"Orta Doğu: Aktörler ve Değişen Dengeler" konferansı

GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş, Suriye'de terör örgütleriyle devlet düzeyinde mücadele eden tek devletin Türkiye olduğunu belirtti.

Aktaş, Bartın Üniversitesi tarafından düzenlenen "Orta Doğu: Aktörler ve Değişen Dengeler" konferansında, Orta Doğu'da yaşananlara bakıldığında, asıl hedefin geçmişte Osmanlı, şimdi ise Türkiye olduğunun görülebileceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin 42. Başkanı Bill Clinton'ın Türkiye'ye yaptığı bir ziyarette 1. ve 2. Dünya Savaşı'na dikkati çektiğini belirten Aktaş, şunları kaydetti:

"1. Dünya Savaşı, Osmanlı topraklarını paylaşmak için yapılan bir savaştı. 2. Dünya Savaşı da bu toprak paylaşımının adaletli olup olmadığı üzerine yapılan bir savaştı. Aradan geçen 50 yılda ise hikaye hala Osmanlı topraklarının paylaşımı üzerine devam etti. Clinton, ziyaretinde 'Ülkeniz o kadar stratejik ve jeopolitik bir konumda ki ne zaman dünya haritasını açsam gözümün ortasında duruyor.' demişti. 6. yüzyıldan itibaren yönünü Batı'ya dönen Türkler sürekli göç ederek dönüp dolaşıp kainatın en kıymetli yarımadası olan Türkiye Cumhuriyeti'nde durmuşlardır. Bu nedenle hep hedef olmuşlardır."

Soğuk savaş döneminde Batılı sömürgecilerin etkisiyle Orta Doğu'da birçok küçük devletler oluştuğunu, Orta Doğu'nun şeklini belirleyen ve bugünkü ıstırapların dinmemesine neden olan etkenin İsrail'in varlığı olduğunu ifade eden Aktaş, "Filistin'de zulüm varsa dünyada adalet yoktur. Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri şekillendiren politika, İsrail'in güvenliğini korumak amacıyla olmuştur. İsrail’in güvenliği için neredeyse her şey yapılmıştır." diye konuştu.

Aktaş, 17 Aralık 2010'da Tunus'ta bir gencin kendini yakmasının ardından başlayan "Arap Baharı" protestolarına da değinerek, "Demokrasi konusunda, din ve vicdan hürriyeti konusunda Türkiye, Arap Baharı'nın etkili olduğu ülkelerde her zaman örnek olmuştur, etki oluşturmuştur." dedi.

- "Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanadır"

Terör örgütlerinin din kisvesi altında en çok İslam'a zarar verdiklerini vurgulayan Aktaş, "Suriye'de terör örgütleriyle devlet düzeyinde mücadele eden tek devlet Türkiye'dir. Türkiye, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında bir zaman kaybı yaşasa da sınır ötesi harekatlarıyla bölgedeki gücünü yeniden göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasında, gerek terör gruplarıyla mücadele ederek gerekse müzakere yoluyla mücadelesine devam edecektir." şeklinde konuştu.

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun da "Orta Doğu" kavramının çok uzun zamandır kanla kaosla geri kalmışlıkla anıldığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Ne yazık ki yakın tarihe bakıldığında Orta Doğu namına çok pozitif şeyler söylemek mümkün değildir. İç savaşlar ve terör örgütlerinin eylemleri yüzünden bir coğrafya neredeyse zihinlerde karanlık bir yere denk gelmektedir. Uluslararası gündemin bizlere verdiklerinden uzaklaşıp, tarihi geriye sardığımızda ise Orta Doğu'nun barışı ve huzuru temsil ettiği zamanları görebiliyoruz. Özellikle Osmanlı Devleti döneminde, Orta Doğu coğrafyasında bir barış ortamının varlığını görebiliyoruz. Böyle bir iklimde, insanlar yüzyıllar boyunca huzur ve barış içinde yaşadı."

Türkiye'nin, Orta Doğu'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bölgede kalıcı barışı tesis etmek için yoğun çaba gösterdiğini aktaran Uzun, Fırat Kalkanı da Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları da bu kapsamda bölgeye huzur ve barışı sağlamaya yönelik kararlılığın en önemli göstergeleri olduğunu belirtti.