Milletvekili Tüzel’den 'altarnetif Cuma namazı kıldıranların istihdamı' talebi

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, "Mellelerin, seydelerin Kürt din alimlerinin devreye sokulması için yapılan çalışma Cuma namazı kılanlara niye gösterilmiyordu?" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenleyen Tüzel, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Doğu ve Güneydoğu’da din alimlerinin sözleşmeli olarak işe alınmasına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Düzenlemenin halkları birbirine karşı kışkırtan bir politika olduğunu iddia eden Tüzel, "Din alimlerinin, öğretmenlerin korucuların kanaat önderlerinin toplum içine gönderilmesi gerçekte bunun AK Parti örgütlenmesi, tarikatlerin cemaatlerin halkın dini inançlarını kontrol etmesi. Kürt sorununda yeni çözümsüzlüğün birbiri sıra geleceğini düşünüyoruz. Bu açılımda halk yok. Halkın siyasi yerel yöneticileri yok. Bu uygulamayı düşünen mellelerin, seydelerin Kürt din alimlerinin devreye sokulması için yapılan çalışma Cuma namazı kılanlara niye gösterilmiyordu. Bu soru aklımıza geliyor. Yerel yöneticiler imzalar topluyolar cumhurbaşkına çıkıyor. Ama bunlar dinlenmiyor şimdide bir kez daha Hükümetin istediği gibi bir çözüme Diyanet kadrosunda gidiliyor." dedi.
Hem sünni mezhebinden hem alevi mezhebinden inanç sahibinin hükümetten beklediği bu değil. Devlet organizasyonuyla insanların inanç dünyasına girilmemeli. Halk inancıyla cemeviyle camisiyle buralarda özgür şeklide ibadetini yapmalı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kişiye özel düzenleme gerekçesiyle veto ettiği yasanın ikinci kez aynın Meclis’ten geçirilmesini eleştirdi. Yasanın iktidardakilerin ve çıkar çevresindekilerin istekleri doğrultusunda alal acele çıkarıldığını savunan Tüzel, "Bu kadar aydın sendikacı siyasetçi, aydın mahkumken demokrasi istiyorken yargı çarkları altında eziliyorken bunlar görmeyen Meclis’imiz, şike yasasını bir takım çıkar çevreleri ve iktidar partisindeki hesaplar uğruna bir çırpıda çıkarıldı." dedi.
12 Eylül darbeclerinin astığı Erdal Eren’i idam ettiğini hatırlatan Tüzel, "Hesaplaşmak değil. 12 eylül darbecilik ve demokrasi düşmanlığının bütün olarak toplumdan izleri silenmeli. Türkiye karanlıkta bırakılmış bütün tarihiyle aydınlatılmalı." diye konuştu.
Kendilerine her her gün cezaevinden mektuplar geldiğini söyleyen Tüzel, "Soğukta sıcık susuz ısınmayan koğuşlarda çok açık işkence ortamında insanların temel hak ve özgürlükleri insanlar ıslah edilmeye çalışılmakta. Siyasi düşüncelereniden ve mücadelelerinden vazgeçilmeye çalışılmakta. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı bu ülkede özgürlük vaat ediyorsanız tutuklamalardan vazgeçin. Toplumsal barışı adaleti bu ülkeye kazandıracak bir söylemi ülkeye yaygınlaştırın." dedi.