YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Osmanlı Herkese "merhamet" Göstermenin Adıydı

METİN BOLAT - Yalnızca ırkdaşına, din kardeşine değil, yaratılmış herkese ve her şeye gönül vermenin, sevgi sunmanın, merhamet göstermenin adı

METİN BOLAT - Yalnızca ırkdaşına, din kardeşine değil, yaratılmış herkese ve her şeye gönül vermenin, sevgi sunmanın, merhamet göstermenin adı olan Osmanlı'da, "Hristiyan Esirleri Kurtaran", "Köleleri Evlendiren", "Müslim ve Gayrimüslime Mezar Yaptıran" vakıflar yer alıyordu. Dünya çapında bir medeniyet kurarak tarihe mührünü vuran Osmanlı'da, edep, cesaret ve merhamet hep ön planda tutuldu. Yeryüzündeki bütün canlıları gözeten medeniyet, din, dil, ırk farkı gözetmeksizin hep hizmet etme gayesi içinde oldu. Yüzyıllar içinde bu medeniyet, inşa ettiği iyilik, güzellik, sevgi ve merhamet anlayışıyla insanlık birikimini ortaya çıkardı. - Köleler, devlet adamı oluyordu AA muhabirinin, Vakıflar Genel Müdürlüğünün "Tarihteki İlginç Vakıflar" kitabından derlediği bilgilere göre, insanlık tarihinin büyük kısmında, bütün dünyada kölelik vardı. İslamiyetle, köle olarak adlandırılan bu insanlara büyük haklar verildi. Köle azad etmek en büyük sevaplardan sayıldı. Osmanlı'da İbrahim Efendi Vakfı'nın İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Arabacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'da "Uteka", yani azat olmuş köle ve cariyelerin olduğunu söyledi. Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış ve defterdarlık yapmış bir kişi için 6 bin 200 civarında esiri olduğunun anlatıldığını ifade eden Arabacı, "Esir derken yanlış anlaşılmasın. Bu kişi o esirlere kendi evladı gibi bakıyor, büyütüyor, yetiştiriyordu" dedi. Osmanlı vakıf medeniyetinde kurucu insanların, malını mülkünü bağışladığını anlatan Arabacı, şunları kaydetti: "Vakfın yönetiminde kurucunun ölümünden sonra erkek ve kız evlatların salih çocuklarıyla, utekanın kölesinden gelen salih evlatlar eşit tutuluyordu. Yani vakfın kurucuları öz evlatlarıyla kölelerini bir tutuyordu. Din, dil, ırk ayrımı yapılmamış, herkese eşit davranılmıştır. Zaten köleyi azat etmek gelenektir. Eğitilen köleler, devlet adamı bile olabiliyorlardı. Köle olarak gelmiş kızlar yetiştirilir, haseki ya da valide sultanlığa kadar yükselebilirdi. Bu durum, İslam medeniyetinin Osmanlı aracılığıyla insanlığa huzur ve mutluluk sunduğunu gösteriyor. Osmanlı, gayrimüslimleri devletin vatandaşı, Allah'ın emaneti olarak görüyor, haklarını koruyordu. İnancını yaşama, ticaretini yapma, aile hukuku, kiliseden eğitim alma konusunda haklar veriliyordu. Bugün insanlar arasındaki ötekileştirme, Osmanlı'yla kıyaslandığında dehşet derecede yüksek. Osmanlı ötekileştirmiyor, 'bu bana Allah'ın emaneti, halkımdır' diyerek benimsiyor, adaletle muamele ediyordu. Osmanlı sicillerinde Hristiyanların haklarını koruma, insanca yaşatma, haksızlık karşısında haklarını alma ve savunma konusunda devasa örnekler var."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler