Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralıların da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını niyaz ediyoruz.
AKP hükümetinin bu zamana kadar, pkk terör örgütüyle mücadeledeki isteksizliği, pısırıklığı ve kayıtsızlığı kanlı saldırıların kaygı verici bir noktaya ulaşmasına yol açmıştır.
Bölücülüğe verilen ümitler ve yıkım projesi kapsamında atılan tehlikeli adımlar ülkemizi bölünmenin ve dağılmanın eşiğine kadar savurmuştur.
Hükümetin fitne saçan, ayrımcılığı teşvik eden ve milli beklentilerle ihtilaflı politikaları kandan beslenen canilerin eline koz vermiş ve alçak eylemlerine ivme kazandırmıştır.
12 haziran’dan bu tarafa artan hunhar terör saldırılarının asıl nedenini burada aramak gerekmektedir.
Bir tarafta bu vahşet sürerken, diğer tarafta pkk’lı militanlar yol kesmekte, kaymakam, polis, öğretmen ,asker ve vatandaş kaçırarak tiksinti verici eylemlerine devam etmektedir.
Akp hükümeti kamu görevlilerinin ve sivil vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini koruyamayacak bir çaresizliğin ve aczi yetin içine düşmüştür.
Bu itibarla Başbakan Erdoğan’ın partisinin 10.kuruluş yıldönümü konuşmasında; ‘bıçak kemiğe dayandı, bedelini ödeyecekler’ sözleriyle, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin huzurunda dile getirdiği ‘cinayet şebekesinin bertaraf edileceğine’ dair beyanların hiçbir karşılığı ve inandırıcılığı bulunmamaktadır.
Milletimizi kandırmaya ve günü kurtarmaya dönük bu açıklamanın yeni bir oyalama sürecinin kapısının ardına kadar araladığı açıktır.
Buna benzer söz ve açıklamalar geçmişte de aynı ağızdan çıkmış, ne var ki bölücü teröre karşı hiçbir etkili önlem alınmamıştır. Nitekim ‘döktükleri kanda boğulacaklar, yaptıklarının hesabını verecekler, bu kanlar yerde kalmayacak, ne yapacağımızı herkes görecek intikam misli ile alınacak kararlılılğımız sürecek allah helak etsin’ açıklamalarının sahipleri bellidir.
Son gelişmeler ışığında, pkk terör örgütünün alçak saldırılarına sabırla yaklaştıklarını ifade etmeleri de eğer hıyanet değilse, affedilmez bir gaflet olarak karşımızdadır.
Teröre karşı suskunluğun, pasifliğin, teslimiyetin ve hareketsizliğin bahanesi olarak mübarek ramazan ayının gösterilmesi ise tam anlamıyla şuursuzluk ve basiretsizlik örneğidir.
Terör ve bölücülük sorununun azdığı bir ortamda, bunlarla yapılacak mücadelenin hükümet programına dahi alınmaması söz söyleyenlerin inandırıcılığını baştan sakatlamış ve boşa çıkarmıştır.
Akp hükümetinin bu zamana kadarki duruşu, sürdüğü politikaları ve takip ettiği gizli gündemi pkk’yla ve bölücülükle etkili mücadelede ümitli olmamıza başlıca engeldir.
Buna rağmen Türk milleti, bölücü teröre karşı kararlı, ciddi ve cesur adımlar atılmasını istemektedir.
Türkiye kamu çalışanları vakfı bir stk olarak tüm şubeleri üyeleri ve gönül verenleri ile bölücülükle ve uzantısı olan terörle mücadelede gerekli desteği vermeye hazır ve kararlıdır.
Türk milleti, Başbakan ve hükümetinin bölücü terör ve siyasi çıbanbaşları konusunda daha ne kadar sabırla bekleyeceğini merak etmektedir.
Milli vicdanların feryat ettiği bugünkü ortamda; sabır taşı çatlamış ve tahammül sınırı çoktan aşılmıştır.
Bilinmelidir ki milletimiz, kanlı terör örgütü konusunda sabır değil, kökünün kurutulması için heyecan, irade, karar ve tavizsiz bir mücadele beklemektedir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz