Türk Ocağı Nazilli Şubesi tarafından ‘Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması’ konulu bir konferans düzenlendi.
Nazilli Belediyesi Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonunda düzenlenen konferansa 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şeker konuşmacı olarak katıldı.
Sunuculuğunu Türk Ocağı üyesi Üniversite öğrencisi Yusuf İslam Kabakçı’nın yaptığı programda açılış konuşmasını Nazilli Türk Ocağı başkanı Ahmet Çekim yaptı. Ahmet Çekim konuşmasında gençlere kitap okumaları konusunda tavsiyede bulunduktan sonra, “Geçtiğimiz günlerde güzel Hatay’ımızın Reyhanlı İlçesinde bombalar patlatıldı, terör saldırısına maruz kaldı. 50’nin üzerinde vatandaşımız öldü. 100’lerce yaralımız var. Terör, güzel ülkemizin başına kabus gibi çöktü. Bu illetten mutlaka kurtulmak zorundayız. Ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum” dedi.
Kısa öz geçmişinin okunmasından sonra kürsüye gelen Prof.Dr. Mehmet Şeker ise konuşmasında, İslam Medeniyetinin içinde bulunduğu buhranları yatıştırıp, bu medeniyete yeni bir hız ve yön vererek, onun 16. Yüzyıla kadar dünyanın üstün ün bir medeniyeti olarak yaşayabilme gücüne ulaşması, göçebe Oğuzların İslamlaşması ve bunun sonucu olarak büyük Selçuklu İmparatorluğunun kurulmasının eseri olduğunu söyledi.
Oğuzların, Selçuklu Sultanları idaresinde kurdukları bu büyük İmparatorluk, İslam dünyasını siyasi ve sosyal anarşiden kurtarmakla kalmadı; başlıca düşman olan Bizanslıları ezmek gibi İslam düşünce ve gayesini de gerçekleştirdi, İslam kültürünü genişletti diyen Şeker; “Bütün Haçlı hücumlarına ve Rumlarla Ermenilerin bitip tükenmez uğraşmalarına rağmen, Anadolu devamlı şekilde Türkleşmesine devam etmekteydi. Tuğrul Bey, Alparslan ve Melikşah gibi ilk büyük Selçuklu Sultanları için Anadolu’nun fethi; bir yandan kesif Türkmen göçlerinin baskısı ile ve onlara yurt bulmak zorunluluğu ile yapılmakta, bir yandan da kendi devletlerini, Müslüman halk ve ülkelerini istila ve asayişsizlikten korumak maksadını gütmekteydi. Zaten Anadolu’nun Türkleşmesi bu iki yönlü siyaset ve gayretleri sonucu olarak meydana gelmiştir. Bu iki taraflı siyaset yanında, Selçuklu Hükümdarları İslam’ın Sultanı ve himayecisi sıfatıyla, onun eski ve yenilmez düşmanı Bizans İmparatorluğuna karşı Türkmenleri gönderiyor ve ordularıyla göçlere yol açarken İslam’ın cihat mefkuresini gerçekleştiriyorlardı” dedi.
Türkmen gurupların yerleşik ve oturak hayata geçme temayüllerinin Selçuklu Devletinin iskan siyasetiyle yakından alakalı olduğu hatırlatan Şeker; “Bu sevk ve yönetmeyle ya da boşaltılmış şehirlere veya köy ve kasabalara, hatta dağ başlarına yerleştirilen göçmen kitleleri mesken yaptıkları bölgeleri işleyerek geliştirmişler, bu zirai faaliyetin yanında kurdukları kültür müesseseleriyle de hem ilim ve irfanlarını artırmışlar, hem de tasavvuf neşesiyle ahlaki ve ruhi eğitimlerini birlikte yürütmüşlerdir. Seyhun vadisinden ve Harezm’den bozkırlara ve Bulgar sahasına yayılan Yesevilik Moğol istilası sonucunda , Horasan, İran, Azerbaycan bölgelerindeki Türkler arasında varlığını gösterdikten sonra 13. Asırda da Anadolu’ya girmiştir. Bu Yesevi Şeyhlerinin geldikleri yerlerde; İslam yani dini unsurlarla; milli yani Türklerin eski unsurlarının birleşerek meydana getirdikleri eserleri, halkı kendisine çekmiştir. Dede Korkut hikayeleri, Battal Gazi menkıbeleri, Danışmendname gibi halkın ruhunu okşayan eserler, hem milli hisleri, hem de dini duygu ve inançları beslemiş olmaları bakımından dikkate değer görülmektedir. Anadolu’da Gaziyan-ı Rum, Ahiyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum, Baciyan-ı Rum adı ile birçok kahraman mücahit gazilerin mensup olduğu teşkilatların kurulmuş olduğunu görüyoruz. Bunlar, beylerinin emrinde her zaman savaşa hazır guruplar olarak beklemektedirler” diye konuştu.
Konuşmasında geniş açıklamalarda ve bilgilendirmelerde bulunan Prof.Dr. Şeker, dinleyicilerin sorularını da cevaplandırarak konuşmasını tamamladı. Günün anısına Şeker’e Türk Ocağı üyesi mimar Osman Nuray tarafından çiçek takdim edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz