bunu namus borcu bildiklerini açıklayan Kızılkaya, “Bu mezarlıklarda ne acı günler ne tatlı anılar gördüm” diye konuştu.
“ŞEHİTLERİMİZ UNUTULUYOR”
Genç ölümlerinde, trafik kazalarında ve çocuk ölümlerinde büyük acıların yaşandığını aktaran Kızılkaya, “Burada feryat ederek ağlaşan ve kendini parça parça yapmak isteyen kişiler oluyor. Bu insanlar cenazesinin başına, bu mezarlığa en fazla bir hafta geliyor” şeklinde konuştu.
Şehit mezarlarına da sahip çıkılmadığını belirten Kızılkaya, defin işleminden sonra hiç mezarlığa uğranmayanların da olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Buraya her gün ziyaretçi geliyor. Erkek, bayan, kapalı, açık her çeşit insana burada hitap ediyoruz. Elimizden geldiği kadar buraların bakımı, sorumluluğu, cenaze defninde halka yardımcı oluyor, buraların temizliği ile ilgileniyoruz. Bayram arifesi ve mübarek günlerde bilhassa yoğun ziyaretçi akınına uğradığından buralarda trafik dahi sıkışıp kalır. Zabıta veya polis gelmediği müddetçe açamazlar trafiği.”
“FAKİRİN CENAZESİNE KİMSE GELMİYOR”
Zengin kişilerin cenazesinin çok kalabalık olduğunu ve bazen bu rakamın bin-bin 500 kişiyi bulduğunu ifade eden Kızılkaya, fakir ve yoksul bir vatandaşın cenazesi olduğu zaman hiç kimsenin, hatta ailesinin bile gelmediğini söyledi.
Birkaç gün önce başından geçen bir olayı anlatan Kızılkaya, “Gariban bir vatandaş vefat etmiş. Böyle bir mübarek Ramazan gününde bir kişiyi defnettik. Bu cenazede bir imam, bir müezzin, bir mahalle muhtarı ve bir de ben vardım. Başka kimse yoktu. Halkımız zengine saygı gösterip fakirle hiç ilgilenmiyor” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 4 ay önce anneannesini kaybeden Aslı Düğenci ise, “Yaşadığı zaman her hafta ziyaretine giderdik. Öldükten sonra da fırsat buldukça gelmeye çalışıyoruz. Gelemediğimiz zamanlarda ise bulunduğumuz yerden dualarımızla yanında olmaya çalışıyoruz. Acımız yeni, zaman geçtikçe o yoğun duygular azalmaya başlıyor ve yerini dualara bırakıyor” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz