Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yapılan kaçak kazılarla yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin Türkiye'ye dönüş serüvenine bir yenisi daha eklendi. Amerika'da bir müzeye satılan M.S 194 Roma dönemine ait mozaik pano, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimleriyle Türkiye'ye getirildi. İzine 1999 yılında bir müzayede sırasında rastlanan ancak yapılan girişimlerin sonuçsuz kalmasıyla Türkiye'ye getirilemeyen eser, Dallas Müzesi ile yapılan görüşmeler sonucunda ait olduğu topraklara döndü. Bakan Ertuğrul Günay, eserin yapıldığı dönemde ev süsü olarak kullanıldığını belirterek 1998 yılında kaçırılan eserin Türkiye ait olduğu kanıtlanarak geri alındığını söyledi.
Urfa'da yapımı devam eden Urfa Müzesi tamamlanıncaya kadar İstanbul'daki Arkeoloji Müzesi'nde sergilenecek eser için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da katıldığı bir toplantı düzenlendi. Bakan Günay'ın yanı sıra turizmciler ve eserin Türkiye'ye getirilmesinde katkısı olan Urfa Cumhuriyet Savcılığı yetkililerinin de yer altığı toplantıda mozaik pano basın mensuplarına gösterildi.
Bakan Günay, son dönemde yapılan çalışmalar sonucu yurt dışına çıkarılan bazı eserlerin geri getirildiğini belirterek bu konuda duyarlılığın oluşmasında basının da etkili olduğunu anlattı. Bu duyarlılık artışının eserlerin Türkiye'ye kazandırılmasında etkili olduğunun altını çizen Günay, 1998 yılında kaçak yollarla Türkiye dışına çıkarılan mozaik pano hakkında bilgi verdi. Eserin ilk olarak 1999 yılında yapılan bir müzayede fark edildiğini belirten Günay, ancak yapılan ilk girişimlerin sonuç vermediğini anlattı. Son olarak Amerika'da Dallas Müzesi yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucu mozak panonun Türkiye'ye ait olduğunun ispatlandığını belirten Günay, "envanterlerinde böyle bir eserin olduğunu tespit etmişler ve kaynağını araştırmışlar. Bizim Urfa Cumhuriyet Savcılığı ve Bakanlığımızın girişimleriyle biz eserin Türkiye'ye ait olduğunu kanıtlayarak eseri almaya hak kazandık" dedi.
MOZAİK PANO EV SÜSÜ OLARAK YAPILMIŞ
Antik Yunan mitolojisinde müzik ve şiirle özdeşleştirilen ozan Orpheus’un vahşi hayvanları ehlileştirme sahnesinin yer aldığı pano hakkında bilgi veren Günay, eserin ev süsü olarak hazırlandığını belirtti. Günay, eseri yapanın mozak üzerinde "eseri evi için sonsuza kadar yaşaması için" yaptığına dair bir ifade yazdığını kaydetti. Günay, "Yaklaşık bin 800 yıllık bir eser. İnsanlar ne kadar güzel süslüyorlarmış o devirlerde" ifadesini kullandı.
Bakan Günay, pano başına gelerek basın mensuplarını bilgilendirdi. Eserde kullanılan renkli taşların aradan geçen yıllara rağmen hala canlı olduğunu ve bunun da eseri daha kalıcı hale getirdiğini belirtti.
YOROS KALESİ'NDEN ÇALINAN KİTABE DE MÜZEDE
Tarihi Yoros Kalesi’nden 2010 yılında çalınan Roma Dönemi'ne ait mermer kitabe de Arkeoloji Müzesi'ne getirildi. Bakan Günay, görevlilerden bilgi alarak kitabeyi basın mensuplarına gösterdi. Kitabe ile ilgili bilgi verildiği sırada Bakan Günay müdahale etti. Görevlinin "Bizans" dönemi olarak ifade etmesini eleştiren Günay, dönemin Roma olarak adlandırılması gerektiğini, ancak akademik çevrelerin alışkanlık olarak bunu ısrarla Bizans olarak söylediklerini ifade etti. Görevli, bakanın müdahalesinin ardından bilgi vermeyi sürdürdü.
ORPHEUS'UN MOZAİK PANOSU 1800 YAŞINDA
Türkiye'ye getirilen mozaik pano ilk olarak 1999 yılının Aralık ayında Christie’s Müzayede Evi’nde yapılacak bir açık arttırmada ortaya çıktı. Antik Yunan mitolojisinde müzik ve şiirle özdeşleştirilen ozan Orpheus’un vahşi hayvanları ehlileştirme sahnesinin yer aldığı M.S 194 Roma dönemine ait bir mozaik panonun satışa çıkarıldığının tespit edilmesi üzerine, Bakanlık tarafından girişim başlatılmış ancak Şanlıurfa’dan (Edessa) kaçırıldığı düşünülen 1 m 64,46 cm x 1 m 52,4 cm ebatlarındaki mozaiğin kime satıldığı konusunda müzayede evinden somut bir cevap alınamaması sebebiyle eserin yeri tespit edilememişti. 2012 Mart ayında Dallas Müzesinde Müdür Maxwell Anderson’ın inisiyatifiyle kökeni şaibeli eserler hakkında müzede bir araştırma başlatılmış ve ilgili olabilecek ülkelere görüşleri soruldu. Bu çerçevede, Orpheus Mozaiği hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da görüşü sorulması üzerine, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Şubesi Uzmanları tarafından eserin kökeninin Türkiye'de olduğunun ispatlanması için arşiv ve doktora tezleri üzerinde araştırmalar yapılmış ve söz konusu eserin Şanlıurfa (Edessa)’ya ait olduğu ortaya konuldu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
markasıdır.
Haber Gönder
