ÖNDER’in Diyarbakır kurultayına kardeşlik mesajları damga vurdu

ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği’nin ‘Kardeşlerimizle Diyarbakır’da Buluşuruz’ düzenlediği 17. İmam Hatipliler Kurultayı’na kardeşlik mesajları damga vurdu.
Diyarbakır Kültür Merkezi'nde yapılan kurultaya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra çok sayıda bakan mesaj gönderdi. ÖNDER Genel Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, önemli bir kurultayı sahabeler kentinde düzenlenen mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Korkut, Türkiye’de yaşayan Müslüman evlatlarının dinini öğrenme ve Kur’an-ı okuma hakkı olduğunu belirterek, bu ihtiyacı imam-hatiplerin karşıladığını söyledi. Korkut, “28 Şubat dayatmalarının olduğu dönemde bile imam-hatiplere talep artmasına rağmen günümüzde fiziki şartlar yetersiz kalmıştır. Bunu el birliğiyle çözmemiz, okulların sayısını artırmamız gerekiyor. Okullarımızın sayısını bine, öğrenci sayısının da bir milyona ulaşmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

MÜFTÜ ERDOĞMUŞ: DİYARBAKIR SİZİN ŞEMS'İNİZ OLABİLİR
Diyarbakır Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş günümüzde hayır için çalışmanın bir takım koşulları olduğunu belirterek, "İman ve İslam konusunda mesafe alındı, ama bir kaybımız var, o da ihsandır. Bunu aramamız gerekiyor. Diyarbakır’da olmanın bir anlamı olmalı, misafir olmanın ayrı bir önemi var o ayrı, acaba bu camianın şayet Mevlana vari düşünürsek onların Şems'i olabilir. Diyarbakır’ı hissetmek lazım. Önemli olan hissetmektir.” ifadelerini kullandı.

BBP GENEL BAŞKANI DESTİCİ: ETNİK MİLLİYETÇİLİK YÜREĞİMİZİ PARÇALIYOR
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici imam hatiplerin son yüzyılın medar-ı iftiharı olduğunu söyledi. İmam-hatiplerin sadece imam yetiştiren okullar olarak algılanmasının yanlış olduğunu belirterek, bu okulların birlik ve beraberliğe, yarına umutla bakan nesillerin yetiştiği yerler olduğunu kaydetti. Destici, “Zorunlu eğitimi devam edilip, sürekli eğitim sistemi kaldırılmalı. İmam-hatiplerin orta kısmı da açılmalıdır.” dedi.
Türkiye’de her dönemde hukuk dışı gelişmelerin yaşandığını anlatan Destici, bunun Doğu ve Güneydoğu ziyadesiyle görüldüğünü kaydetti. Destici, “Bu milleti Anadolu'suyla, inancıyla birdir. Ayıramazsınız. Vatanı, bayrağı, kıblesi, peygamberi bir olan milleti ayıramazsınız. Etnik milliyetçilikle bu ülke insanlarının bölünmek istenmesi yüreğimizi parçalıyor. Bu memleketi Kürdistan – Türkistan diye bölmeye çalışmak gaflettir. Diğer yarısında kalan din kardeşim ne yapacak o zaman. Bu tür şeylere prim tanımamamız gerekiyor. Bakın bu ülkede işlenen bütün zulümlerin arkasında milletimize benzemeyen, onlar gibi düşünmeyen güçler vardır. Diyarbakır, Mamak cezaevinin de arkasında onlar vardır.” diye konuştu.
İstanbul Barosu'nun başörtüsüne yönelik astığı kağıda da değinen Destici, “Baro bir paçavra asmış, bunu yırtıp atmak hükümetin işidir.” dedi.

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI KAMALAK: ÜLKEDE KUR’AN-I SUÇ KABUL EDEN ZİHNİYET VARDI
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise Türkiye’de yaşanan değişimi 1900 yılından itibaren satır başlarıyla anlattı. Sultan Abdulhamit’i tahtan indirip yönetime el koyan zihniyetin 1924 Anayasası'nda Müslüman olan ülkenin dinini ‘Hıristiyan’ olarak yazılmasını teklif ettiklerini anlatan Kamalak, “İşte Şeyh Sait isyanı bundan dolayı başlamıştır. Ezanın yasaklandığı, Kur’an-ın suç sayıldığı yıllar yaşanmıştır. Adeta ülke üzerinden manevi bir samyeli geçmiş, uçsuz bucaksız yer olmuştur. Ama tüm bunlara rağmen halk kendi değerinden vazgeçmemiş, kurulduğu ilk günden beri imam-hatipler başta olmak üzere değerlerine sahip çıkmıştır.” şeklinde konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de imam hatipliliğinin bir mefkûre olduğunu, bir meslek arayışının merkezi olmadığını söyledi. İmam hatipler üzerinden milletin değerine saldırıldığını anlatan Eker, tüm girişimlere rağmen halkın kendi değerine sahip çıkmaya devam ettiğini vurguladı.