Prof.Dr. Ülkü Sayın, memleketi Kırşehir’de ilk konferansını verdi

Kırşehir Belediyesi ve Kent Konseyi tarafından hazırlanan programda Prof. Dr. Ülkü Sayın, memleketi Kırşehir’de ilk konferansını verdi.
Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezinde konuşan Sayın, insanının özellikleri ile insanın kontrolü ve değişimini anlattığı konferansta insanın kendini tanıma özelliklerini anlattı.

Canlıların barınma, beslenme, uyku ihtiyacı olduğunu ihtiyaçların bedensel olarak algılanmasının yanında kişinin kendini gerçekleştirme ihtiyacının da olduğunu ifade etti.

Evrende insanın kim ve ne olduğunu anlattığı konferansında Sayın, “İnsan, evrende her şeyi kontrol edebilme ve değiştirme gücüne sahip. İnsan, evrenin çok önemli bir parçası insan ihtiyaçlarını gerçekleştirirken güvenlik ihtiyacı da hisseder. Güvenlik ihtiyacı farklılaşır. Afrikalı bir çocuk için güvenlik ihtiyacı yaşamda kalmak olabilirken varlıklı bir ailenin çocuğu için ise uçakta kemerini bağlamak yada farklı bir neden olabilir. İnsani ilişkilerde sınırlarımızı iyi bilmemiz gerekir. ”dedi.

‘Yaşamı devam ettirebilmek için ait olma ve sevgi ihtiyacı çok önemli bir ihtiyaçtır’ diyen Prof.Dr. Ülkü Sayın, “Beslenmede dahi ait olma ve sevgi ihtiyacı vardır. Korkarız; ben farklı özelliklere sahibim toplumla aynı olmalı mıyım? Gibi sorular sorarız. Kişinin kendi isteği ile alakalı sorular çokça sorulsa da ait olma ihtiyacı ile alakalı sorunlardır. Toplumda herkes saygı ve takdir görülme ihtiyacı hisseder. Bir satranç takımında her taşın farklı görevleri ve güçleri vardır. Bütün taşlar satranç oyununda önemli görevlere sahiptir. Evrende de büyük düzen kişiye ben neden yaratıldım? Sorusunu sormamızı sağlar. Kişinin görevini ve vasfını iyi bilmesi önemlidir. Kişinin kendini ve öz benliğini bilmesi önemlidir. ”diye konuştu.

Her bireyin başarı için kendi özelliklerini iyi bilmesi gerektiğini ve özgüvenle istikrara sahip olması gerektiğini anlatan Sayın konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Toplumda var olabilmeye çalışmalı kişi kendini kenara çekip ‘beni anlamıyorlar’ dememeli, toplumla hareket etmek için doğru zaman, doğru olay diyoruz. Farklı olmak ya da toplumla bütün olmak. Edebiyatçı Yazar Tolga Akpınar’ında dediği gibi ‘Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere’ bu söz benim hayatımda da felsefe edindiğim sözlerden bir tanesidir.”

“Evrenin yaratılışı ve gelişim sürecinde insan en önemli faktördür. Her şeyi yapabilmekte insan gibi robot yapamıyoruz. Bilim / insan toplumu şekillendiren en önemli iki değerdir. Elimizdeki akıllı telefonları kullanmayı çok iyi biliyoruz. Acaba bu akıllı telefonları ve uygulamaları bizlere ulaştıran insanları algılayabiliyor muyuz? Bu teknolojiyi kullanırken kendimize ‘bizlerin o telefonları üreten insanlardan farkımız var mı?’ sorusunu sormalıyız. O halde bizlerde o insanlar gibi telefon üretebiliriz. Kendi özelliklerimizi keşfederek yaşadığımız topluma katkı sunabiliriz. Mutlu olmak için eşyalara değil amaçlara bağlanmalıyız. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı için ön yargısız olabilmeli gerçekleri kabul etmeli sonrasında ise problemleri çözme eğiliminde olmalıyız. Kentli olmak kendini gerçekleştirmek için de önem arz eder. “